trois

195 17 2
                                    

Arayan en yakın arkadaşım Minnie'ydi. Biz Tayland'da yaşarken çok görüşürdük ama ben 15 yaşımdayken ailecek Kore'ye taşınınca sık görüşememeye başlamıştık. Ama yine de sık sık telefonda konuşarak iletişimi hiç kesmemeye çalışıyorduk.

Telefonu açtım.

"Hey Lalisa! Nasılsın bebek?"

"İyiyim Minnie, senden?"

"Ben de iyiyim, tatilin nasıl gidiyor?"

"Çok iyi, bir kızla tanıştım ve sürekli buluşuyoruz."

"Yoksa hayatında bir şeyler mi oluyor Bekarlık Sultanlıktır Manoban?"

"Yok ya, sadece arkadaşız... Eee, sen ne yaptın, oralar nasıl?"

Uzun bir süre telefonda konuştuktan sonra telefonu kapattım. Konuşurken pek belli etmemiştim ama Minnie aklıma bir kuşku düşürmüştü.

Acaba Roseanne'den hoşlanıyor muydum?

Onu her gördüğümde heyecanlanıyor, ona istemeden de olsa yaklaştığımda kalbim çarpmaya başlıyor ve neredeyse her bir hareketinden etkileniyordum.

Yoksa bu kurak kalbimde yeniden çiçekler mi açmaya başlamıştı?


Yazarın Notu :

Hikayenin devamında bazı değişiklikler olacak o yüzden böyle bir bölüm yazmam gerekliydi. Bu fic için çok güzel fikirlerim var, lütfen desteğinizi esirgemeyin <3

reflections - chaelisaWhere stories live. Discover now