Bölüm-44

767 36 2
                                    

HARRY

Her ne kadar Bella'ya odaya çık desemde peşimden geldiğini hissedebiliyordum.

İçeri girdiğimde herkesin bakışları üstümdeydi.Heyecanla hepsi ismimi söyleyerek ayağa kalktı.

Annen beni gördüğünde yanıma gelip bana sarılmaya çalıştı ama ben buna izin vermeyip ondan bir kaç adım uzaklaştım.

Annem şaşkınlıkla bana bakarken ben ise gözlerimde öylece kalmış yaşları akıttım.Benim acı çekmem herkesin hoşuna gidiyordu.Artık beni öz babamdan bile ayırmışlardı.

"Annem ve Gemma hariç herkes dışarı."dedim normal sesimle.

"Ama Harry-"

"Size dışarı çıkın dedim Zayn." bu sefer kükremiştim. Bundan sonrası sadece benim hesabım.

Herkes yavaş adımlarla dışarı çıkarken Bella bana adeta 'yapma' diye yalvarır bakışları atıyordu. Gitmesi için ona işaret yaptım. Biliyorum. Yine kötü olacaktı ama bu artık beni ilgilendirir.

''Oğlum!'' diye seslenen anneme çatık kaşlarımla döndüğümde korkmuştu.

Her ne kadar ona kötü davranmak istemesemde bazı şeyleri sormalıydım.Sormak zorundaydım.

"Harry ne oluyor?"dedi Gemma.

"Annemizin bize anlatması gereken şeyler var Gem."

Annemin gözlerinde birikmiş olan geçmişin acıları beni tuhaf hissettiriyordu.Onun o gözlerinde gördüğüm keder acılarını anlatıyordu.Minik bir kuş bile bir kafeste bu kadar dayanamazken annem ömrünün yarısını o kafeste geçirdi.

"Gerçek babanın kim olduğunu mu öğrendin?"dedi.Ben şaşırmış gözlerle ona bakarken,o dolu gözlerle çok ciddiydi.

"E-Evet...Bana bunu okumamı söyledi."dedim kağıdı göstererek.

"Gerçek babamız mı?"dedi Gemma ciyaklayarak.

"O zaman oku Harry.Sende,ablanda artık neler olup bittiğini öğrenin."dedi ve koltuğa oturdu.Gemma ağzı açık bir şekilde yere oturdu.Ben de onun gibi yere çöktüm ve kağıtı açıp okumaya başladım.

"Oğlum.Canımın parçası.Biliyorum her şey için geç kaldım.Senin için,ablan için,özelliklede annen için.O her gün baba dediğin piç annene tecavüz etmişti.Bunu duyduğumda kendime engel olamadım ve gidip o herifi yaraladım.Aslında ölmesini istiyordum ama maalesef başaramadım.Hapise girdim ve annene aile tarafından baskı yapıldığı için ve o piç ona zorla dokunduğu için boşanmak zorunda kaldık.Ablan daha üç yaşındaydı.O adam sen daha annenin karnındayken dokunmuştu.Tanrılara şükür ki yaşıyorsun.Benim hapiste olmamın ve boşanmamızdan faydalanarak annen ile evlendi.Bu konuda ona kızma.Siz babasız kalmayın diye evlendi.Her şey için üzgünüm oğlum.Sen bunu okuduğunda ben kesin ölmüş olurum.Sen benim artık tek varisimsin.Hapisten çıkınca bir holdingde zor da olsa iş yapabildim ve şimdi bütün hisselerim senindir.Seni,ablanı ve anneni çok seviyorum.Elveda."

Gözümden akan tüm yaşlar kağıdın üstüne damlamıştı.Gemma bacaklarını kendine çekmiş,kollarını bacaklarında bağlamış ağlıyordu.Annemin anlatılamaz şekilde göz altları kızarmıştı.

Mektubu yere attım ve salondan çıkıp merdivenleri çıkmaya başladım.Odama girdiğimde kendimden geçmişcesine etrafı yığmaya başladım.

BELLA

Dışarıda beklemekten çok sıkıldım.İçeriden bir süre ses gelmişti ama sonra kesildi.Bu da içimdeki merakı daha çok arttırıyordu.

"Çocuklar ben daha fazla dayanamayacağım,içeri girelim."

"Bella haklı içeri girelim."dedi Liam.

Zayn ve Ana önden arkasından Niall ve Zendaya girdi.Bende arkalarından gelerek salona geçtik.
Gemma ve Anne çok kötü görünüyordu.Harry ortalarda yoktu.
Çok geçmeden yukarıdan kırılma sesi gelmişti.Tam merdivenlerden çıkıcaktım ki boğuk bir ses işittim.

"Bella gitme.Şuan iyi gözükmüyor."dedi Louis.

"Ben onu haftalardır,hatta neredeyse bir aydır görmedin,göremedim.Onun bana,benimde ona ihtiyacım var."dedim ve merdivenlerden yukarı çıktım.

Odamızın olduğu kapıya geldiğimde önce kulağımı kapıya dayadım.Ses gelmiyordu demek ki Harry biraz da olsa sakinleşmişti.

Yavaşça kapıyı açtım ve başımı içeri doğru soktum.Oda karanlıktı ama Harry'nin uzun yapısını görebiliyordum.

Yavaşça odaya girdim ve ışığı açtım.Harry bana baktığında sertçe yutkundum.Bana yaklaştığında yeşil gözlerinin ne kadar koyu bir tona büründüğünü gördüm.

"Artık her şey bitti Bella."

NE?

"Başımıza gelen bütün her şeyi unutuyoruz."

TANRIM!Ağlamamak için kendimi o kadar zor tutuyorum ki.

"H-Harry ne diyorsun?"

"Evliliğimiz Bella!Evliliğimiz."

"Daha e-evlenmedik ki?!"

"Biliyorum ve bunu en kısa zamanda yapmak istiyorum."

İçimde oluşan rahatlama hissi yüzünden derin bir nefes verdim.Bir an herşeyin bittiğini sandım.

"Ciddi misin sevgilim?"dedim ağlamaklı sesimle.

"Artık yeter Bella.Ben bu zorluklardan sıkıldım.Artık ne Ariana var ne de bana baba diye tanıtan o sahte piç kurusu var."dedi heyecanla.

"Harry Ariana--"

"Öldü."

"Harry beden yaptın?"dedim büyük gözlerimle.

"Ben yapmadım meleğim o sahte piç kurusu öldürdü."

Sahte mi?

"Neden ona sahte diyorsun?İyi bir baba olmadığı için mi?"

"Bunu sana sonra anlatırım.Benim için şuan.." çenemi kavradı. "Önemli olan tek şey.." dudağımı okşadı. "Sen ve.." elini karnıma götürdü. "Bebeğimiz.."

O kadar masum bir şekilde söylemişti ki ağlamamak için gerçekten kendimi zor tutuyordum.Dayanamayıp dudaklarımı onunkine bastırdım.

Tanrım onu gerçekten çok özlemişim.Şuan onun kolları arasında ölüyordum.Zaten tek dileyim onun kolları arasında mutlu bir şekilde ölmek.

Dudaklarımız ayrıldığında alnını bir süre benimkine dayadı.Elimi sıkıca tuttu,şakağıma minik bir öpücük kondurdu ve beni çekiştirerek odadan çıkardı.

Aşağı indiğimizde herkesin gözü bizim üstümüzdeydi.Anne ve Gemma'da ayaklandığında Harry'nin sesini duydum.

"Artık acıları bir kenara bırakmalıyız.Yeni bir hayat için elimizden geleni yapmaya çalıştık.Ben artık mutlu olmak sevgilimle,bebeğimle,ailemle ve arkadaşlarımla tekrar mutlu olmak istiyorum...Bu yüzden en kısa sürede düğünü gerçekleştirip bu kötü acıları bitirmek istiyorum."

Herkes Harry'e bakarken gülümsüyorlardı.Arada bir birbirlerine bakıp gülüyorlardı.Bende gülerken karnımda minik bir acılı sızı hissettim.Harry endişeyle bana bakarken ben ona gülümseyerek baktım.

"Bebeğimiz tekme attı."

Satılık : Karanlık Günler [h.s]Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum