muma dönmüş kalp

6K 281 17
                                    




"Sor, dönmezsem sebebi ne diye?"

&

Hayatta olmaz dediğimiz ne varsa oluyordu.

Bunu tecrübe edinmiştim artık, hatta master yapmış bile olabilirdim. Asla ihtimal vermediğim, gülüp geçtiğim, uyumadan önce "ya olursa..." diye düşünmediğim şeylerin hepsi teker teker gerçekleşiyordu. Benim yapabildiğim tek şeyse izlemek oluyordu. Müdahale edemiyordum, durduramıyordum, dur diyemiyordum.

Bir seyirci gibi, dikkatle izliyordum.

Sanırım benim problemim de buydu. İhtimal verememek. Azıcık bi ihtimal versem, inansam belki de olmayacağını düşünülür vazgeçtiğim her şey gerçekleşirdi.

Son zamanlarda bunu düşünüyordum. Neden bir şeye kendimi kapatıp asla açmıyordum, açmayı bile düşünmüyordum. Neden sonunu görmek istemiyordum, meraktan çatlasam bile. Korkuyor muydum? Cidden korkuyor muydum yaşanabilecek şeylerden? Oysa çevremdekiler bende hep deli cesareti olduğunu söylerdi. Ben niye göremiyordum bu deli cesaretini? Belki azıcık cesurluk yapsam, ki cesurluk bile denmez, her şeyin önünü açacağım. Belki azıcık adım atsam;korkmadan, çekinmeden bütün dünya ayaklarımın altına serilecekti.

Bunları bildiğim halde niye hala adım atmak yerine geri geri yürüyordum?

Çünkü zorla ördüğüm o duvarları kendi ellerimle yıkmak bana ürkütücü geliyordu. Her taşını sabırla koyduğum,  duvarın arkasındakinden vazgeçmek için yaptığım o duvarı kendi ellerimle yıkmak bana zor geliyordu.

"Sen...İyi misin?"

Başımı masadan gelen sesle beraber olan çıplak kolumdaki dokunuşla hızlıca kaldırdım. Kaşlarımı çatarak sesin sahibine baktım. Bu bi refleksti. Batın gözlerini hafif bir endişeyle kısmıştı, az önce koluma dokunan eli havada kaldığında elini yavaşça indirdi.

"İyiyim, başım ağrıyor biraz. Müzikten sanırım."

"Aslında müzikten olmayabilir." Dudaklarını birbirine bastırdıktan sonra kafasıyla yaklaşık on dakika önce çalışanın masaya bıraktığı tepsiyi ve bardakları gösterdi. "Sanırım içinde alkol vardı."

"Ne? Ciddi misin?" Hızlıca bitmiş bardağı alıp inceledim sanki anlayacakmışım gibi. Bu içeceklerin ikram olduğunu söylemişlerdi, Sena ve diğer herkes içince ben de içmemde bi zarar olmadığını düşünmüştüm. Alkol almıyor değildim ancak karnım açtı ve bu gece hafif uçuk kafayla gezmek istediğim son şeydi.

"Korkmana gerek yok," gülümsedi beni rahatlatmak ister gibi. "Çok az vardı, çok da umursamadan içtin sanırım. Yoksa anlardın."

Aslında umursamadığımdan değil, kafamın çok başka yerde olmasındandı.

"Anladım," dedikten sonra gözlerimi doğum günü kızına hediye vermeye giden Sena'yı bulmak için etrafa çevirdim ancak hiçbir şey göremedim. Masada sadece ben ve Batın vardık. Çünkü ikimiz yabancıydık sadece bu ortamda. Diğer hepsinin arkadaşının doğum günüydü. "Sena'yı gördün mü?"

"Birazdan gelecektir, bi sorun mu var?" Kaşlarını hafifçe çattı, ses tonu sorgular gibi çıkmıştı. Ondan rahatsız olduğumu düşünmüştü.

Bu Kekre Dünyada|| yarı textingWhere stories live. Discover now