3.2

5.1K 208 19
                                    

Bengü'ye sorup giydiğim elbisemi düzelttim. Saçlarımı açık bırakmıştım, ayaklarımda ise panduflarım vardı.

Kapıyı çaldım, bir süre sonra açılan kapı ile karşımda mutfak önlüğü giymiş Ayaz vardı. Simsiyah giyinmişti, kıvırcık saçları dağınık kalmıştı. Onu ilk kez ev hâli ile görüyordum.

Aslında ilk değil, siyah atletli hâlini unutmayalım.

"Hoş geldin," dedi gülümseyerek. Geriye çekilip içeriye davet etti.

"Hoşbulduk," dedim içeriye geçerken. Elimde, Ayaz görevdeyken ona aldığım ev hediyesi vardı. Hediye poşetini ona uzattım, "Senin için almıştım." dedim açıklama yaparak.

Hediyeyi teşekkür ederek aldı, poşeti açtığında içinden nazar boncuklu, güllü kapı süsü ve pembeye boyalı deniz kabuklarından yapılmış rüzgar çanı çıktı.

Çelenk tarzında olan nazar boncuklu, etrafında güllerle çevrili olan kapı süsüne şaşkınlıkla baktı. Ağzını açıp kapattı ne diyeceğini bilmez şekilde. Ona gülerek baktım.

"Beğenmedin mi?" dedim üzgünmüş gibi yaparak. Kafasını çelenk tarzı süsten kaldırmadan, hızla salladı.

"Hayır hayır beğendim, çok güzel." dedi zoraki şekilde gülerek.

"Ay demi, benim evimde de var sana da alayım dedim." mutlu mutlu. "Hatta şimdi asalım mı?" dedim hevesli hevesli.

"Nasıl istersen." dedi mırıldanarak. Yüz ifadesi çok komikti, hiç kendinin tarzı değildi ama beni kırmamak için kabul etmişti.

Hanımcılık kazanacak!

Kapıyı açıp, elindeki süsü aldım. "Ay Ayaz, sende yardım et yukarı asalım. Benim boyum yetmez." dedim hevesle.

Bana yardımcı olarak kapı süsünü astı, mutlulukla ellerimi çırptım "Çok güzel oldu." dedim sevinçle.

Ayaz da kafasını sallayarak onayladı. "Tam benim tarzım." dediğinde kıkırdadım. "Yemek yanacak," dedi.

Beraber salona geçtik, ben koltuğa otururken Ayaz mutfağa gitti.

Onu izlemeye başladım ayağımda hissettiğim şeyle çığlık attım. Hızla Ayaz'ın yanına koştum. "Ayaz!" dedik bağırarak. Ayaz endişe ile bana geldi.

"Ne oldu?" dedi endişe ile.

"Ayaz evinde aslan var!" dedim arkasına saklanarak. Ayaz bana dönüp "Aslan'ı mı gördün?" dediğinde kafamı salladım.

"Bir insan evinde neden aslan besler ki?" diye ona bağırdım. Ayaz şaşkınlıkla bana baktı, sonra gülmeye başladı. Ona kötü kötü baktım.

"O benim kedim, adı da Aslan," dedi Ayaz.

"Hayır o bir Aslan," diye itiraz ettim.

Ayaz dalga geçerek "Ben başka bir şey demedim ki." dedi. Koluna yavaşça vurup "Benimle dalga geçme Ayaz." dedim öfke ile. "O kadar büyük kedi mi olur?"

Aslan denilen kedi ayağımın dibinden "Miyav!" deyince çığlık atarak Ayaz'ın üstüne atladım. Ayaz beni tutarak kucağına aldı.

"Ayaz bu miyav diyor," dedim ağlayacak gibi yaparak. Ayaz halinden memnun olduğu için sürekli gülüyordu. Aşağıya baktığımda bembeyaz tüyleri olan, büyük kedi Ayaz'ın ayağına sürtünüyor keyifli mırıltılar çıkarıyordu.

"O kedi Ahu, konuşacak hâli yok. Tabii ki de 'miyav' diyecek." dedi. Ona saide eye bakışları attım.

"Komik mi?" dediğimde gülmemek için büyük bir çaba veriyordu. "Sakın gülme," artık dayanamayıp kafasını geriye atarak kahkaha attı. Adem elması gözüme aşırı derecede batıyordu, çok güzeldi, güldüğü için hareket ediyordu. Onun kucağında duruyorken bu iyi olmamıştı. Kafamı hızla başka yöne çevirip yutkundum.

"Bırak beni Ayaz," dedim tirip ile.

Ayaz "Emin misin?" diye sordu. Emin değildim, o kedi aslan yerdeyken asla olmazdı.

"Şey," dedim ona dönüp. Güzel gamzelerini ortaya çıkaracak kadar gülümsüyordu. "Ama Aslan beni yemez değil mi?" diye sordum.

"Hayır güzelim, Aslan seni neden yesin." dedi.

"Tamam o zaman iniyorum," dedim kararlı bir şekilde. Ayaz beni yere dikkatle indirdi. Aslan denilen kedi bana garip garip bakıyordu.

Ayaz onu kucağına aldı, kedi hemen keyifle mırıldandı. Ayaz onu okşadıkça kuyruğunu sallıyor ve keyifli mırıltılar çıkarıyordu.

Ayaz "Sevmek ister misin?" diye sordu.

Kararsızlık ile ona baktım, "Ben kedilerden korkarım." dedim. "Severim ama uzaktan."

Ayaz bana anlayışla bakıp gülümsedi. "Korkmana gerek yok, Aslan çok akıllı bir kedidir. Ayrıca o da seni istiyor, değil mi oğlum?" diye Aslan'a sordu.

Aslan, Ayaz'a bakıp "Miyav," dedi.

Gülerek "Bu evet demek mi?" diye sordum. Ayaz kafasını sallayarak bana doğru yaklaştı.

Aslan kocaman yeşil gözlerini bana doğru dikmiş, ne yapacağımı bekliyordu. Elimi usulca ona yaklaştırdım, tüyleri yumuşacıktı. Kendisini okşayınca yukarı dikmiş olduğu kulaklarını yavaşça aşağı indirdi, gözlerini kapatarak keyifle mırıldandı.

"Ay beni sevdi galiba." dedim Ayaz'a dönüp. Ayaz bana öyle güzel bakıyordu ki, bu adam beni neden öpecekmiş gibi bakıyordu?

Ayaz bana biraz daha yaklaştığında, gözlerimi usulca kapattım. Yumuşak dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Öpüşü çok yumuşaktı, duygularını barındırıyordu. Yavaşça geriye çekildi alnını alnıma yasladı, ikimizinde solukları birbirine karışıyordu. "Seni seviyorum," diye fısıldadı Ayaz.

Kurtlar vadisi operasyonu bitmiştir.

Allah'ım yaa yerim bunları

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfenn

SON AN | Texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin