*FİNAL*

7.7K 239 20
                                    

MERHABA SEVGİ PITIRCIKLARIM. İYİSİYLE KÖTÜSÜYLE BU GÜNLERE KADAR BERABER GELDİK. BENİ DESTEKLEYEN HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM. BİR ÇOĞUNUZ BİLİYORSUNUZ Kİ BU YIL YGS'YE GİRECEĞİM. HİKAYEYİ BİTİRMEMİN EN BÜYÜK ETKENİ O. ÇÜNKÜ BÖLÜM YAZACAĞIM DİYE DERS ÇALIŞAMIYORUM LÜTFEN BENİ ANLAYIN VE DUA EDİN LÜTFENN.. SİZİ ÇOK SEVİYORUM BUNU DA UNUTMAYIN. KOCAMAN KOCAMAN KOCAMAN.. ÖPÜLDÜNÜZ... =) :* <3 <3 <3 <3 <3......

YENİ KİTABIM "EN GÜZEL KABUSUM"A BAKMAYI UNUTUN:)
VOTE VE YORUMUDA TABİ SEVİLİYORSUNUZ BEBEKLERİM

1.5 AY SONRA..

ÖZGE'NİN AĞZINDAN

Asrın ile evleneli tam tamına 1.5 ay olmuştu ve şuan tam 1 aylık hamileydim! Evlilik lafını duyduğumda ilk başta reddetsem de sabah kendimi beyaz bir elbise içinde nikah masasında buldum. Çok sade bir nikah yapmıştık . Sadece ailelerimiz ve çok yakın arkadaşlarımız vardı. Asrın düğün yapmak için ısrar etse de kalabalığı ve curcunayı sevmediğim için düğün istememiştim. Ama şundan kesin emindim  Asrın ve ben kesinlikle birbirimize aittik hem de sonsuza dek...

Salonda oturmuş, elimi karnımın üzerine koymuş, meleğimle konuşurken bir anda gelen  Asrın'ın sesiyle yerimden sıçradım.

'Karıcım, ne yapıyorsun?'

'Hiç..'

'Korkuttum mu? Özür dilerim hayatımın anlamı.' dedi ve yanıma oturarak beni kendine doğru çekti. Kafasını boynumda gezdirip kokumu içine çekerek

'Özge'm, seni çok özledim.'

'Asrın lütfen, bebeğe zarar gelebilir.'

'Ama doktor bir şey olmaz dedi. Hem daha çok küçük.'

'Asrın, korkuyorum. Ona bir şey olursa dayanamam.'

'Güzelim, o senin kadar benim de çocuğum. Ben de düşünüyorum onu. Hem hamile olduğunu duyduktan sonra yanına bile yaklaştırmadın beni. Nolur güzelim...'

'Peki, ama bir şartla.'

'Kabul.'

'Daha şartımı bile duymadın.'

'Neymiş?'

'Yavaş olacaksın.'

'Bence böyle bir şart koyma. Çünkü az sonra 'Asrın daha hızlı' diye yalvaracaksın.'

'ASRIN!'

'Ne var kızım? Karım değil misin? Hala neden utanıyorsun?'

'Asrın biraz daha konuşursan vazgeçeceğim!' dedim ve lafımı bitirir bitirmez beni kucakladığı gibi yatak odasına götürdü. Gerisi de malum...


GÜNEŞ'İN AĞZINDAN

Hulusi Dede'nin hastalığı yüzünden düğün 2 hafta erkene alınmıştı. Yani yarın düğünümüz vardı. Son 1 aydır zamanımı sürekli Efe'yle geçirmiştim. Özellikle düğün alışverişinde çok eğlenmiştik. Denediğim hiçbir gelinlik içime sinmeyince bir moda evine gidip diktirmiştik. Efe'nin damatlık seçimi çok zor olmamıştı çünkü Efe'nin giydiği tüm damatlıklar üzerine 'cuk' diye oturmuştu. Düğün içinde lüks bir otelin balo salonunu kiralamıştık. Her şey harika gidiyordu.

Düşüncelerimden sıyrılıp çalan telefonumu elime aldım. Arayan Efe'ydi.

'Efendim Efe?'

'Güneş,konuşmamız lazım. Neredesin?'

'Evdeyim de ne oldu ki?'

'10 dakikaya oradayım.' dedi ve telefonu kapattı. Bende merak içinde hemen hazırlanmaya başladım. Düğün için Antalya'ya gelmiştik bu yüzden hava çok sıcaktı. Pembe elbisemi giydikten sonra beyaz sandaletlerimi ayağıma geçirdim. Saçlarımı da hızlıca topladıktan sonra çantamı alıp aşağı indim. Efe arabasında oturmuş beni bekliyordu. Bende arabaya bindikten sonra arabayı yat  limanına doğru sürmeye başladı. Sorduğum hiçbir soruyu cevaplamıyordu. Yat limanına geldikten sonra arabayı otoparka bırakıp yürümeye başladık. Boş bir bank bulup oturduktan sonra Efe'ye dönüp

SON İKİ ÜÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin