2 bölüm

258 14 3
                                    

O sırada Gülgün hepsin duyunca dayanamaz ve odaya girer.

Gülgün:
"Devam mı edelim?"
Orhan:
"Gülgün?"

Gülgün Ifakata yaklaşır:
"Sen ne utanmaz bir insansın? Ya sen böyle bir şey nasıl söylebilirsin?"
Orhan:
"Gülgün, haydi odaya gidelim, ben sana her şeyi anlatıcam"
Gülgün Orhana döner:
"Kes sesini, seninle ayrı konuşucam. (Yine İfakata döner) Orhan evli o bir, ikincisi rahmetli kocanın erkek kardeşiyle nasıl yatabilirsin?"
İfakat:
"Haddini bil, ilere gidiyorsun, eğer kocan bu zamana kadar seni sevseydi, bizim ilişkimiz olmazdı, ama malesef seni hiç sevmediği için benimle birlikte oldu"
Orhan:
"Yeter İfakat"
Gülgün:
"Hıı, o yüzden sen resmen onunla yattın?"
Orhan Gülgünün elini tutar:
"Haydi odamıza gidelim"
Gülgün sertçe elini çekecek:
"Dokunma bana(İfakata bakar)
seninle işim henüz bitmedi"
Der ve kendi odasına gider.
Orhan İfakata baka:
"Cezanı alacaksın, şimdilik bekle ve sabahlar uyanmak için dua et"
Der ve Gülgün'ün peşinden gider.

Gülgün hemen lavaboya gider ve kapını kiltleyecek.

Orhan gelir o sırada:
"Gülgün açarmısın? Çık lütfen konuşalım, her şeyi tek tek anlatıcam, aç kapıyı Gülgün"

Gülgün o sırada ağlıyordu, bir süre sonra çıktı, Orhan onun çıkmasını bekliyordu.
Orhan:
"Sonunda çıktın, haydi canım gel konuşalım"
Gülgün:
"Konuşalım, ama önce sen bu yaptıkların için hesap vereceksin.(Gülgün'ün gözleri dolar) Orhan ya sen bunu nasıl yaparsın? (Yüksek sesle) Evliliğimiz boyunca birlikte olduğun tüm kadınlara gözlerimi kapattım ve sana bir şans verdim, sana inandım,  güvenmeye çabaladım, şimdi neden bana bunu söylemedin? Hani sen değişiyordun ya, şimdi noldu?"
Orhan:
"Çok haklısın, ama ben sana bunu nasıl söyleyebilirdim Allah aşkına?"
Gülgün:
"Nasıl bunu yaptın oÿle de söylerdin ya da abimin karısıyla yattım diye bilirdin.Ya siz bunu nasıl yaparsınız, peki beni geçelim, abine hiç mi saygın ve sevgin kalmadı?
Orhan Gülgün'ün beline dokunur:
"Haydi aşkım otur şöyle"
Gülgün:
"Bana aşkım falan deme ve dokunma, ya sen İfakattan sonra nasıl bana dokuna biliyorsun? Sen onu mu seviyorsun, doğru söyle"
Orhan:
"Gülgün sen ne diyorsun? Ne sevmesi?"
Gülgün:
"Baya sevmek, nereden biliyim belki bana yalan söylüyorsun, ve içinde onu seviyorsun"
Orhan:
"Yok öyle bir şey ve olmadı, olamazda"
Gülgün:
"O yüzden mu onunla yattın?"
Orhan:
"Hayır, o beni babamnın karşısında o zamanlar koruyordu, haydi Gülgün otur buraya, sakin konuşalım"
Gülgün yatağa oturdu:
"Şimdi ben sana bir kaç soru soracağım, sen sadece gerçekleri söylüyorsun"
Orhan:
"Tabi"
Gülgün:
"Kaç yıldır beraber oldunuz?"
Orhan:
"2 falan, ama benim onunla şuan hiç bir ilişkim yok, olmayacak ve olamazda, şimdi seni seviyorum, sadece seni"

Gülgün'ün gözyaşları akmaya başladı.

Gülgün:
"Peki, kaç kere onunla yattın?"
Orhan ses çıkartmaz ve sadece başını indirir
Gülgün:
"Evet, Orhan seni dinliyorum"
Orhan:
"10'dan fazla değil kesinlikle"
der ve karısının gözlerindeki hayal kırıklığını görecek
Gülgün:
"Başka ben bilmediğim bir şey var mı?"
Orhan yine sessiz kalır.
Gülgün:
"Demek ki varmış, haydi Orhan, anlat"
Orhan:
"Şirkette hesapları ikiye böldük, çünkü babama bir şey olursa, o kadın gelir herşeyi alır, ben buna izin veremem"
Gülgün:
"Ne? *Yüksek sesle* Yuh yani Orhan, yuh, bu da kalmış yapmadığınız"
Orhan:
"Ben seni ve çocuklardı düşünüp yaptım"
Gülgün:
"O zaman neden bana bunu söylemedin? A pardon, tabi ki de sevgili Ifakatın bunu benden saklamanı söylemiş"
Orhan:
"Hayır, eğer babam öğrenirse sana zarar gelmesin diye söylemedin"
Gülgün:
"Artık neden şaşırmam gerektiğini bilmiyorum"
Orhan:
"O zamanlarda öyle olduk, ama şu an sennen başka benim kimseye ihtiyacım yok"
Gülgün:
"Orhan üstüme gitme"

Hayatımın aşkıWhere stories live. Discover now