Reha ile konuşmamızdan sonra antrenman için spor salonuna geçmiştik. Şerefsiz o kadar güzel konuşma yapmıştı ki ben bu gazla Viyana'yı tekrar kuşatırdım.
Basketbol topunu son bir kez daha sektirdikten sonra potaya yollayıp sıranın arkasına geçtim.
"Biraz daha panda gibi olmaya devam edersiniz takımda adam kalmayacak!"
Koçun bağırmasıyla bir kaç kız oflarken sırası gelen panikleyip topu potanın arkasındaki duvara atıyordu. Herkes koçtan çok korkuyordu aşırı otoriter bir adamdı.
Okul, basketbol dalında adını duyurunca Adem Hoca'yı işe almışlardı. Emekli bir basketbol oyuncusuydu, bu yüzünde olsa gerek çok disiplinliydi.
"Ulus! Arkadaşlarını uyar yoksa bu sene turnuvayı rüyalarında görürler, aynı şekilde sende!"
Yutkundum, bu adam takımın uyuşukluğunu kesinlikle benden çıkaracaktı.
"Kızlar hepiniz birer panda olmayı bırakırsanız size söz Nusret'te size yemek vereceğim."
Para sıçıyorsun zaten, Neva.
İç sesime, içimden göz devirip bana gelen topu hiç beklemeden potaya geri yolladım. Top filenin içinden geçmeden önce potanın etrafında iki tur attı, sonra da büyük gürültü ile spor salonunun zeminine çarptı. Attığım güzel sayı getirecek vuruş ile tekrar en arkaya geçtim. Ortaokul beden eğitimi dersi gibi antrenman yapıyorduk.
Okulun hababam sınıfında çalıntı olan zili ile kızlar bir anda kendilerini yere bırakmışlardı ulan alt tarafı 45 dakikadır potaya top atıyorduk. Adem Hoca domino taşları gibi dağılmış kızlara göz devirip arkasını döndü.
''Neva!''
Reha salon girdiğinde gülümseyerek yanına ilerledim, tam bana sarılacakken vıcık vıcık oluşumdan dolayı kendimi bir adım geri attım. ''Terliyim sevgilim.'' Dediğimde Reha'nın pek umurunda olamamış olacak ki kaslı kollarını bedenime dolamıştı.
Bu çocuk bu kadar kası hangi ara yapmıştı?
***
Bütün gün top atmaktan kollarım ağrımıştı şimdi ise kendimi sıcak yatağıma atmıştım. Annem ikide bir beni yemeğe çağırsa da yatakta sağa dönecek gücüm bile yoktu. Yastığımın altındaki telefonum titrediğinde göz bandımı, tek gözümü açacak şekilde kaldırdım. Korsan misali tek gözle telefonumun ekranını açmaya çalıştım.
Reha'm: Okuldan çıkarken hiç halin yoktu iyi misin?
Neva: Ölüyorum anlasana gözlerimin önünde bütün kemiklerim ağrıyor.
Neva:
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Reha'm: Neva'm.
Neva: 'Neva'm' diyen ağzını yerim.
Reha'm: Yesen ya...
Neva: Gel yiyeyim.
Reha'm: Bak gelirim, istediğimi almadan da gitmem.
Neva: Ne istiyorsun ki?
Reha'm: Sence?
Neva:
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Neva: Reha, sen böyle bir çocuk değildin?
Reha'm: Nasıl bir çocuktum?
Neva: Libidosu düşük bir çocuk mesela.
Reha'm: Demek ki kafandaki çocuk değilmişim.
Neva: İmdat!
Reha'm: Ne bağırıyorsun kızım?
Neva: Bağırmıyorum ki yazıyorum.
Reha'm: İstersen bağırtabilirim.
Neva: Reha sen ne yedin? Söyle ben yemeyim.
Reha'm: Valla annemin babam hasta olunca yaptığı bir karışım vardı boğazım ağrıyor diye ondan yemiştim.
Neva: Aşkım nasıl bir karışım bu?
Reha'm: Valla içinde ceviz, fındık, bal falan vardı, tabi başka şeylerde vardı da adını bilmiyorum.
Neva: Bence o hasta olunca yenilen bir şey değil.
Reha'm: Ne?
Neva: Saf mısın?
Reha'm: Yok canım değildir.
Reha'm: Siktir.
Reha'm: Neva!
Reha'm: Yardım et bana.
Neva: Hayatta yaklaşmam sana.
Neva: Yemeseydin.
Reha'm: Peki öyle olsun.
Neva: Uyumayı dene istersen.
Reha'm: Sence bu ne kadar mümkün.
Reha'm: Tek uyku tanesi bile yok gözümde.
Neva: Reha ben burada düşündükçe fenalık geçireceğim git lütfen.
Reha'm: Sana da mı yedirtsek acaba?
Neva: Reha!
Reha'm: Peki gittim ben.
Reha'm: Ama bir boydan gelir mi?
Neva: Yok boydan falan (!)
Ama seni biraz daha yükseltsem fena olmaz.
Neva:
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Neva: Harbi kızlar Calvin Klein giyer.
Neva: Ben uyumaya gidiyorum, bugün çok yoruldum sonra görüşürüz.
