Latif:
"Orhan bey, Ağam gozlerin açmiyor, ambulans geldi, şimdi hastaneye gidiyoruz"
Orhan:
"Ne?"
Latif:
"Odaya girdiğimde gözleri kapalıydı, Orhan bey"
Orhan;
"Tamam, bende geliyorum"
der ve kapatır.
Orhan duvara yaslanır.
İfakat:
"Ne oldu Orhan?"
İfakat yaklaşıp tam dokunmak istediğinde Orhan ellerinle dokunma gibi bi şey gösterir.
İfakat:
"Söylesene ne oldu?"
Orhan:
"B-babamı hastaneye götürüyorlar"
İfakat:
"Ne? Hadi gidiyoruz"
Orhan:
"Sen kal, ben giderim, senin burda olduğunu kimse bilmiyor bi de karnınla"
İfakat:
"Tamam"
Orhan gider ve arabaya binip yola çıkar.
Ferit Gülgün'e arar.
Gülgün ve Umut bi lokantada buluşmuşlardı, işler alakalı konuşmak için
Gülgün açar.
Gülgün:
"Efendim oğlum"
Ferit:
"Anne"
Ferit de ağlıyordu.
Gülgün ayağa kalkar.
Gülgün:
"Ne oldu? *Ferit bi şey diyemez* Oğlum ne oldu, söylesene"
Umut ta kalkar.
Umut:
"Ne olmuş?"
Ferit:
"Anne..anne, dedemi hastaneye götürüyoruz, gözleri kapalı"
Gülgün elin ağzına getirir.
Gülgün:
"Ne? Hangi hastaneye gidiyorsunuz konum at, ben geliyorum"
Ferit:
"Tamam"
Gülgün kapatır telefonu.
Umut:
"Ne oldu?"
Gülgün:
"Şey..Babam, yani Halis ağa fenalaştı galiba, bende anlamadım"
Ferit konum atar.
Gülgün:
"Ferit konu attı"
Umut:
"Tamam gel ben götürürüm seni"
Gülgün:
"Emin misin? Yani Orhan da orada olacak, kavga falan cıkar"
Umut:
"Saçmalama bunu düşünücek durumda değiliz, hadi"
Gülgün:
"Tamam o zaman"
Umutun arabasına otururlar ve hastaneye çıkarlar.
O sırada Ferit ve başkalar hastaneye gelmişlerdi ve Halisi odaya alırlar, başkaları haber bekliyordu.
Önce Orhan gelmişti.
Orhan:
"Ne oldu babam iyi mi?"
Fuat:
"Yani bi şey söylemiyorlar"
