24 - Spor Salonu

3K 224 53
                                    

Bölüm 24 Spor Salonu

İki saattir Asrın'ın kapısının önünde volta atıyordum. Neden mi? Çünkü köpek gibi pişman olmuştum. Nefesimi son kez kontrol edip kapıya vurdum. İçerinden Asrın'ın 'gel' sesi gelince usulca içeri girdim. Arkası dönük olmasından dolayı benim geldiğimi görmüyordu. ''N'aber erkek güzeli?'' Dediğimde yavaşça oturduğu sandalyeyi çevirdi, onun boş bakan, kırgın bakışlarına karşın sırıtarak yüzüne baktım şuan beni kovsa yeriydi.

''Ne işin var burada?'' 

Elimdeki kutuyu öne doğru uzattım, beni kovmasından çok korkuyordum. Bakışlarını kutuya diktiğinde bir adım attım. ''İçinde ne var?'' Diye sordu, heyecanla; kutunun kapağını açıp içindeki imzalı Ed Sheeran albümünü çıkarttım. Benim gibi heyecanlanmış olacak ki yerinden bir kartal misali kalkıp albümü ellerin arasına aldı.

''Şimdi gidebilirsin.''

'Şaka mı yapıyorsun?' dercesine yüzüne baktığımdan albümden bakışlarını kaldırıp kaşları ile kapıyı gösterdi. ''Seni affetmedim Neva, ve sana hala kızgınım.'' Dedi, belki yardımcı olur diye dudağımı büzdüğümde ayağa kalktı işe yaradığını düşünerek sevinç dansı yapacakken beni omuzlarımdan tuttuğu gibi odadan dışarı atmıştı.

''Bari albümü ver.'' Kapının arkasından bağırdığımda çok geçmeden içeriden 'o benim!' nidası kopmuştu. Zaten onunda ama şuan elimin boş olması hiç hoşuma gitmemişti. Sinirle odama girdiğimde gözüme ilişen sonsuz eldiveni yutkundum.

''Asla olmaz!''

Aklımın içinde iyilik meleği 'versen ne olur?' derken onun zıttı olan kötülük meleği de 'o senin sakın verme' diyordu. İki düşünce arasında gidip gelirken oflayarak eldivene adımladım.

''Güle güle aşkım sen beni Reha'dan sonraki tek aşkımdın ama kardeşimi de seviyorum tercih yapacak olursam Asrın'ı tercih ederim alınma olur mu?''

Delirdi, eldiven ile konuşuyor.

Dudağımın titremesine aldırmadan kıymetlimi raftan almıştım, onun için özel bir rafım vardı.  Odamdan çıkıp kovulduğum odaya tekrar girdim, bu sefer içtimaya gider gibi odaya daldım. Kapıyı o kadar çok sesli açmıştım ki Asrın sesten olsa gerek sıçramıştı.

''Al bak bu da senin olsun yeter ki affet beni.'' 

Boş boş bana bakarken eldiveni kucağına koydum. Gözlerini kucağına çevirdiğinde ağzı 'o' şeklini almıştı.

''Abla bu senin kıymetlin.''

Abla dedi duydun değil mi? abla dedi.

İç sesim şoka girerken kafamı sallayıp Asrın'a baktım.

''Sen yeter beni, benim tek kıymetlim sensin.'' 

Ablalık damarım tuttu yeminle ya ben küçükken Asrın'ın kafasında şişe patlatmış kızım. 

***

Neva: Barıştık Asrın ile...

Neva: Sonsuzluk eldivenim gitti ama olsun.

Reha'm: Sevindim.

Reha'm: Valla üzerimden yük kalktı.

Reha'm: Benim yüzümden kardeşin ile aranın kötü olmasını istemiyordum.

Neva: Seviyorum lan seni!

Reha'm: Bende seni seviyorum kıvırcık.

Neva:

Neva: Spora gideceğim nasıl olmuşum?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Neva: Spora gideceğim nasıl olmuşum?

Reha'm: Taş gibi.

Reha'm: Hangi spor salonuna gideceksin?

Neva: BigBear biliyor musun orayı?

Reha'm: Amcanın olan değil mi?

Neva: Evet.

Reha'm: İyi git bakalım.

Neva: Sende gel istersen.

Reha'm: Küçük bir işim var gülüm halledeyim gelirim.

Neva: Tamam canım.

Reha ile mesajlaşırken çoktan evden çıkmış hatta yolda yürüyordum. Elim iyileşmişti belki kendi başıma antrenman yaparsam koç beni maça çıkarabilirdi, bir umut deniyordum. Programın gerisinde olduğum için takıma asla yetişemez hatta onlara ayak bağı olurdum o yüzden tek çalışmak en mantıklısıydı. Spor salonuna girdiğimde dışarıda üşüdüğümü içeriye girdiğimde yüzüme vuran sıcak havayla fark etmiştim. 

''Neva hoş geldin kızım.'' 

Amcam gülen yüzü ile beni karşıladığında koşarak boynun atladım, adam 45 yaşına gelmişti ama taş gibi bir vücudu vardı. ''Hoş buldum canım amcam.'' dediğimde kolunu omzuma attı konuşa konuşa aletlerin yanına geldiğimizde barfiks demirlerinin önünde durduk.

''Anlat bakalım şu kerata kim?''

''Adı Reha, ay amca bir görsen çok yakışıklı bebek gibi bir yüzü var.''

Amcam kahkaha attığında yüzümü buruşturup 'yanlış bir şey mi dedim acaba?' diye düşündüm.

''Gözünün için parladı resmen çocuğun adını anarken.''

Öyleydi Reha'nın adını ağzıma almak bile beni rahatlatıyordu. Amcam ile o kadar koyu sohbete dalmıştı ki yanımıza gelen Reha'yı görmemiştim.

''Neva?''

Kafamı çevirip canıma can katan çocuğa baktım. Bana gülen gözlerle bakıyordu yüzünde hala Asrın'ın izleri vardı. Yaşadığımız şey çok boktan bir hale gelmişti kibrit ateşinden koskoca tarlayı yakmıştık, resmen. 

''Amca bu Reha, bahsetmiştim ya.''

Amcam Reha'ya baktığında elini uzattı. 

''Kızım bu çocuk üflesen uçar tamam sırık gibi bir şey de sen bunu güzelce bir yedir.'' 

Gülememek için sırıtırken amcam ve Reha'nın tanışmasını izledim. Yaklaşık on dakika sonra da Reha ile spor salonun mini basketbol sahasına gelmiştik.

''Sevgilim neden bu tayt?''

Taytımın neyi vardı?

''İlla onu yırtmamı mı istiyorsun?''

Siktir, o.. 

''Sakın Reha!''

Reha yanıma geldiğinde beni duvar ile arasına sıkıştırdı. 

''Güzelim çıkartıp düzgünce bir şey giyer misin? İlla yedek bir şeyler getirmişsindir çünkü kalçaların tahrik edici de...''

Bir sikti daha...

''Sapık sen benim kalçalarıma mı bakıyorsun?''

''Evet, bakılmayacak değil ki çok güzeller.''

Bir sıcak bastı! Reha benden habersiz  kudret macunu mu yiyordu acaba?

''Spor yapacağım Reha gider misin üzerimden?''

Dilini damağına vurup 'cık' sesini çıkarttı. 

Yetişin komşular adam s... 

Reha üzerime baskısını verdiğinde yutkundum ben şimdi naneyi yememiş miydim?

Sen başka bir şey yedinde neyse...

''Sana bir seçenek ya burada benim olursun ya da buradan çıkıp eve gideriz.''

Evet cidden ben bir şey yiyecektim, galiba...

★★★

Bence Reha kudret macunu yiyor.

Bölümü nasıl buldunuz?

Karakterlere sorularınız var mı?

REHA

NEVA

Fizik Cezası / TextingWhere stories live. Discover now