YILAN OTU

1.4K 119 62
                                    

Savaşcı prenses, kaderin gücünü anlamış ve ne yaparsa yapsın, yine son sözün ona ait olacağını az da olsa kavramıştı. O gün pazara gitmek isteyişi bir tesadüf değildi. O yaşlı kadınla tanışması ve o iki yetim çocuk, hepsi ama hepsi kaderin bir örgüsüydü. Verdiği altın dolu kesenin o zavallı yaşlı kadının eceli olacağını, ya da cüzzamlı genç kadının, aslında ölümünün kendi elinden olması gerektiğini nereden bilebilirdi. Hiç tanımadığınız insanların hayatına nasıl etki edebileceğinizi asla bilemezsiniz. Birilerinin ölümüne sebep olurken, diğerinin hayatına can verebilirsiniz. Kader sizi her zaman olmanız gereken yere götürür ve bunu değiştirmeye hiç kimsenin güçü yetmez.

***
Elıys saraya getirdiği iki yetim çocuk ile yakından ilgileniyordu. Annelerinin onları yaşatmak adına verdiği derin acısına hürmet ederek, ona verdiği sözü tutuyordu. Çocuklar fazlasıyla ürkek ve yabaniydiler. Herkeslerden korkuyor, hep birbirilerine sarılıp hiç konuşmadan öylece odalarının köşesinde oturuyordular. İnsanların onlara ve annelerine yaptığı kötü muamele zihinlerinde resmen infial yaratmıştı. Elıys onlara karşı hep sevgi ve şefkat doluydu. Bazen kendine bile şaşırtıyordu, çünkü ilk defa bu yönünü bu iki çocukla keşfediyordu. Kim bilir, belkide kendisininde tıpkı onlar gibi bir yetim olduğunu öğrendiği içindi bu farklılığı. Lakin bu duygular sadece o iki yetim için geçerliydi, kapıdan çıktığı an yine eski Elıys olarak çıkıyordu.

Anne ve babasının kim olduklarını öğrenebilmek için herşeyini verebilirdi. Ama ne yazık ki onlar hakkında bildiği tek şey, elmacı yaşlı kadının ona anlattıklarıydı. Yaşadıklarıyla tecrübe ettiğinde ise olması gereken yerin burası ve Elıys olarak kalmasını biliyor olmasıydı. Evet o savaşcı prenses Elıys'dı ve buhram bile onun için lükstü. Artık kabuk değiştirmenin vakti gelmişti, daha taze ve daha da güçlü olmalıydı. Kaybedecek vakti yoktu ve kafasının içinde tasarladığı her planı harfiyen gerçekleştirmeliydi. Derhal harekete geçmeli ve yarıda bıraktığı Matiya savaşlarının hazırlıklarını yapmalıydı.

Onun yeniden harekete geçeceğini duyan bir çok krallık, Artonya'ya karşı birleşmiş ve büyük bir güç ortaya koymuştular. Başta Galenis olmak üzere tüm düşman krallıklar Prenses Elıys'a bir öneri mahiyetinde birer mektup yazarak, elçileri aracılığı ile Artonya'ya gönderdiler. Mektupların içeriğinde yazılanlar aynen şu sözlerle ifade ediliyordu:

"Artonya Kralı Alagos, kızınız olan prenses Elıys,ın, derhal Matiya savaşlarına son vermesini istiyoruz. Aksi takdirde tüm ülkelerin krallıkları, Artonya'yı hedef alacaktır. Sizlere büyük hezimet öncesi son bir şans tanıyor, olası savaştan çıkacağınız büyük zarardan sizleri önceden haberdar etmek istiyoruz. Kızınız olan General Elıys, Matiya savaşlarına son vererek ve önümüzde diz çöküp af dilediği takdirde, yapacağımız amansız saldırıdan vazgeçeceğimizi bildiriyoruz. İnanın bu karar halkınız, ülkeniz ve kendi adınıza yapacağınız en iyi karar olacaktır. Bu konuda size söz veriyor ve yeni anlaşmalara açık olduğumuzu memnuniyetle size ifade ediyoruz. En kısa zamanda cevabınızı bekliyoruz. Umarız kendi ve ülkenizin geleceği için en iyi cevabı bildirirsiniz"

Elıys babası Alagos'a gönderilen mektupları bir bir sükunet içinde okuyarak, hepsini yırtıp yerlere savurmuştu. Onu bu yoldan hiçbir şey alıkoyamazdı. Hele hele tehdit ediliyor olması, onu büsbütün hırcınlaştırmıştı.
Yaptığı İlk iş General Eboyani'yi huzuruna çağırtarak tüm üst düzey askerlerin, büyük salonda hazır olmalarını emretmesiydi.
Birkaç saatin ardından Elıys büyük salona geldiğinde, tüm subay ve Genarelleri hazırda onu beklemekteydi. Koca salonda çıt dahi çıkmıyor, herkes pür dikkat prensesi izliyordu. Elıys alımlı güzelliği ve tüm ihtişamıyla yeniden büyük tahtına oturdu. Langord, Forgest ve tüm orada bulunanlar hayranlık ile onu izliyordu. Onu tekrardan iyi görmenin kendilerine verdiği mutluluk tarifsizdi. Elbette Langord ve Forgest onlardan biraz farklı bakıyordu çünkü onlarınki hayranlığın üstünde bir histi. Elıys ateş dolu gözleriyle başını eğerek başlamalarını emretti. Eboyani salonun ortasına geçerek yeni savaşın kime karşı olacağının ayrıntılarını verdikten sonra, üst subay olan Nordi'yi çağırttı.

ELIYS (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin