Bölüm-21

1.8K 53 4
                                    

İyi Okumalar...!!!
Bu bölüm cinsellik içeriyor.

Zayn gülerken gözlerimin içine bakıyordu. Ne yani yeni sahibim Zayn'mi? Bu gerçek değil. O böyle bir şey yapmaz. Bu uzun sessizliği bozan kişi babam olmuştu.

''Biz sizi biraz rahat bırakalım." deyip annemi çekiştirip salondan ayrıldılar.

Zayn hala bana bakıyordu. Aslında süzüyor daha mantıklı. Bana iki adım yaklaştığında uzaklaştım.

''Korkma Bella! Sana dokunmayacağım." dedi ve tekrar güldü. "Bunu neden yaptın?''

''Seni yaşlı ve senden büyük adamlarla birlikte olmanı istemiyorum. Bu doğru olmaz." Bu nasıl bir iş?

''Sen gerçekte--''

''Hayır Bella sana zarar vermeyeceğim. Sadece benim yanımda güvende olmanı istiyorum. En azından şimdilik." Bu bizim Zayn mi? Bu olay yinede beni korkutuyordu. Bir oradan bir buraya. Buna izin verdiğime inanamıyorum.

''Zayn bu yaptığın delilik."

''Babandan korkuyorsan korkma. Ona her ay parasını verdiğim sürece sorun olmayacak.'' dediğinde iç çektim.

''Benim asıl korktuğum Harry." dediğimde gülmeye başladı. Aslında beni bırakıp gittiğine göre, artık umurunda da olmam. Ayrıca Zayn ile öfke dolu bir ilişkisi var.

''Tanrım Bella. O seni geri getirdi ve babandan paranı geri alacak. Onun senin için bitmesi lazım." Doğru söylüyordu. Ama benim üzüldüğüm Zayn ile dostlukları. Her ne kadar birbirlerine kızsalarda, dost oldukları bir gerçek.

''Haklısın." dedim ümitsiz bir vakayla. Tanrım.

''Yani--Ne?''

''Doğru söylüyorsun. Onunla kafamı iyice bozdum. Belki kalbimde izi kalacak ama yaptığı kötülükler beni bıktırdı." dememle elimde sıcaklık hissettim. Bu sıcaklığın ise onun eli olduğunu gördüm.

''İşte sen bu yüzden benim için değerlisin.'' dediğinde minik bir gülümseme sergiledim. Onca ağlamalarımdan sonra ilk defa.

***

Zayn'in evine geldiğimizde benim için hazırladığı odada tıkılı kaldım. Oda krem rengindeydi. Yatağın başlığı taşlıydı ve beyaz renkte tül vardı. Bana oldukça hoş davranıyordu. Yine de onun evinde kaldığım için rahatsızdım. O benim arkadaşımdı ve bu biraz garip.

İçeri giren Zayn'i gördüğümde hızlıca yataktan kalkıp üzerimi düzelttim. Birbirimize doğru yaklaştığımızda o gülüyordu.

''Benim dışarı çıkmam lazım. Evde tek otursan bir sorun olur mu?'' Kafamı yana doğru salladım.

''Hayır sen beni merak etme."

''Tamam. Bu arada odada tıkılıp kalma. Televizyonu veya bilgisayarı kullanabilirsin. Mutfakta dolu.'' Mahçupça gülümsedim. "Peki, sağol Zayn."

"Sonra görüşürüz." deyip yanağıma minik bir öpücük kondurdu. Bu beni biraz garip hissettirmişti.

Zayn gittikten sonra kendimi televizyona odakladım. Aslında ne kadar çabalasamda bir türlü izliyemiyordum. Kafam hala çok karışık. Zayn ile böyle yaşamam doğru mu? Bu yaptıklarım doğru mu? En önemlisi Harry'i kalbimden silmek doğru mu?

Kafamda biriken bu soruların bir türlü cevabı yoktu. Bunu yine her zaman ki gibi zaman gösterecekti. Ama bu zamanın belirli bir süresi yoktu. Ben özgür olmak istiyordum. Yani birinin yanında böyle yaşamak istemiyordum. Ayrıca Zayn'in bana ilk tanıştığımızda yaptığı hareket hala aklımda. Bu beni daha çok şüphelendiriyordu. Hangi yöne gideceğini bilmeyen küçük bir kız çocuğundan farkım yoktu. Bu yaşadıklarımdan sonra gitmek istiyordum. Başka bir ülkeye. Yeni insanlarla tanışır, bir şekilde iş bulur ve hatta yarım kalmış eğitimimi sağlarım. Harry'den çok daha iyi birini bulur, onunla zamanı geldiğinde evlenirim. Ancak kalbim doluydu. İstemsiz bir aşkla hemde.

Satılık : Karanlık Günler [h.s]Where stories live. Discover now