deux

256 17 8
                                    

Birkaç gün sonra

"Lalisa, kahvaltıya gel hadi!"

Aynanın karşısında oturmuş makyaj yaparken babamdan gelen sesi duydum.

"Geliyorum baba!"

Biraz daha allık sürdükten sonra boy aynasının karşısına geçtim ve nasıl göründüğüme baktım.

Beyaz, askılı bir elbise giymiş, saçlarımın önlerini örmüştüm. Hafif de bir makyaj yapmıştım. Bolca allık, rimel ve şeftali tonlarında bir ruj sürmüştüm.

Çok hoş görünüyordum. Birkaç fıs da parfüm sıktım ve tamamdım!

Annemlerin yanına gittim ve kahvaltı masasına oturdum, bir şeyler atıştırmaya başladım.

"Nereye gidiyorsunuz böyle süslü süslü Lalisa Hanım?" diye sordu annem.

"Roseanne ile buluşmaya."

"Bu Avusturalyalı kız seni çok mutlu ediyor bu aralar sanırım, gülümsemen hiç düşmüyor."

"Bilmem... o iyi bir kız."

Evet. Adı Roseanne'ymiş. Sonradan öğrendim. Roseanne ile sonraki günlerde de birkaç kez buluştuk ve bugün kafede buluşmayı kararlaştırdık.

Ailem onlarla vakit geçirmektense Roseanne ile buluştuğum için biraz mutsuz ama çok da umursamıyorlar. "Artık bir yetişkin oldun, son tatillerimiz bunlar, yakında kendi hayatını kuracaksın" diyorlar sürekli. Kendi hayatımı kurmam konusunda bana destek oldukları için mutluyum.

Kahvaltıyı bitirdikten sonra evden çıktım. Yavaş yavaş kafeye doğru yürümeye başladım.

Kafeye vardığımda Roseanne çoktan oradaydı. Üzerinde beyaz, ince bir gömlek ve açık pembe, kısa bir etek vardı. Çok güzel gözüküyordu.

"Çok beklettim mi?" dedim karşısındaki sandalyeye otururken.

"Hayır, bekletmedin." dedi beni inceleyerek. "Çok güzel olmuşsun."

Kalbimin hızlandığını hissettim.

"Teşekkür ederim. Sen de öyle."

Garson gelip ne istediğimizi sorduğunda zaten kahvaltı etmiş olduğum için soğuk kahve söyledim. O da soğuk bir içecek söyledi.

Tanıştığımızdan beri her gün buluşuyor, bir yerlerde dolaşıyor, bazen denize, bazen kafeye gidiyor ve geziyorduk. Daha iyi bir tatil düşünemezdim. Onunla birlikte olmaktan çok mutluydum.

Biraz sohbet edip kahvelerimizi bitirdikten sonra Roseanne bir soru sordu.

"Beraber denize gitmek ister misin? Tam deniz havası var."

"Olur, ne zaman?"

"Hemen şimdi. Bir saat içinde. Evlerimize gidip mayolarımızı giyinelim, havlularımızı alalım ve sahilde buluşalım."

"Tamam, bir saat içinde sahilde olurum."

Kafeden kalktım. Koşar adımlarla eve doğru gitmeye başladım. Çok heyecanlıydım.

Eve vardım, odama gittim ve mayomu giydim. Plaj çantamı ayarlarken düşünmeye başladım.

Benim normal hayatım çok sıkıcı ve stresli bir hayattı. Ara sıra gittiğim clublar dışında eğlenceli pek bir şeyim yoktu. Korede bir üniversitede 2. sınıftaydım. Okuyor, bir yandan da staj yapıyordum. Kendi evime çıkmak, hayatımı kurmak istiyordum ama bunu aile desteğiyle yapmak istemediğim için kendi paramı biriktirmeye çalışıyordum ama bir türlü beceremiyordum.

Özellikle de son birkaç senedir çok stresli bir hayat yaşıyordum. Dersler, iş, para biriktirmeye çalışmak zorluyordu. Ayrıca ne hayatımda birisi vardı ne de herhangi bir heyecan veya neşe. Böylesine monoton bir düzenden sonra tekrar bu şekilde duyguları, heyecanı hissetmeye başlamak modumu yerine getirmişti. Özümdeki Lalisa tekrar hayata dönmüş gibi hissediyordum. Bu kız, benim hayatıma neşeyi yeniden getirmişti.

Her şeyimi ayarladıktan sonra annemlere haber verip tekrar evden çıkacaktım ki annemlerin evde olmadığını farkettim.
Annemi aradım ve tatil köyünün civarlarındaki şehirde babamla beraber gezdiklerini söyledi. Onlara selam söyleyip telefonu kapattım.

Evden çıktım ve sahile doğru yürümeye başladım.

Sahile vardım. Çok fazla insan yoktu. Biraz yürüdükten sonra onu gördüm. Güneşleniyordu. Mavi renkte, açık bir bikinisi vardı. Çok çekici görünüyordu. Göğüsleri ve vücudu... çok seksiydi.

'Ne düşünüyorum ben' diye kendimi uyarıp ona seslendim. Kendi havlumu da yanına serdim ve uzandım. Beni süzmeye başladı. Gözleri bir süre derin göğüs dekolteme takıldı ama sonra yüzüme bakmaya başladı.

"Hoş geldin. Denize hemen girsek mi?"

"Girelim, su çok güzel görünüyor."

Birlikte denize girdik ve yüzdük. Daha sonra denizden çıktık, biraz güneşlendik ama sonra tekrar girdik. Çok güzel vakit geçirdikten sonra evlerimize geri döndük.

~

Akşam yemeğinden sonra odama geçtim. Pijamalarımı giyindikten sonra yatağa uzandım ve telefonumu elime aldım. Tam o anda telefonum çalmaya başladı.

reflections - chaelisaWhere stories live. Discover now