yaşayamam bu benle

5.3K 267 35
                                    

"Dibe vurdum ilk boş sokakta, kendi mezarımı kazdım

ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।

"Dibe vurdum ilk boş sokakta, kendi mezarımı kazdım. Gеri gelmeyişlerin, hеp mi böyledir sevişin? Seni buldum her kayboluşta, zavallı direnişim."


.


"Keşke bizim eve gitseydik, Netflix'e de yeni film gelmişti." diye homurdandı Tuana gözleri masanın etrafındaki kişileri yoklarken. Bir tepki bekliyordu. Geldiklerinden beri herkesin suratı beş karıştı, kimse tek kelime etmiyordu. Telefonlarına gömülmüşlerdi, ya birileriyle mesajlaşıyorlardı ya da gündeme bakıyorlardı. Tuana bu durumdan çok sıkılmıştı, uzun süre sonra ilk kez bir araya gelmişlerdi. Hoş muydu bu yaptıkları?

"Aynen," diye cevapladı onu Alperen, telefonundan gözlerini ayırmadan. Tuana göz devirdi ve masanın üzerindeki soğuk kahvesine uzandı. Abisi ve abisinin arkadaşlarıyla gelmişti buraya. Çok yakın değillerdi açıkçası, evde tek kalmasından endişelendiği için gelmesinde ısrarcı oluyordu abisi Soner. Soner'in arkadaşları da çok hoşlanmıyordu bu durumdan ama durumu bildiklerinden ses etmiyorlardı.

Tuana ise bu durumu çok yanlış yorumluyordu. Abisinin arkadaşlarıyla gerçekten arkadaş olduklarını, onlarla her aktiviteyi yapabileceğini sanıyordu. Bu yüzden onlara karşı fazla samimi davranıyordu. Temasta fazla bulunuyor, söz hakkı olmayan şeylerde yorum yapıyordu. Esasında birkaç kez uyarmıştı onu Bulut ve Alperen. Çok da taktığı söylenmezdi ya.

"Ben eve gidiyorum," dedi Tuana hamlesini yaparak. Abisinin bu sefer bir şey yapacağını biliyordu. Tek başına eve göndermezdi Tuana'yı, kendisi de bu saatte eve dönmezdi.

"Dur bi kızım ya, noldu yine?" diye sordu Soner sıkıntıyla nefes alıp telefonunu masanın üzerine bırakırken. Tuana dudaklarını büzdü. Alperen sırıtarak biriyle mesajlaştığından ilgilenmemişti, Bulut elindeki ona ait olmayan mavi çakmağı döndürürken alttan bir bakış atmıştı Tuana'ya, yine mi başladık dercesine.

"Ee hiçbir şey yapmıyoruz, hepinizin kafası başka yerde! Bilsem Cansularla buluşurdum."

"Buluşsaydın." dedi Alperen düz bir sesle telefondan başını kaldırmadan. Tuana kaşlarını çatarak baktı Alperen'e. Zaten aralarında en az sevdiği kişi Alperen'di. Çok gıcık oluyordu.

"Buluşurdum da canım, kaç aydır düzgünce bir araya gelemedik. Bi hasret giderelim dedim, kötü mü yaptım?" dedi. Son cümlesiyle kaşlarını büzmüş abisine dönmüştü, onayını almak istercesine.

Soner dudaklarını birbirine bastırdı. Bu durumda yapabileceği bir şey yoktu. Kardeşine de kıyamıyordu ki. Bu yüzden gözlerini yumdu onaylamak için. Tuana gülümsedi.

"Okulda görüşüyoruz ya zaten Tuana," dedi Alperen. "Hem sen arkadaşınla niye buluşmuyorsun ya? Neydi adı..." İsmini hatırlayamadığından kaşlarını çattı. "Şu saçları uzun olan, voleybolda oynuyordu. Şevin miydi neydi?"

Bu Kekre Dünyada|| yarı textingजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें