28 bölüm

167 15 7
                                    

Ferit:
"Seyran yok anne, baba"

Orgül:
"Ne?"

Gülgün:
"Nasıl yok? Anlamadım"

Orhan:
"Yani gitti mi?"

Ferit:
"Bilmiyorum"

Gülgün:
"Siz tartıştınız mı yoksa?"

Ferit:
"Hayır, her şey yolundaydı"

Orhan:
"Yani?"

Ferit:
"Kaçırdılar"

Gülgün:
"Ne? Saçmalama oğlum, kim kaçıracak onu"

Ferit:
"Sabah uyandığımda yoktu diyorum, telefonu kapalı, daha ne olabilir ki?"

Orhan:
"Tamam, sakin, önce geçelim salona, hadi"

Salına geçerler ve o sırada da Fuat ve Asuman da gelirler

Asuman:
"Günaydın"

Fuat:
"Günaydın, ne oluyor? Apar topar"

Ferit:
"Seyran yok abi"

Asuman:
"Nasıl yok?"

Ferit:
"Yok işte Asuman"

Fuat:
"Tamam abicim sakin ol, Ben haber veririm bizimkilere araştırırlar"

Orhan:
"Panik yapmayın, bulucaz"

Gülgün:
"Hem kaçırdıysa kim kaçırabilir"

Asuman:
"Kaçırdı mı onu gerçekten"

Gülgün:
"Yani Ferit öyle diyor *Feritin halin görür* Tamam sakin ol annecim"

Bir süre sonra herkes salonda öyle oturuyordu, yalnız Ferit yerinde duramıyordu.

Bi an kapıdan ses gelir, Seyran gelmişti.

Ferit:
"Seyran?"

Herkes kapıya döner.

Ferit koşarak Seyrana sarılır, Seyran anlamaz ne olduğunu

Herkes onların yanına gider.

Gülgün:
"Kızım iyi misin?"

Seyran kafasın sallar, Ferit geri çekilir.

Ferit:
"Seyran iyi misin? Neredesin sen? Ödüm koptu"

Seyran:
"Biraz yürüşe çıktım ben, pastaneyi görüp oraya bi girdim de, ne oluyor?"

Ferit:
"Neden telefonlarımı açmıyorsun? Hem niye sabahın köründe dışarı çıkıyorsun?"

Orhan:
"Tamam oğlum üstüne gitme kızdın, hamile zaten"

Seyran:
"Sabah uyku tutmadı bi yürüşe çıkıyım dedim, hem deniz havası iyi geliyor *cebinden telefonu çıkarır* şarj bitmiş, fark etmedim"

Fuat:
"Ferit seni kaçırdılar sandı"

Seyran biraz güler:
"Ne?"

Ferit:
"Ne yapıyım ya aklımdan bin tane senaryo geçti"

Orhan:
"O zaman hadi kahvaltıya"

Seyran:
"Karlos şunu alırmısın?"
diye poşeti uzatır, Karlos ta alır.

Hayatımın aşkıWhere stories live. Discover now