KİM SİN SEN?

1.3K 132 98
                                    

Hiç olmadığı kadar mutluydu. Tıpkı çocukluğunda olduğu gibi, huzurlu ve neşeli. Üstünde daha önce hiç görmediği türden, tuhaf kırmızı bir elbise vardı. Koşturup duruyordu, her tarafı ağaçlarla bezeli yemyeşil alanda.

Buradaki herşey ona tamamen yabancıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Buradaki herşey ona tamamen yabancıydı. Ama yinede çok mutluydu. Cıvıldıyan kuşların sesleri etrafda şakıyor, renkli güzel çiçeklerin mis kokuları buram buram yayılıyordu etrafına.

Birden durakladı ve güneş aniden kararmaya başladı. Berrak havanın yerini puslu, Zifiri bir bulut sardı.
Tüm çiçekler grileşerek hızla solarken, kuşların şarkıları korkunç bir çığlığa dönüştü. Büyük, iri ve simsiyah kargalar yığınla üstünden uçuşuyordu. Etrafda ona tanıdık gelen hiç kimse yoktu. Koskoca dünya da yapayanlız gibiydi. Gözlerindeki acıyı hissediyor, sürekli olarak elleriyle gözlerini ovup duruyordu. Kulaklarına gelen ses ile irkildi tanıdık, bildik bir ses di. Arkasını dönerek meraklı gözlerle sesin geldiği yöne dikkatle bakındı. Gördüğü şeyle yüzü az da olsa gülümsemişti. Kardeşi Ediyorin tam karşısında duruyordu. Üstelik ayaklarıda tutuyordu ve Efirus'un yanında durmuş garip bir halde ablasına bakıyordu. Mutluluk içinde koşarak yanlarına gitmeye çalıştı. Onlara dokunmak istedi ama bunu yaptığı an ikisi de küle dönüşerek yok oldu. Sebepsiz gelen fırtına onların küllerini dört bir yana savurdu. Neler oluyordu? Telaş içinde bağırıp çağırıyordu, İlk defa hayatında ilk defa korku denen hisse kapıldı. Bu korku sevdiklerini kaybetme korkusuydu. Çare ararcasına çılgınlar gibi etrafda bir sağa bir sola koşturup duruyordu. Gözlerinin acısı dayanılmaz hale gelmişti artık.

Aniden simsiyah bir el onu boynundan kavradı ve yavaş yavaş yukarı doğru yükseltti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aniden simsiyah bir el onu boynundan kavradı ve yavaş yavaş yukarı doğru yükseltti. Ayakları tamamen yerden kesilmişti ve boğulurcasına nefes almak için çırpınıp duruyordu. Duyduğu ses tüm karanlığın içinde yankılanmaya başladı.

"Sen, lanetli ruh! Birgün mecuz ruhun bizim olacak!"

Kurtulmaya çalışıyordu ama bir türlü bunu başaramıyordu. Yüzünü döndü ve o mavi gözlü adamı gördü. Adam hissis ve sakince öyle durmuş onu izliyordu. Gözlerinin ışığı birden söndü. Artık o güzel gözleri, ebediyen gün ışığını göremeyecekti...

ELIYS (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin