12.Bölüm: Asıllar ve Umutlar

3.8K 170 127
                                    




TİM

Kaçtıklarına mahkum olanların hikayesi...


Bölüm Şarkıları:

Kaybolurum Gülüşünde - İkilem




***************


İnsan kaçtıklarının mahkumudur. Ardında bırakmak istediklerin önünü kesenlerdir. Boyun eğdikleri canını alacak celladı olur insanın.

Ben suçlanmaya alışmıştım. Yapmadıklarımın hesabını vermek kolay gelirdi zira yapmadığımı bilmek vicdanımla olan savaşımda galip gelmemi sağlardı. Şimdi ise orta da olan yaptıklarımın sorusuydu. Yaptığımdan pişman mıydım ? Pek sanmıyordum.

Polisler kapıda hakkımda suç duyurusu olduğu söylediğinde ilk itiraz eden Ateş olmuştu çünkü ben donup kalmıştım, avuç içlerim terlemeye başlamıştı bile. Sebebi hakkımda çıkan kararın diğerleri tarafından öğrenildiğinde alacağım tepkilerdi.

Karşımda duran polis memuru yanında ki diğer polise bir belge vermesini söyledi. Yanında ki adam kağıdı uzatıp komisere verdiğinde açarak okumaya başladı. O an tek isteğim yerin yarılıp beni içine almasıydı.

'Deniz Karatay'ın adam yaralamadan Hakkari il emniyet müdürlüğüne getirilmesi ve ifadesinin alınması için çıkarılan bu kararın polis memurları tarafından uygulanması gerekmektedir.'

Polis elinde ki kağıtta yazan satırları okuduğunda arkamda ki herkesin şaşkına döndüğünden emindim ama en şaşıranın Ateş olması biraz üzmüştü doğrusu.

-ne var aslanım beklemiyor muydun ?-

İçimde ki sesi kovup polis memuruna diktiğim bakışlarımı yanımda duran Ateş'e çevirdim. Onun elaları zaten bendeydi bunu beklememek hata olurdu. Bu bakıştan anladığım şuydu ki yer yarılıp içine girmem için duaları sıralamam gerekiyordu.

Bu bakışlar maruz kalmak isteyeceğim en son şey olma listesinde baş köşeye yerleşmişti. Ateş Avcı karnımda kelebekler uçuştururken diğer yandan yerin dibine girme isteği de uyandırabiliyordu.

Bakışlarını benden ayırmadı. "Tamamdır komiser siz gidin biz arkanızdan geliriz." dedi.

"Komutanım bu mümkün değil. Kurallar var." diyerek itiraz etti polis memuru.

Ateş ben de olan bakışlarını kapıda duran polise dikti. "Başlatma kuralından komiser. Gidin diyorsam gideceksiniz." dedi ürküten bir ifade eşliğinde sert çıkan sesiyle.

Komiser daha fazla diretmemesi gerektiğini anladı. "Emredersiniz komutanım." dedi.

Onlar geri dönüp gittiğinde Ateş sertçe kapıyı kapattı. Yükselen sesle olduğum yerde irkildim. Kendisi şu an tam anlamıyla sinirliydi ve ben ilk kez onu böylesine sert görüyordum. Umarım bir daha göreceğim bir hale düşmezdim.

Gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi. Sakinleşmeye çalışıyordu. Bence de sakinleşmeliydi çünkü bu hali fazlasıyla ürkütücüydü. Minnoş haline dönse olmaz mıydı ?

Berçem ve Alçin tam arkama geçmişlerdi. Alçin'in eli ardımdan omzuma dokundu. "Komutanım müsade ederseniz biz de gelelim. Belki abartılacak kadar büyük bir şey değildir." dedi. Bu sözleri daha çok komutanını yatıştırmak için söylenmiş gibiydi ama ikimiz de biliyorduk ki bu pek de işe yaramayacaktı.

Sözleriyle omzumun üzerinde ona bakıp kaşlarımı havalandırdım. Bahsedilenden fazlası olabilirdi, o iki şeref yoksunu heriflerin verdikleri ifadelerde neler söylediklerini henüz bilmiyordum.

TİM Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu