Evlilik mi?!

6.1K 280 21
                                    

MERHABA SEVGİ PITIRCIKLARIM YEPYENİ BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM. YENİ HİKAYEME BAKMAYI VE OKUDUKTAN SONRA YORUM YAPIP VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN. SEVİYORUM SİZİİİ.....(MULTİ GÜNEŞ)

YENİ KİTABIM "EN GÜZEL KABUSUM"A BAKMAYI UNUTUN:)
VOTE VE YORUMUDA TABİ SEVİLİYORSUNUZ BEBEKLERİM

ÖZGE'NİN AĞZINDAN

23 Eylül 2014 , saat 14:12 Asrın'ı ilk görüşüm. Kalbimin bir erkek tarafından ilk çalınışı. Eskiden ilk görüşte Aşk'a inanmayan biriydim taki o zamana kadar. Onu görür görmez gerçek aşkı iliklerime kadar hissetmiştim. Çevresinde gördüğüm insanların yalnızca onun parasına ve popüleritesine geldiğini anlamamak için kör olmak gerekirdi. Ne yazık ki Asrın'da buna prim vermek için elinden geleni yapıyordu. Bunu anladığımda ona zarar gelmemesi için bir gölge gibi peşine takılmayı kafama koymuştum. Ne var ki korumacı tavrım Asrın ve sahte arkadaş tayfası tarafından ''saplantı ve takıntı'' diye adlandırılacaktı.

Asrın'da tıpkı benim gibi ilgi ve sevgi yerine yalnızca para harcanarak büyütülmüş, bu yüzden de dolduramadığı sevgi açlığını başka şeylerle tamamlamak istemişti. Aslında bu bir döngüydü.. Karşısına çıkarcı ve ikiyüzlü insanlar çıktıkça sevgiyi bulacağına olan inancı tamamen tükenmiş bu yüzden de kendine alternatif çözüm yolları bulmuştu. Belki de insanlardan intikam alıyordu.. Eğer onlar Asrın'ı sevmiyorlarsa, demek ki acı çekmeyi ve kullanılmayı da hak ediyorlardı. Onu bir gölge gibi izledim..

Katı, umursamaz ve merhametsiz görüntüsünün aksine kendi içinde kurduğu dünyada şefkat ve merhamet dolu biriydi o.. Birkaç fakir ailenin evine haftanın belli günlerinde gider, kapılarına para koyup zili çalıp kaçardı. Nerede bir evsiz görse karnının aç olup olmadığını sorardı. Gerçek kimliğini başkalarından sır gibi saklar, maskesini öfkeyle cilalardı. Ne yaparsa yapsın onu sevmekten vazgeçmeyeceğime dair kendime söz vermiştim çünkü ben diğerleri gibi bir koşula bağlı kalarak sevmemiştim onu.. Bana benzeyişini, o masum ve çocuk yanını sevmiştim..

Hastahanede ona gitmesini söylerken bile her hücrem ona olan aşkımı haykırıyordu ne var ki ona olan sevgim intihar ettirecek kadar zarar vermişti bana. Hele de bana benimle olmak istediğini söylediği o an, boynuna sarılıp hüngür hüngür ağlamamak için kendimi zor tuttum. Onu uzaktan da sevebilirdim.. İyileştiremeyeceğimi, elimden hiçbir şeyin gelmediğini anlamıştım artık..

ASRIN'IN AĞZINDAN

Sevginin tanımı kişiye özeldir. Freud'a göre sevgi cinsellikken, Platona göre güzelliktir. Peki benim için sevgi ne ifade ediyor? Koca bir hiç. Bebeklikten itibaren sevgi yerine parayla büyütüldüm. Para benim annem, babam, kardeşim kısaca ailem oldu. Sadece onu sevdim çünkü onunla istediğim her şeyi elde edebiliyordum. Kocaman bir boşluk olan yeri başka kadınlarla doldurmaya çalıştım ama olmadı. Sonra onu gördüm, Güneş'i... Onu elde etmek için her yolu denedim: zor kullandım, ilk öpücüğünü çaldım... Ama istediğim şey onda da yoktu. Aksine onun da benim ihtiyacım olan şeye; sevgiye ihtiyacı vardı. Bir gün su yeşili renginde gözleriyle kolayca insanın dikkatini çeken ve kocaman kalbiyle etrafa sevgi saçan bir kızla karşılaştım ama onun kalbini almak yerine kalbini parçalara ayırdım. Sebebi neydi? Bir iddia meselesi...Güneş'i yatağa atmak için onu hiç acımadan kullandım. O güzel kalbini kırdım. Çok geç olsa da onda aradığım şeyin olduğunu fark ettim ama bunu ondan isteyecek yüzüm yoktu en iyi yaptığım işi yaptım, yani kaçtım. O yanımda olmayınca kalbim acıyordu, gözlerimi kapattığımda da o, masum yüzü gözlerimin önüne geliyordu. Rüyalarıma giriyor, unuttuğum vicdanımı sızlatıyordu. Bir gece onu unutmak için bir barda, başka kadınların kollarında kendimi tatmin ederken bir mesaj geldi. Mesajı açtığımda tüm dünya başıma yıkıldı. Çünkü o intihar etmişti, masum meleğim benim yüzümden canına kıymıştı. Kucağımda oturup bana sürtünen kızı üzerimden atıp hızla bardan çıktım ve Uğur'u arayıp Özge'nin yattığı hastaneyi bulmasını söyledim. Sürekli Allah'a dua ediyor, prensesimi bana bağışlaması için ona yalvarıyordum. Kısa süre sonra gelen mesajla arabama atlayıp hastaneye doğru son hızla arabayı sürmeye başladım. Bir saatlik yolu 15 dakikada alarak hastaneye vardım. Özge'min oda numarasını öğrenip yukarı çıktım. Odaya girdiğimde Özge yalnızlıkla ilgili bir şeyler söylüyordu. Beni fark ettiğinde gözleri dolsa da hemen kendini toparladı ve arkadaşlarına beni dışarı çıkarmalarını söyledi. Kızların şaşkınlık ve ne yapacağını bilmez hallerinden yararlanarak onları zorla dışarı çıkardım ve kalbimi çalan bu küçük kızla ilgilenmeye başladım. Ona, neden onu kullandığımı açıklamaya çalışsam da beni dinlemiyordu. Benim inatçı küçüğüm ona olan aşkıma inanmıyordu. Ama çok kararlıydım. Onu bir daha kaybetmemek üzere geri kazanacaktım.

SON İKİ ÜÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin