Whatever makes you happy

625 59 185
                                    


Sonbahar rüzgarlarının etkisiyle soğuyan havayla Rin'in içine bir anda ürperti geldi. Kollarını birbirine daha sıkı kavuştururken bacakları da hafiften titremeye başlamıştı. Soğuktan kolay kolay etkilenen birisi değildi ama bugün üşütmemesine rağmen vücudu en ufak bir değişiklikten etkilenecek haldeydi. Hepsi bir türlü kurtulamadığı gerginliği yüzündendi.

"Teru'yu seninkiler idare edebilir mi sence?"

Hiori, Rin'in koluna doğru yaslanıp rüzgar uğultusunun yankılandığı boğuk havayı biraz olsun değiştirmek için Rin'in konuşmayı sevdiği bir şeyden girdi konuya. En yakın arkadaşının gergin ruh hali dolayısıyla tek kelime etmediğinin ve yerinde sallanıp durduğunun farkındaydı.

"Kumunu gitmeden önce değiştirmiştim. Oyuncakları ve maması da odamda tek yapmaları gereken arada bir kontrol etmek. O kadarını da yaparlar."

Rin'in cevap verirken ellerini cebine koyması ve yerinde kıpırdanmaya devam etmesiyle Hiori kıkırdadı. Rin, buz mavisi saçlı adamdan gelen gülme sesiyle kaşlarını çattı. Alt dudağını büzerek "Komik olan bir şey mi var?" dedi.

Hiori, Rin'i "Çok gerginsin. Her şey yolunda biraz sakinleş." diyerek yumuşak bir sesle yanıtladı. Hiori'nin çıkkın elmacık kemikleri hafifçe kıvrılan dudaklarıyla birleştiğinde ortaya sevecen bir görüntü vardı. Hiori'nin nazik tavrı Rin'i biraz olsun yatıştırırken bir yandan da davranışının açığa çıkmasına utanç duygusu da yüklendi.

"İyiyim ben tamam mı!"

Rin'in ses tonu sinirli olsa da titriyordu. Bu da içindeki gerginliği daha da açığa çıkardı. Üzerinde eskisi kadar olmasa da kaygı vardı ve bu da Rin'in gergin bir ruh haline bürünmesine neden oluyordu. Bazı şeylerden kurtulmak o kadar kolay değildi. Fakat imkansız da değildi. Hiori gibi ona kulaklığının tekini uzatan bir arkadaşa sahipse hele ki.

"Bunu dinlersen daha da iyi olursun o zaman."

Rin, Hiori'nin uzattığı kulaklığı eline alırken homurdandı. Deniz mavisi gözleri ise ağzına zıt bir şekilde Hiori'ye teşekkür edercesine parlıyordu. Sağ kulağına kulaklığı taktığında müziğin adını bilmese de ritimden Bach'ın bestesi olduğunu anlaması zor olmadı.

Abartı derecesinde ortaya çıkan duyguları ondan başkası daha iyi yansıtamıyordu.

Kendisini dış dünyadan soyutlamak için gözlerini kapattı, dikkatini ne yumuşak ne de sert bir tempoda giden keman seslerine verdi.

Bir isyan, bir üzüntü, bir hayal kırıklığı.
Bir umut, bir kurtuluş, bir coşku.

Söz içermemesine rağmen olumlu olumsuz çoğu duyguyu gayet net bir şekilde anlatan ezgiler, Rin'in gerginliğinin elinden tutup onu sıkı sıkıya tutunduğu dört odacıklı organdan aldığında siyah saçlı adamın bacaklarındaki titreme de kayboluverdi.

Şeftali rengi dudaklardan verilen sekiz saniyelik nefes de gerginliği kovan son şey oldu ve Rin gözlerini açtı. Kaygının bir kısmı ona hala eşlik etse de artık kovmak daha kolaydı. Uzun uzadıya konuşmalar, bataklıktan çıkmak için ayak çırpmalar kaybolmamıştı ama uzaklaşıyordu. Daha iyileşmemişti ama süreç işliyordu.

"Sana daha iyi olursun demiştim."

Hiori, Rin'e dinlediği müziğe tezatlıkta yavaş ve sakin bir sesle seslenirken buz mavisi gözlerini hafifçe kısmıştı. Rin, gözlerinde Hiori'ye hak veren bir ifadeyle sağ kulağındaki kulaklığı çıkarıp yanındaki çocuğa geri uzattı. Hiori'ye haklı olduğunu sesli bir şekilde dile getirmedi.
Utanç denen duyguyu da çok sevmiyordu çünkü.

"Beethoven'ın benim için romantik kaldığını anlamışsın."

"Evet, evet en yakın arkadaşımın aslında içten içe Bach'ın dramatikliğine bayıldığını anlamak zor olmadı."

elem çiçekleri | rinsagi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin