15. Bölüm: Aşiyan

2.3K 158 176
                                    






•AŞİYAN•


"Ey Türk vur, vatanın bakirlerine
Günahkar gömleği biçenleri vur
Kemikten taslarla şarap yerine
Şehitler kanını içenleri vur."

Mehmet Emin Yurdakul



Türkiye Cumhuriyeti'nin,
   vatanımızın yüce şehitlerine selam olsun.

                              ****************


Zaman...

Zamanla geçer sandıkların karşına kapı duvar olunca susarsın. Aslında yaptığın susmak değil çığlıklarının sönmüş izmaritini içine basmaktır. Yanarsın belki ama susarsın. Susmak zorundasın.

Değilsin.

Geçmiş seni kollarının arasına alıp soluklarını kesmeye çalıştığında atmakla yükümlendiğin çığlığı bir izmarit gibi ciğerine değil de sana sus pus duran ruhlara basmalısın.

Kusmalısın öfkeni, sarılaşana dek çıkartmalısın ruhunu saran zehiri. Üzerine düşen gölgeler güneşe teslim olana dek. Kader bağların seni doğru olana düğümleyene dek.

Bilinmez ama o düğümün üzerine kan bulaşana dek.

"Kimsin ?!" diye bağırdım bilmediğim ormanın karanlığına. "Çık karşıma !"

Ormandaydım. Karanlıktı, çok karanlık. Ben karanlıktan korkardım. Şimdi ise etrafımda zifiri karanlıktan başka hiçbir şey yoktu. Hiçbir şey...

Karaltı dolanıp duruyordu etrafımda. Tutmayı denediğim her hamlede kaçacak bir delik buluyor, kayboluyordu.

"Gel. Gel de yüzleş !" Umursamıyordu. "Yüzleş ve git artık. GİT !"

Arkamdan bir çıtırtı yükseldi. Hızla arkama döndüm ama hiçbir şey yoktu.

Diğer yanımdan bir ses daha. O tarafa döndüm yine yoktu. Bir anda sesler çoğalmaya başladı, bitmiyordu. Her yanımdan yükselen sesler yaklaşıyordu.

Yaklaştı, yaklaştı.

Ensem de hissettiğim sıcaklıkla çığlığım ormanın dört bir yanında yankılandı. Yeşillerim ardıma döndüğünde karşımda unuttuğum bir yüz.

Annem...

"Anne." Neredeydin ?

Ellerini uzattı yüzüme doğru. Dokundu.

Dokunmuştu bana.

"Bu bir rüya Deniz." Olmasın yalvarırım.

"Anne. Özür dilerim." Akan yaşlarım doğrudan toprağa karışıyordu. Yeşillerim benimkilerin kopyası olanlardan saniye olsun ayrılmıyordu.

Yumuşak elleri saçlarıma dolandı. "Değişmişsin. Değiştirmişsin." Saçlarımın renginden bahsediyordu.

Yaşlarım durmuyordu. 'Dayanamadım.' diyemedim. 'Senin izinle yaşamaya, sensiz yaşamaya alışamadım Anne.'

Başımı salladım. "Mecburdum. Özür dilerim." Gülümsedi. "Kızdın mı ?"

Kızmış mıydı ? Anneler kızlarına kızar mıydı ?

TİM Donde viven las historias. Descúbrelo ahora