Gerçekler acıtır

6.8K 328 34
                                    

Merhaba sevgi pıtırcıklarım. Hızlı yazdığım için üslup ve yazım hatalarım olabilir bunun için sizden özür diliyorum. Bu arada okuduktan sonra vote verip yorum yapmayı unutmazsak sevinirim. Öpüldünüzz <3 <3 <3 <3 <3... (Multi Bade)

YENİ KİTABIM "EN GÜZEL KABUSUM"A BAKMAYI UNUTMAYIN VOTE VE YORUMUDA TABİ SEVİLİYORSUNUZ BEBEKLERİM

2,5 AY SONRA

Sevgili Günlük

Babam küçükken bir insana yalan söylemenin ona yapabileceğim en kötü, kötülük olduğunu söylerdi. Ama ben şuan göz göre göre yalan söylüyorum ya da en azından kalbime göre... Deniz'in gözlerinin içine bakarak onu sevdiğimi söylüyorum ama neden kalbim bana yalan söylediğimi, hem ona hem de kendime ihanet ettiğimi söylüyor? Peki kalbim yalan söylüyor olabilir mi? Bu sorunun cevabını henüz bende bilmiyorum...

Diye satırlarımı sonlandırarak günlüğümü kapattım ve yastığımın altına iliştirdikten sonra okula gitmek için hazırlanmaya başladım. Bade 3 günlüğüne abisinin nişanı için İzmir'e gitmişti. Ona öylesine alışmıştım ki onun yokluğu kendimi yalnız ve huzursuz hissetmeme neden oluyordu. Kendimi beynimin içindeki düşünce kazanından kurtarıp giyinmeye başladım. Kış iyice kendini göstermişti, buranın iklimi Antalya'nınkinden o kadar farklıydı ki kaloriferli odada dahi totişim donuyordu. Dondurucu soğuğu göz önünde bulundurarak anneannemin benim için ördüğü kalın siyah kazağı giydim. Altıma'da kışlık siyah pantolonumu giydikten sonra da ayağıma siyah topuklu kar botlarımı geçirdim. Hafif bir makyajdan sonra da paltomu ve çantamı alarak yalnız başıma okula doğru yürümeye başladım. Aklıma gelen !dahiyane! bir fikirle telefonumu çıkartıp Bade'ye Whatsapp 'dan mesaj attım.

'Buraların sensiz hiç tadı yok :,(' kısa süre sonra da cevap geldi.

'Ne sandın. Olay bende bebek ;) Şaka bir yana da daha geleli bir gün olmasına rağmen seni çok özledim be gülo.'

'Ya deme öyle, yolun ortasında ağlatacaksın beni hem rimelim akarsa üşenmem İzmir'e gelip seni döverim.'

'Hahaha sakin ol şampuan :D bir şey demedim.'

'Bana gelirken İzmir'den boyoz getirsene ya. Antalya'dakiler çakma boyoz.'

'Kızım oralara kadar boyoz mu gelir? Buraya gelir yersin.'

'Aşk olsun. Ben Antalya'ya gitsem piyaz istersin ama. Hain arkadaş!'

'Ayy bıktırdın Güneş tamam, tamam getireceğim.'

'Yaşasınnn!!'

'Şapşal.'

'Neyse aşkilotam ben okula geldim. Çıkışta bol bol konuşuruz.'

'Tamam elmalı turtam <3...'

Telefonu çantama atıp fakülteye doğru yürümeye başladım. Sınıfın önüne geldiğimde bir adet Yeliz, namı değer 'bayan yelloz' ile karşılaştım. Görmezden gelip sınıfa girecekken kolumdan tutup beni durdurdu. Yüzüne 'ne yapıyorsun' bakışlarımı atınca

'Güneş, biraz konuşabilir miyiz?'

'Ne konu hakkında?'

'Deniz.'

'Senin Deniz ile artık ne gibi bir ilgin olabilir ki?'

'Ne gibi değil, Deniz tamamen benimle ilgili.'

'Anlamadım?'

'Lütfen, amacım kavga etmek değil sadece konuşmak istiyorum.'

'Dersim var, gelemem.'

SON İKİ ÜÇWhere stories live. Discover now