3 bölüm

253 11 6
                                    

Gülgün'ün dudaklarına yaklaşır, Gülgün karşılık vermez.
Orhan:
"Lütfen aşkım"
Gülgün ne kadar karşı çıksa da dayanamadı ve karşılık verir, nefessiz kalınca ayrıldılar.
İkisininde gözleri parladı, çünkü sonunda barıştılar.
Gülgün:
"Ben üstümü değiştireceğim" diye giderken, Orhan Gülgün'ü elleriyle kendine çeker:
"Dur, nereye bakıyım, önce cevap vereceksin, bizim durumumuz nasıl?"
Gülgün gülümser:
"İyi iyi de, ama ben seni tamamen affetmedim"
Orhan:
"Olsun, bu da bir şey dır"
Gülgün:
"Şimdi müsaadenle üstümü değiştireceğim"
Orhan:
"Kaç kaç, birazdan yatakta görüşürüz"

Orhan üstünü değiştirip, yatağa uzandı. Sonra Gülgün geldi, yatağa uzandı ve ona sırtını döndü.

Orhan ona yaklaştı ve onu belinden tutarak kendine bastırdı, ve onun kokusunu içine çekti:
"Bu iki günde seni çok özledim biliyormusun? Senin bu kokunu, bu saçlarını çok özledim"
Gülgün Orhana döner:
"Ama ben seni tamamen affetmedim bilgin olsun, sana çok uğraşman lazım"
Orhan:
"Gerekirse bütün hayatım boyunca uğraşıcam, ama sen benim hep yanımda ol, uyandığımda yanımda senin bu güzel gözlerini göreyim *Gülgün'ün gözleri dolar* sen böyle bana sarıldığın izleyim, senin kokunu içime çekıyım, sadece benim yanımda ol, tamam mı?"
Kafasın salladı kadın, Orhan onun saçını öper ve uykuya dalarlar.

Sabah...

İlk Gülgün uyanır ve uyuyan kocasına baktı, yanağını okşar ve öper.
Gülgün tam ayağa kalkacakken Orhan onu kendine doğru çekti, Gülgün de Orhan'ın yanına düştü.
Gülgün:
"Ne yapıyorsun? Sen uyumuyordun mu?"
Orhan:
"Hayır, uyumuyordum, hem sen gel şöyle"
Der ve Gülgünle öpüşmeye başlar, Gülgün karşılık veriyordu, ama Orhan ilere giderken onu itti.
Gülgün:
"Ne yapıyorsun sabah sabah? Haydi kalk"
Orhan:
"Ne ne yapıyorum? Karımı istiyorum, yasak mı yoksa?"
Gülgün:
"Değil de"
Orhan:
"e o zaman neyi bekliyoruz?"
der ve Gülgün'ün dudaklarına kapanır, onlar öpüşürken Orhan Gülgün'ün bacağını okşayacak, onlar bir kaç dakika öpüşuyorlardı ve telefon çalar, Gülgün kendini durdurdu:
"Telefon çalıyor haydı aç"
Orhan:
"Rahat bırakmıyorlar, bıktım"
Gülgün:
"Söylenme, aç şu telefonu"
Orhan:
"Offf"
Şirketin bir çalışanı telefon etti, bu sırada Gülgün yataktan kalkıp Orhan'dan kaçmak istedi, Orhan "Nereye gidiyorsun? Kal" der gibi baktı ama Gülgün hızlı lavaboya gitti. . 
Gülgün makyajını yapıp çıkarken Orhan onu yakaladı.
Orhan:
"Dur, sen benden kaçmak falan mı istedin?"
Gülgün:
"Ne alakası var? Sen uzun konuştuğun için bende hazırlanmaya başladım"
Orhan:
"Ya ben seni burada 10 dakika bekliyorum, benim konuşmam çoktan bitti ki, sen benden kaçıyorsun *onun belinden sarılır* ben biliyorum da, ama bizim gecemizde akşamımızda var"
Gülgün:
"Of tamam tamam"
der, ellerin onun boynuna koyar ve Orhan'a yaklaşır, onunla dudaklarını birleştirir, onlar o kadar uzun flört ettip öpüştüler ki geç kalmaya başladılar, nefesleri kesilince ayrıldılar.
Orhan:
"Ohh şöyle, ama gecemiz de var, unutma aşkım"
Gülgün:
"İyi tamam tamam, haydi hazırlan, geç kalıyoruz zaten"

Hazırlandılar, aşağı indiler, Halis gelince kahvaltı etmeye başladılar. Sonra Orhan cüzdanını almak istedi ve Gülgün'le odaya çıktı.

Orhan:
"Buldum sonunda"
Gülgün:
"Tamam canım, bugün çok işin var mı? Kaç gibi döneceksin?"
Orhan:
"Ne oldu? *Gülgüne yaklaşır* Çok mu beni özleyeceksin?"
Gülgün:
"Off ya, bir soru sordum bin süre şey kafanda kuruyorsun"
Orhan Gülgün'ün yüzüne yaklaşır bir elinle onun yanağın okşar, diğer eliyle Gülgün'ün sırtını okşuyor.
Orhan:
"*fısıldayarak* Mesala ben seni çok özleyeceğim"
Gülgün onun saçlarını okşamaya başlar.
Gülgün:
"Yani bende öyle diyebilirim"
Tam bir birine yaklaşırken kapıyı Dicle çalar.
Gülgün hızlı gider ve kapıyı açar:
"Efendim Dicle"
Dicle:
"Gülgün hanım beni Fuat bey gönderdi, Orhan beyi beklediğini söyledi"
Gülgün:
"Tamam, sağ ol, ben Orhana söylerim"
der ve kapıyı kapatır, Orhana döner.
Gülgün:
"Seni Fuat bekliyor, haydi, işine git"
Orhan:
"Ya sen beni mi kovuyor sun?"
Gülgün:
"Hayır, ama aşağıda çocuk seni bekliyor"
Orhan:
"Çocuk derken? Kos koca bir erkek"
Gülgün:
"Tamam işte, haydi"
Orhan:
"Dur"
diye Gülgün'ün dudaklarına minik öpücük bırakır, sonra çıkar.

Hayatımın aşkıWhere stories live. Discover now