I'm a weirdo

552 74 234
                                    


"Ay bitti mi şimdi? Sırtımı hissetmiyorum ya!"

Bachira, sırtını esnetirken İsagi de bir o yana bir bu yana esneyen arkadaşına bakıp gülümsedi, notlarını dosyasına yerleştirdi. Rin, Ming teyzenin ona ikram ettiği sıcak çikolatasından son bir yudum aldıktan sonra ağzını sildi ve hazırladığı listeyi kontrol edip "Gerekli verileri toplamamız bitti evet." dedi.

"Oh be! Sonunda!"

Bachira, Rin'i hala enerjik olduğuna şaşırtacak derecede bir enerjiyle koltuktan kalktı, sırtına çantasını taktı. İsagi ise eşyalarını küçük bir ıslık çalarak topladı, Rin'in 'Birbirlerinin tam tersiler resmen' şeklinde düşünmesine neden oldu.

Bachira her daim enerjikti, çoğu zaman hızını alamayıp bağırarak konuşurdu ; İsagi Bachira'ya nazaran sakindi, söylemek istediklerini daha mantıklı kelimelerle ifade ederdi. Gündüz ile gece gibilerdi ve buna rağmen her daim birbirlerinin yanındalardı.

O ve Hiori'nin de birbirlerinden ayrılan yanları vardı ama ortak noktaları da vardı. Fakat Bachira ile İsagi'nin davranış olarak neredeyse hiçbir ortak noktası yoktu. Ama çok yakın arkadaşlardı. Rin içten içe bunun nasıl mümkün olduğunu merak ediyordu. Gerçi bundan ona neydi? Öğrenip ne yapacaktı?

Üçü de eşyalarını topladığında hesabı ödemek için kasaya gitti. Bachira ve İsagi hesap benden atışması yapmaya başladığında Rin ikisine 'Size inanamıyorum' bakışı attı. Herkes kendi payını ödeyebilirdi, atışılacak bir durum yoktu Rin'e göre. Kollarını bağlamış ikisinin uzlaşıya varmasını beklerken omzu dürtüldü.

"Özel tarifimi beğendin mi evladım?" diye kulağına fısıldandığında Rin başlarda yoğun bitter çikolata tadı aldığı için içmekte zorlandığı fakat sona doğru sütlü ve beyaz çikolata tadı alıp içini sıcacık eden sıcak çikolatayı düşündü.
Yaşlı kadına "Bunun da bir hikayesi var mı?" şeklinde karşı bir soru yöneltti.

"Onu da başka bir gelişinde anlatayım genç delikanlı."

Rin, bu kafeye girmeden önce içinde dolanan kaygıları düşündü. İçeri girmemek için debelenmesi, Anri'nin deyimiyle "korku alanından" çıkmamak için uğraşması ne kadar anlamsızdı. Korkması gereken bir durum yoktu. Güvendeydi. Aynı hikayeyi paylaştığı çiçeklerle, tadı damağında kalan sıcak çikolatayla ve...

Rin'in mantığına göre devamı yoktu. Fakat iç güdüleri su mavisi çiçeğin yanındaki koyu mavi ve parlak sarı çiçekleri işaret ediyordu. Tamam bu kadar hayal gücü yeter de artardı. Yani işin özeti Rin bu küçük işletmeye tekrardan gelebilirdi. Kesin bir söz vermiyordu bu konuda.

Bachira ve İsagi hesap ödeme konusunda en uzlaşıya vardıktan sonra Ming teyzeye hoşçakal dileklerini iletip kafeden dışarı çıktılar. Rin ise sözlü olmasa da kadınla göz teması kurup kafasını eğdi. Ming teyze ise Rin'in arkasından munzur bir gülümseme takınmıştı.

"Pekala şimdi ne yapalım?"

Dışarı çıktıklarında Bachira'nın ilk cümlesi bu olmuştu. Rin, ağzını açmasa da gözleriyle 'Başka bir şey mi yapmamız gerekiyor?' diye sordu. Bachira anlamış mıydı tartışılırdı ama Rin'i buluştuklarından beri dikkatle izleyen İsagi onu anladı. O sebeple önce boğazını temizledi ardından da "Rin, biz Meguru ile buranın festivaline gitmeyi düşünüyorduk sen de bizimle gelmek ister misin?" diye sordu.

"Rin-chan lütfen evet de lütfen lütfen lütfen! Söz hiç sıkılmayacaksın!"

Rin düşünmek için fırsat dahi bulamadan Bachira ellerini çenesinin altında birleştirip gözlerini yalvarırcasına açtı, İsagi bir elini Bachira'nın omzuna koydu. "Gelmen için seni zorlayamayız, zorla eğlence olmuyor sonuçta ama gelmeni çok isterim..." Sesi Bachira'nınkine nazaran daha sakindi lakin sonlara doğru kısıldı. Rin neredeyse İsagi'nin ne dediğini anlamıyordu.

elem çiçekleri | rinsagi Donde viven las historias. Descúbrelo ahora