Bölüm 6

279 6 4
                                    

Selamlar. Taslakta 10 bölüm var ve biz 6.bölüme geldik.

Okunma sayımız çok güzel artıyor ve her gün de bölüm geliyor. fakat sizlerin yorumlarına bağlı olarak günde 2 bölüm de atabilirim.

O zaman keyifli okumalar dilerim

Bir hafta su gibi geçmişti ve Hope'un çeyizi yeni evine taşınmıştı. Düğün, Nicholson malikanesinde olsun diye karar almışlardı. Yeminlerini ettiklerinden sonra birbirlerini öpecekler ve ardındansa büyük bir kutlama yaşanacaktı. Agnes ve düşes masraftan gocunmamışlardı. Misafirlere ikram edilecek olan bütün yiyecek ve içecekler uzak diyarlardan gelmişti.

Hope, duvağını kaldıran büyük elleri izliyordu. Yeminlerini etmişlerdi, artık karı kocaydılar. Sadece bunu mühürlemek kalmıştı. Genç kız, dükün onu nasıl öpeceğini düşünüyordu. Daha doğrusu öpebilecek miydi?

Dük onun yanaklarını iki eliyle kavramıştı. Elinde beyaz eldivenler vardı. Hope şok içerisinde onun her bir adımını izliyordu. Ela gözlerindeki alay ve dudaklarındaki hafif kıvrılma... Dük onu öperken hiçbir şey yapamamıştı. Bu işin piriymişçesine öpüyordu. Dudakları; kadının pembe dudaklarında geziniyor, emiyor ve ardından öpmeye devam ediyordu. Dükün kadınlardan nefret ettiğini söyleyen kimse şu an bu yalanlanıyordu. Herkes şaşkınlıkla dükü izlerken dük en sonunda dudaklarını ayırmıştı.

Şimdi karı koca olmuşlardı ve kutlama tam anlamıyla başlamıştı.

Hope gelinliğinin eteklerini tutarak ablasının yanına ilerledi. Dük ise kızı öptükten sonra onun yanından ayrılmış ve iş konuşmak için markize doğru ilerlemişti. Genç kız şoktan alınmamıştı bile.

Agnes, Scarlet ve birkaç kadın toplanmış konuşuyorlardı. Hope yanlarına gelince hepsi tebrik etmeye başladı. Genç kız onların tebriklerini nazaketle kabul ediyordu.

"Düke kadın düşmanı derlerdi bir de."

"Söylesene Hope, onun kalbini nasıl kazandın?"

"Bilmiyorum." dedi şaşkınlıkla. Hope hala şoku üzerinden atamamıştı. "Ben hiçbir şey yapmadım."

Kadınlar Hope'un bu yanıtı karşısında ufak bir kahkaha atmışlardı.

Sohbetleri başka yönlere çekilmişti. Bir müddet sonra dükle birlikte misafirleri gezmeye başlamıştı. Dükün koluna girmişti ve arada bir ona bakmadan edemiyordu. Bu adam az önce ne yapmıştı öyle? Çok yanaşmayı, dokunmayı seven bir tip olduğu için mi ona kadınları sevmez demişlerdi? Belki de Hope ona büyü yapmıştı?

Düğünleri oldukça sakin olmasına karşın herkes hayretle ayrılmıştı koca salondan. Yorgunluktan bayılma raddesine gelen çift merdivenlerden çıkarken Agnes, Scarlet, dük ve düşes de arkalarından geliyordu.

Hope yorgunluktan esnememek için kendini zor tuta tuta yatak odasına ilerlerken dük ona biraz işinin olduğunu söyledi ve uyumaması gerektiğini. Genç kızın yanakları kıpkırmızı olmuştu. Dükün belki de iple beklediği fakat Hope için belki de hiçbir anlam ifade etmeyen bir gece geçireceklerdi.

Leydi Campbell ona yetişerek koluna girdi. Hope'u odasına doğru götürürken "Senle biraz çay içelim." diye buyurdu. Bu buyruğunu duyan hizmetçiler harekete geçerken Hope ise hiçbir şey demedi.

Yatak odası oldukça genişti. Öyleki Hope'un odasının yanında bu oda saray kalırdı. Kocaman iki kişilik bir yatak vardı ve yatak başlışı kırmızıydı. Yerde dikdörtgen şeklinde Osmanlı halısı vardı. Binbir sembolleri olan ve farklı anlamlara gelen o halılardandı.

Şömine vardı ve yanıyordu. Şöminenin yakınında karşılıklı konulmuş koltuklar vardı. Odada iki tane gepgeniş elbise dolabı vardı. Birisi dükün diğerisi düşesindi. Hope artık düşes olmuştu ve bunun heyecanını şimdi yaşıyordu.

Scarlet ve o şöminenin yanındaki koltuklara karşılıklı oturmuşlardı. Hizmetli kapıyı açıp çayları getirirken Hope, karşısındaki kadını izliyordu. Dimdik omuzları, ince beli ve güzel yüzüyle Scarlet muazzam bir kadındı.

Hizmetçi tepsiyi önce düşese uzattı. Hope fincanı aldı. Gül kurusu renginde dumanı tüten çayın kokusu çok farklıydı. İnsana huzur veren, aslında sarhoş eden bir kokuydu. Hope çaydan bir yudum aldıktan sonra "Bu çayı sen mi getirdin?" diye sordu. Tadı oldukça hafifti ve damağında tatlı bir iz bırakmıştı. Sanki tatlı yiyormuşçasına hissediyordu.

"Evet, ben getirttim. Rahatlatan, gerginliğini azaltan özel bir çay."

Hope minnetle gülümsedi. "Teşekkür ederim."

Ölümcül Günahlar Şişesi {+18}Where stories live. Discover now