Yüzük...

5.1K 241 26
                                    

MERHABA SEVGİ PITIRCIKLARIM. YEPYENİ BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM. OKUDUKTAN SONRA YORUM YAPIP VOTE VERMEYİ UNUTMAZSANIZ SEVİNİRİM. ÖPÜLDÜNÜZ...

YENİ KİTABIM "EN GÜZEL KABUSUM"A BAKMAYI UNUTUN:)
VOTE VE YORUMUDA TABİ SEVİLİYORSUNUZ BEBEKLERİM

ÖZGE'NİN AĞZINDAN

Yavaşça gözlerimi araladım. Eterin kokusu hala burnumdaydı. Etrafı incelemeye başladım; siyah tonlarının hakim olduğu bir odadaydım bir kız odası olmadığı ap açık ortadaydı ama bir sorun vardı. Kim, neden beni kaçırmıştı ki?

Yavaşça yataktan kalktım ve odadaki vazolardan birini elime alıp kapıya yöneldim. Ses çıkarmamaya özen göstererek kapıyı açtım. Planım basitti sessizce bu evden çıkacaktım. Üstelik silahım da vardı, bir vazo. Karşıma çıkan merdivenlerden parmak ucunda inmeye başladım. Şanslıydım ki şimdilik karşıma kimse çıkmamıştı. Merdivenlerin sonuna geldiğimde kocaman bir salonla karşılaştım hedefim tam karşımdaydı. Dış kapıya doğru hızlı adımlarla giderken bir ses tüm planımı alt üst etti.

'Nereye gittiğini sanıyorsun sen?' Korkakça arkamı döndüm ve Asrın'ın gece kadar karanlık gözleriyle karşılaştım.

'Ben..şey.'

'Sen ne Özge? Benden kaçamayacağını hala öğrenmedin mi?' diyerek yanıma geldi. Elimdeki siyah vazoyu aldı ve ayakkabılığın üzerine koydu. Sonra da bana dönerek

'Sana en sevdiğin yemek olan orman kebabından yaptım hem de kendi ellerimle.' bir dakika Asrın benim en sevdiğim yemeği biliyor muydu?

'Ben..şey ben aç değilim.'

'Cevap seçeneklerimiz arasında maalesef öyle bir şık yok, hanımefendi.'

'Asrın böyle hiçbir şey olmamış gibi davranmayı keser misin? Biraz konuşabilir miyiz lütfen?' dedim ve salondaki tekli koltuklardan birine yerleştim. Asrın da tam karşıma geçince

'Dün neden beni kaçırdın?'

'Güzelce söylesem gelmeyecektin çünkü.'

'Peki, amacın ne? Neden beni buraya getirdin?'

'Bana inanman için.'

'Efendim?'

'Sana olan aşkımı kanıtlayacağım ve sen de bana inanacaksın.'

'Kendinden bu kadar emin olma. Ya inanmazsam?'

'İnanana kadar buradayız. Elbet bir gün inanacaksın. Hadi yemeklerimiz soğumasın sevgilim..'

GÜNEŞ'İN AĞZINDAN

Telefonun kulaklarımı sağır eden sesiyle yeni güne merhaba dedim. Telefonu komedinin üstünden alarak arayana bakmadan açtım.

'Alo?'

'Güneş, kızım bu saate kadar yatılır mı?'

'Sana da günaydın anne. Pazar pazar sabahın köründe hayırdır?'

'Hayır kızım hayır. Efe oğlumu da aradım, 2 ay sonra düğün var ya hazırlıklara başlayalım diyoruz Ayşe Annenle, haftaya geliyoruz biz.'

'Anne ya ben senden başkasına anne demem. Benim bir tek annem var, o da Meral EROĞLU.'

'Aaa öyle şey olur mu kızım? Ayıp ayıp, sonra el alem ne der?'

'Banane el alemden?'

'Neyse kızım alışırsın ilerde. Şimdi aldım uçak biletlerini de haber vereyim dedim.'

SON İKİ ÜÇDonde viven las historias. Descúbrelo ahora