1 bölüm

572 12 8
                                    

Sıradan günlerden bir gündü. Sabah kahvaltısının ardından erkekler işe gitti, kadınlar ise evde kaldı. Gülgün odasına çıkıp uzandı, birkaç saat sonra çalan telefonla uyandı, arayan Orhan'dı.

Gülgün:
"Efendim Orhan"
Orhan:
"Uzun süre telefona cevap vermediğin için endişelendim"
Gülgün, onun için endişelenmesine şaşırdı, uzun yıllardır soğuk bir ilişkileri vardı ve cevap verdi:
"Uzandım, telefonu duymadım, ne oldu?"
Orhan:
"Kurye birazdan gelecek, bir şey getirecek, sen al o paketi, tamam mı?"
Gülgün şaşırdı, sipariş vermedi, Orhan da kesinlikle sipariş vermezdi:
"Tamam da, ne gelecek ki?"
Orhan:
"Gelince görürsün, kapatmam lazım, görüşürüz"
Gülgün:
"Tamam"
Gülgün hiç bir şey anlamadı, Orhan kaç sene ona böyle davranmazdı, ama şimdi ne oluyor ki, neden böyle onunla ilgileniyor.

Gülgün kuryeyi karşılamak için aşağıya indiğinde İfakat'ın salonda oturduğunu gördü, İfakat ile ilişkileri kötüydü.

İfakat:
"Gülgün nedir bu böyle? Genelde bu saatlerde burada değilsin, her zaman odandasın"
Gülgün:
"İstedim ve bu saatte geldim, bir sorun mu var? Ayrıca sana hesap vermem lazım mı?"
İfakat:
"Ben evin başındayım da, o yüzden belki bana bir hesap vermelisin"
Gülgün:
"Pardon? Sırf babanın acımasından dolayı evin başındasın, bunu unuttun galiba"
Bunu söylediğinde Karlos geldi ve dedi:
"Kurye geldi Gülgün hanım ve paketi kendisinin size teslim etmesi gerektiğini söylüyor"
Gülgün:
"Tamam Karlos, sağ ol"
Gülgün kalkıp kapıya gitti, çiçekleri görünce şaşırdı ve gülümsedi.
Kurye:
"Orhan Bey çiçekleri size bizzat vermemi söyledi"
Gülgün:
"Tamam, teşekkürler"

Orhan, İfakat'la ilişkisini birkaç ay önce bitirmişti ama İfakat onu seviyordu ve çiçekleri duyunca onu kıskandı.

Çiçeklerin arasında bir not vardı: "Akşam 7'de hazır ol, seni kaçıracağım."
İfakat, Gülgün'ün yüzündeki gülümsemeyi görünce sordu:
"Hayırdır? kimden geldi?"
Ifakat sorsa bile kuryeden çiçeklerin Orhan'dan olduğunu duymuş.
Gülgün:
"Seni ilgilendirmiyor"
Der ve odasına gider.

Gülgün hazırlanırken Orhan bir sürprizle uğraşıyordu. Bir ev kiraladı ve orada her şeyi ayarladı. Her şey romantikti, bu akşam aralarındaki buzların erimesini ve temiz bir sayfa açarak yeniden başlamalarını istiyordu.

...

Saat 7'ye geliyordu, Gülgün hazırdı ve Orhanın gelmesini bekliyordu. İkisi de Gülgün'ün ne olacağını bilmediği için heyecanlıydı, Orhan ise Gülgün'ün onu reddedeceğinden korkuyordu.
Orhan geldi ve Gülgüne arıyor:
"Ben geldim, seni bekliyorum"
Gülgün:
"Tamam, iniyorum"

Gülgün odadan çıkıp merdivenlere doğru giderken Seyran ve Ferit salona gelirken Gülgün'le karşılaşırlar.
Seyran: "Gülgün anne, ne kadar güzel olmuşsun"
Gülgün:
"Teşekkür ederim kızım"
Ferit:
"Evet, nereye böyle?"
Gülgün:
"Ben kendim bilmiyorum, Orhan 7'de hazır ol dedi, bu kadar yani"
Ferit:
"İkinci baharın geliyor sanki"
Gülgün:
"Oğlum abartma"
Ferit:
"İyi tamam tamam"
Seyran:
"İyi akşamlar Gülgün Anne"
Gülgün:
"Sizede çocuklar, ben gidiyorum"

Gülgün merdivenlerden inerken Ferit, Seyran'a "Bugün onların özel bir şeyleri var" diyor.
Seyran:
"Ferit ya, sus, duyucak şimdi"

Gülgün arabaya biner.
Orhan:
"Çok güzelsin"
Gülgün:
"Teşekkür ederim"

Yola çıktılar.

Gülgün:
"Ya Orhan biz nereye gidiyoruz? Bugün bi özel gün mü? Sen hiç böyle davranmazsın genelde"
Orhan:
"Özel gün falan değil, sadece karıma sürpriz yapmak istedim, ne var ki bunda?"
Gülgün:
"Ne mi var? Sen hasta falan olmadın mı?"
Orhan:
"İyiyim ben, bekle biraz"

Hayatımın aşkıWhere stories live. Discover now