SON İKİ ÜÇ

İtiraf

Merhaba, biraz acele yazdım. pek içime sinmese de sizi bekletmek istemedim ve yayımladım. Bu arada beni destekleyenleri kocaman öpüyorum. Seviliyorsunuz.

YENİ KİTABIM "EN GÜZEL KABUSUM"A BAKMAYI UNUTMAYIN VOTE VE YORUMUDA TABİ SEVİLİYORSUNUZ BEBEKLERİM

Sabah Bade'nin kulaklarımı sağır eden cırlamasıyla yeni güne lanet ederek uyandım. Ve yataktan kalıp Ediz ÇAĞIRAN bakışlarımla Bade'ye pis pis bakmaya başladım. Sonra da

'İnsan böyle mi uyandırılır Badeciğim?'

'İnsan arkadaşını dönme dolabın tepesinde, üstelikte hoşlandığı bir erkekle nasıl yalnız bırakılırsa öyle de uyandırılır Güneşciğim.'

'Pardon yanlış mı duydum yoksa sen hoşlandığı bir erkekle mi dedin?'

'Evet doğru duydun, hoşlandığı bir erkekle dedim. Efe'den hoşlanıyorum, tamam mı?'

'Sen, sen ciddi misin?'

'Evet çok ciddiyim. Efe'den çok hoşlanıyorum.' dedi ve anında kıpkırmızı oldu. Şaşkınlığı üstümden atar atmaz

'Peki, abicik bunu biliyor mu?'

'Henüz söylemedim. Açıkçası cesaret edemedim. Ya Efe benden hoşlanmıyorsa?'

'Saçmalama Bade. Bence Efe'de senden hoşlanıyor.'

'Nereden biliyorsun ki?'

'Çünkü tatlım, Efe'yi ilk kez bir kıza iltifat ederken gördüm. Tabi beni saymazsak...'

'Ge..gerçekten mi?'

'Öyle sanıyorum. Bence abicikle ilk fırsatta konuşmalısın.'

'Haklısın belkide. Neyse hadi hazırlanalım yoksa derse geç kalacağız.'

'Tamam canım.' dedim ve hazırlanmaya başladık. Yeşil salaş gömleğimi, altına da açık renk yırtık kotumu giydim. Ayağıma da karamel rengi sandaletlerimi geçirdikten sonra hafif bir makyaj yapıp Bade'yi beklemeye başladım. Bade Hanım da hazırlandıktan sonra okula gitmek için yurttan çıktık ve konuşa konuşa okula doğru yürümeye başladık. Okula geldiğimizde fakültelerimize gitmek üzere ayrıldık. Mühendislik binasının önüne geldiğimde bankta oturup telefonuyla oynayan Deniz ile karşılaştım. Beni fark ettiğinde gülümseyerek yanıma geldi ve

'Günaydın prenses.'

'Günaydın yakışıklı prens. Acaba sabah sabah burada ne işinizin olduğunu sorabilir miyim?'

'Yakışıklı prens ha? Sevdim bunu. Seni bekliyordum. Seninle konuşmam gereken önemli bir konu var. Dersten sonra kafeteryada buluşalım mı?'

'Olur da ne konuşacaksın? Çok merak ettim.'

'Zamanı gelince öğreneceksin.'

'Yaa Deniz! Çok kötüsün.'

'Yanlış cevap prenses, ben kötü değilim. Yalnızca sen biraz fazla meraklısın o kadar .'

'Öyle olsun bakalım. Benim derse gitmem gerekiyor, görüşürüz.'

'Peki prenses, iyi dersler.' dedi ve yanağıma masum bir öpücük kondurup yanımdan ayrıldı. Ben de dersimin olduğu sınıfa doğru gitmeye başladım. Sınıfa girdiğimde kızlara selam verip boş bir yere oturdum. Asrın ortalarda görünmediği için çok rahattım. Çünkü hafta sonu söylediklerinden sonra yüzüne bakacak durumum yoktu. Hoca gelene kadar kızlarla sohbet ettik. Hoca sınıfa girdikten yaklaşık 5 dakika sonra Asrın Beyler sınıfa teşrif etti ve onca boş yer varken beyefendi, geçip yanıma oturdu. Kulağıma yaklaşıp