ZEHRİ AŞK

1.3K 98 86
                                    

Elıys'ın karşı gelinmez yükselişi hızla ilerlemeye devam ediyordu. Kralların ve masum insanların korkulu rüyası haline gelmişti. Onu tehdit eden tüm krallıklara, Galenis'in derisi üzerine yazdığı cevap niteliğindeki mektupları bir bir iletmişti.
Mektubu alan her kral kağıda dokunamıyor, iğreti ile ellerinden atıyordu. Galenis'in bırakın derisine dokunmak, bakmak dahi istemiyordular. İçlerini büyük bir korku sarmıştı, şayet bir çaresini bulamazlarsa sonlarının tıpkı onun gibi olacağından emindiler. Galenis tanıdıkları en zeki ve temkinli kraldı ve sonunun böyle bitmesi, cidden üzücüyüdü. Ne yaparlarsa yapsınlar, Elıys her şekilde kazanan kişi oluyordu.

Kral Alagos, kızının zafer haberini almış ve bu müjdeli haber ile içinde taşıdığı endişenin yerini, gurur ve mutluluk sarmıştı. Üç gün sonra dönecek olan kızı için büyük bir karşılama töreni yapılmasını emretti. Tüm ülke insanları, gurur ve heyecan içinde Elıys'ın yolunu gözlemekteydi.

***
Aradan geçen üç günün sonunda, Elıys ve yenilmez ordusu yaşadıkları haklı gurur ile şehre giriş yaptılar. Daha önce hiç kimse bu denli görkemli bir karşılama törenine tanık olmamıştı. Sağlı sollu binlerce insan seli avazları çıktığı kadar bağırıyor, her tarafdan tepelerine çiçekler atılıyordu. Prenses Elıys, Efirus ile en önde ilerlerken, korkusuz ordusu arkadan onu takip ediyordu. Tüm askerler bu güzel karşılama karşısında fazlasıyla mutlu olmuştu, üstelik hepside şehre zengin kişiler olarak dönmüştü. Halk onlara sevgilerini ifade ederken, her köşede neşeli şarkılar söyleniyordu onlar için. Tüm insanların mutluluğu, yüzlerinden okunuyor ve yaşadıkları gurur tüm bedenlerine sirayet ediyordu. Sadece Elıys'ın yüzü soğuk ve donuktu. En ufak bir mimiği dahi olmayıp, yine sert ciddiyetini koruyordu. Kral Alagos ise onları balkonda beklemekteydi. Elıys ve Genarelleri atlarından inerek krala saygılarını ifade edip, onu onurlandırdılar. Elıys babasının yanına doğru ilerledi ve balkondaki yerini aldı. Kral halka yaptığı konuşma ile ne kadar güçlü ve kudretli bir krallık olduklarını anlattı ve ardından halkı ödüllendirmek maksadıyla bir dizi yenilikler sundu. Prenses sessizce babasını dinliyordu. Sanki tüm bunları başaran kişi o değilmiş gibi, en ufak bir sevinç belirtisi taşımadan. Kral kızı için sarayda da şenlikler düzenlemiş ve dört bir yandan gelen krallar ve aristokratlar bu şölene davet edilmişti. Gerçi bir çoğu Elıys'ın gazabına uğramamak adına gelmiş olup, her türlü riskden kendilerini korumak istiyordular. Elıys fazlasıyla yorgundu ve odasına gitmek için babasından izin istedi ve oradan ayrıldı. Saray yapılacak davetler için bir hayli kalabalıktı. Bilhassa genç kızların çokluğu dikkat çekiyordu. Öyle ya, sarayda bir çok etkin ve güçlü bekar erkek vardı, elbette genç kızları olan tüm seçkin aileler için bu iyi bir fırsatdı.

Elıys dinlenmek için odasına çekildi. Tüm bu davetler ve telaşlar onun zerre kadar umurunda değildi. Onu ilgilendiren tek konu, yapacağı bir sonraki hamleydi. Fakat birşey daha vardı ki işte bunu kendisine dahi itiraf edemiyordu. Onu savaş ve kan düşüncelerinden uzaklaştıran ise emri altında bulunan subay Langord'u. Öyle ya bu zaferde en büyük payı olan kişi oydu ve ikinci kez hayatını kurtarmıştı. Kim birinin hayatı için ölümü göze alabilirdi? Beynini kemiren en büyük soru ise, neden? İçinde ona karşı hissettiği şey neydi? Neden onu gördüğü an kalp ritmi aniden değişiveriyordu? İşte tüm bu soruların cevaplarını bulmak istiyordu. Hayatında ilk defa birinden hoşlanıyor ve bunu kendisine bile kabul ettiremiyordu. İstemediği halde gece boyunca onu düşünüp durdu. Savaşcı prenses Elıys, birinden etkilenecek ha? Bu nasıl mümkün olabilir?...

***
Kral Alagos, zafer ile sonuçlanan savaşın detaylarını öğrenmek adına Eboyani'yi yanına çağırtır. General emri alır almaz kralın odasına gitmek için sarayın uzun koridorlarından ilerler. Krala vereceği bilgileri düşünürken, karşıdan gelen iki zarif genç kızı görür. Kızlar kendi aralarında konuşarak tatlı tatlı gülüşüyordular. Eboyani kendilerine yaklaştıkça tavırlarını daha da abartarak, onun dikkatini çekmek adına seslerini bir tık daha yükselttiler. General yanlarından geçmeden önce durakladı ve iki soylu güzel kızların önünde saygıyla eğildi. Kızlar inanılmaz cilveli ve hoştular. General abartılı tavırlarından ne yapmaya çalıştıklarını anlıyor, fakat zekice bunu bertaraf etmeyi başarıyordu. Kibardı, fakat kızlara karşı ilgisizdi. Kızlar onun dikkatini çekmek için birçok soruyordular. Eboyani kızlardan biran önce kurtulmak için kısa ve net cevaplar verirken, arkasından gelen ses ile yüzünü döndü.

ELIYS (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin