Bulunduğum yerde biraz daha kıpırdandım, yatak çok rahattı. Ayrıca çok da sıcaktı. Kollarımı bir şeye sımsıkı doladım. Çok güvenli hissettiriyordu.
Benim yatağım ne ara bu kadar rahat hissettirmişti? Elimi bulunduğum yerde gezdirdim, kat kat sert bir yapı hissettiğimde gözlerimi açtım. Ellerim Ayaz'ın kaslarında ben ise Ayaz'ın üstünde duruyordum. Gözlerimi kırpıştırdım, rüya değildi. Ayaz'ın üstünde uyumuştum, Ayaz hâlâ uyuyordu. Siyah saçları yüzüne dökülmüş, huzurla uyuyordu, kollarını sımsıkı belime dolamıştı.
Çenemi Ayaz'ın göğüsüne koyup onu izlemeye başladım, çok tatlı gözüküyordu. Küçük bir çocuğun masumiyeti vardı yüzünde. Çok garipti askeriyede o sert mizaca sahip komutan, benim yanımda bir çocuk gibi masum oluyordu. Gerçek yüzünü bana gösteriyordu ve bundan çekinmiyordu.
Yüzünde minik bir tebessüm vardı, sol dudağının köşesinde minik bir gamze oluşmuştu. Onu uyandırmamaya dikkat ederek gamzesini öptüm, dudaklarımın bir kısmı onun dudaklarına temas etmişti.
Çenemi tekrar geniş göğsüne koyup onu izlemeye devam ettim. Ayaz'ın kusursuz bir çene yapısı vardı, yüz hatlarını ortaya çıkarıyordu ve kendisine de çok yakışıyordu. Çenesine minik bir öpücük bıraktım, sonra geri çekilip adem elmasını öptüm. Adem elması hareketlendi, Ayaz yutkundu.
Aniden kendimi yatakta buldum, Ayaz üstümde bir elini yatağa bastırmış şekilde duruyordu. Şaşkınlıkla ona baktım.
Bu adam ne ara uyanmıştı, Allah aşkına!
Ayaz yüzündeki kurnaz sırıtma ile bana bakıyordu. "Günaydın yavrum." yüzüme gelen saçımı kulağımın arkasına yerleştirdi. "Her sabah böyle uyanacaksam bu eve yerleşebilirim." dedi gülerek.
Ben hâlâ ne olduğunu anlamamıştım. Bu adam ne ara uyanmıştı ne ara üstüme çıkmıştı. Ya en başından beri uyanıksa...
Hiçbir şey olmamış gibi "Şey, günaydın." dedim. Kaçmaya yeltendim ama Ayaz elini yatağa bastırıp beni kıskacı altına aldı.
"Cık. Cık. Cık." dedi yüzüme doğru yaklaşarak. "Nereye böyle, benim güzel sapığım?" yüzümü ona doğru çevirdiğimde Ayaz nerdeyse dibimde duruyordu.
"Ehe." diye saçma bir şekilde gülme sesi çıkardım. Yüzümde garip bir ifade olduğuna emindim.
Ayaz bu halimden keyif alıyordu. Ona daha fazla keyif vermemek için kendimi toparladım "Sen ne zaman uyandın?" diye ona çemkirdim.
"Vay, saldırıya mı geçtin?" dedi rahatça. Yüzünü yüzüme yaklaştırmıştı, biraz daha yaklaşırsa dudaklarımız birbirine değecekti. Umursamadı. "Bütün gece uyumadım, yanında bekledim." dediğinde istemsizce "Ya," dedim düştüğümü belli ederek.
"Ve ben uyurken, yani uyuduğumu sandığında, yaptığın her şeyi de hissettim. Uyuyan bir adamı öpmek hiç hoş değil Ahu. Sana hiç yakıştıramadım." dediğinde kaşlarımı çattım.
"Pardon, ben bütün gece benimle ilgilenen sevgilimi öptüm. Bir başkasını değil!" diye bağırdım. Ayaz öyle mi, der gibi baktığında ne yaptığımı anlayıp kendi kendime küfür savurdum.
Ayaz dudaklarıma hızla bir öpücük bırakıp geri çekildi. "Sevgilim, lafını bu kadar seveceğimi hiç düşünmezdim." dedi. Ben hâlâ öpücüğün etkisinde kalmışken o konuşmaya devam etti. "Bundan sonra hep 'Sevgilim.' de bana." ben utançtan domatese dönerken o oldukça rahattı.
Ayaz'ı üzerimden itmeye çalıştım ama büyük bedeni bir milim kıpırdamadı. "Daha intikamımı almadım." dediğinde ona anlamayarak baktım.
"Ne intikamı ki?" diye çok masum bir soru sordum. Ayaz önce çenemi öptü sonra yanağımı öptü ardından burnuma minik bir öpücük bıraktı. "Ay, Ayaz ne yapıyorsun?" dediğimde dudağımı öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON AN | Texting ✓
General Fiction[DÜZENLENİYOR] Bir hastasına iyilik yapmak isteyen Ahu, hastane kayıtlarından aldığı numarayı yanlış girip bir komutana yazarsa ne olur? Nerden bilebilirdi ki bu kadar şeyin sadece bir rakama bağlı olduğunu? O yanlış girilen rakam nelere sebep olaca...
