Bölüm-17

1.7K 52 6
                                    

Sabah zorlukla uyandım. Dün olanlardan sonra Harry'nin yüzüne nasıl bakabilirim ki? Sürekli bir sorun çıkması beni deli ediyor.

Yatakta doğrulduğumda gömleğinin önünü ilikleyen Harry ile karşılaştım. Açıkçası çok Yakışıklı görünüyordu. Saçları yana yatırılmıştı. O uzun saçları beni deli ediyor.

''Günaydın.'' diyerek gülümsedim.

''Günaydın." dedi soğuk bir şekilde. Yüzüme bile bakmadı.

''Bir yere mi gidiyorsun?''

''Evet. Şirkete gidiyorum." Vay canına bu ilginç. Uzun zaman sonra ilk defa işe gidiyordu.

''İyi de Harry senin yerine idare etmiyorlar mı? Niye şirkete gidiyorsun ki? Hem zaten seni baban--''

''Kapa çeneni!'' O gürleyen sesi beni yerimden sıçratmıştı. Harry'e ne oluyor böyle? Daha dün benimle romantik anlar yaşayan o çocuk şimdi ilk geldiğim zamanlarda ki gibi davranıyordu.

''Ö-Özür dilerim.'' dedim fısıltıyla.

''Evet babamın parasıyla kazanıyorum ama babamın bana kurduğu şirket sayesinde zenginim. Arada bir oraya gidiyorum ve bugün gitmem lazım. Oldu mu?'' Fazla kırıcıydı.

''A-Açıklama yapman gerekmezdi. Sonuçta sen benim sahibimsin.'' diyerek ima da bulundum. Sinirle yanıma geldi ve saçımı tutup geriye çekti.

''Eğer konuşmaya devam edersen seni öyle bir beceririm ki kendini tanıyamazsın." Lanet olsun gözlerim doluyor. O ne oldu böyle?

''Gerçekten yapar mısın? Gerçekten beni ilk günkü gibi becerir misin?'' dediğimde uzun süre gözlerime baktı.

''Beni zorlamadığın sürece sana zarar vermen."

''Demek ki dün yaptığın bütün o şeyler bir yalandı.'' Kafasını olumsuz bir şekilde salladı.

''Hayır gerçekti. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum ama sen beni zorluyorsun.'' deyip saçımı bıraktı ve sinirli bir şekilde ceketini alıp odadan çıktı.

Hızlıca yataktan kalkıp üstümü giyindim. Bilerek acele ediyordum çünkü bu son söylediğini ona ödeteceğim. Makyajımı da yaptıktan sonra koşarak aşağı indim. Merdivenlerin sonuna geldiğimde kapıya yürüyen Harry'i gördüm.

''Söylesene ben yine ne yapmışım Styles?'' dediğimde şaşkın bakışlarla bana döndü.

''Söylesene Bella! O Cody denen götün bizim etrafımızda ne işi vardı?'' Mesele şimdi anlaşıldı. Kıskançlık!

''Nerden bilebilirim ki? Senin yanında yaşamaya başladığımdan beri onunla görüşmedim." İnanamamıştı.

''Öyle mi? Acaba seni arkadaşına götürdüğümde onun orda olma ihtimali olmuş olabilir mi?'' Bu sözü ağzımın açılmasına sebep oldu.

''Harry sana inanamıyorum. S-sen bana güvenmiyor musun?''dediğimde sırıttı.

''İşte güvenmemek böyle bir duygu güzelim. Bu sana birini hatırlattı mı?'' Bu duygu berbattı. Lanet olsun bana böyle davranmasını istemiyordum.

''Evet hatırlattı. İntikamını aldın Styles. Yine başardın--''

''Belli ki benim duygularımı keşfetmek için yanlış kızı seçmişim.'' Bunu söylemiş olamaz. Bu bir kabus olmalı. Dünya tersine mi döndü?

''Harry sen--''

''Başka birini bulacağım. En azından bana güvenen birini.'' diye konuştu dişlerinin arasından.

''Tanrı aşkına Harry sen benim yerinde olsan ne yapardın?'' diye bağırdım.

''Belki sana kızardım. Direk gitme derdim. Bir sebep bulurdum ama senin beni aptal yerine koyarak kendimi sana becertmezdim. Beni salak yerine koydun ve bu benim en sinir olduğum şeydir. Gerçekten o an beni istedin mi?'' Bu kavga çok büyük görünüyordu. Birmeyecek bir işlence gibiydi. Tek bir saç telimin kopması onun elindeydi.

''İstedim. Seni deli gibi istedim." dediğimde sırıttı. Bunu o an nasıl anlamaz?

''Merak etme bebeğim. Bu isteklerin artık her gece olacak.'' Gözlerim kocaman açıldı ve bir adım geriledim.

''Yani--''

''Evet Bella. Yatak arkadaşlığıma, kısacası para ile sarın aldığım sürtük olarak bana dönüyorsun!''

Bu sözü dizlerim üstünde çökmeme sebep oldu. İşte karanlık günlere geri dönüyordum. Deli gibi ağlıyordum. Bunu yapamam. Kaldıramam. Artık bunu kaldıracak kadar güçlü değilim. Bir anda Harry sıkıca kolumu kavradı ve beni sürüklemeye başladı.

Odaya geldiğimizde hızlıca beni yatağa attı. Bildiğimiz fırlattı diyelim. Çekmecesinden bir ip ve çakı bıçağından aldı. Önüme geldiğinde çakıyı bana uzattı. Tişörtümü göğüsüme kadar sıyırdı ve çakıyı göbeğimde gezdirmeye başladı.

''Uslu bir kız ol ki bir sakatlık olmasın." Korkuyordum. Dün ki Harry yerine içine şeytan girmiş bir Harry vardı. Ama görüyorum ki, o zaten bir şeytandı.

Önce sağ kolumu aldı ve yatağın sağ başlığına bağladı. Aynısını sol kolumada yapınca kollarım kocaman açılmıştı. Gözlerim sulu ve kızarmış bir şekilde onu inceliyordu.

''Bunları yapacağını hiç düşünmemiştim. Sen bu olmazsın.'' Aslında o ilk gördüğüm kişiydi. Acımasız. Ama son birkaç gün bizim için pembe bulutlarda süzülen iki aptaldık.

''Beni her şekilde zorladığın sürece böyle olur işte.'' Ağlamaya devam ediyordum. Tam gidicekti ki arkasından istemsemde laf söyledim.

''Şimdi annenin seni neden sevmediğini daha iyi anlıyorum. Baban gibi onu üzmeye bayılıyorsun." Omzunun üstünden bana baktı.

''Belki. Ama şunu çok iyi biliyorum ki; benim için kadınlar bundan sonra zevk almak için yaratılmış canlılardır. Tıpkı senin gibi."

''Senden nefret ediyorum Styles." dediğimde sırıttı ve beni kendinden daha çok iğrendirdi.

''Bende seni seviyorum.'' deyip odadan çıktı ve beni göz yaşlarımla beraber bıraktı.

Satılık : Karanlık Günler [h.s]Where stories live. Discover now