5.7

2.1K 112 22
                                    

"Allah'ım sen bana sabır ver!" diyen annemin sesiyle oturduğum yerden kalktım. "Kızım makyajını daha yapmadın mı?" dediğinde yorgunca kafamı salladım.

"Oturup dinleyim demiştim." dediğimde bana hak vermiş olacaktı ki biraz yumuşadı. Günlerim o kadar yoğun geçiyordu ki rahat alacak bir nefesim yoktu, bugün kınayı yapıyorduk.

Makyaj masasına oturduğumda kardeşim hemen geldi, o makyajımı yapacaktı. Saçımı da Bengü yapmak istemişti. "Ablacığım bak sade bir şeyler yap." dediğimde kafasını umursamazca salladı. Dinlemeyecekti. Ama onunla uğraşacak hâli kendimde bulamadığım için kendimi onun ellerine teslim ederek gözlerimi kapattım.

Farkında olmadan uyumuştum, alnımda hissettiğim dudaklar ile gözlerimi irkilerek açtım. Ayaz tam karşımda durmuş beni hayran gözlerle süzüyordu. Gülümsediğimde gülümsedi. "Dalmışım kimse de beni uyandırmamış." dedim söylenerek. "Ben izin vermedim, biraz dinlen istedim." dediğinde gülümsemem daha da genişledi. "Çok güzel olmuşsun." dedi.

Gözlerim aynaya kaydığında kardeşimin bana yaptığı makyajın çok güzel olduğunu gördüm, çok abartılı değildi daha çok gözlerimi ön plana çıkaran bir makyajdı. Toprak tonlarını ağır olarak kullanmıştı, dudaklarımı ise kırmızı bir rujla renklendirmişti. Saçlarım ise hafif su dalgası şeklinde açık kalmıştı, önden arkaya doğru iki tane örgüyle saçımın üstünde sanki taç varmış gibi gözüküyordu.

Ayaz timin düzenleyeceği bekarlığa veda partisi tarzında bir eğlenceye katılacaktı. İbocan ayarlamıştı her şeyi. "Sen eğlenceye ne zaman gideceksin?" dedim merakla.

"Gideceğim gideceğim de gitmeden önce seni görmek istedim." dediğinde kafamı gülerek salladım. Sandalyeden kalkıp üzerimi düzelttim, giymiş olduğum bindallı bayağı bir ağırdı, "Ay şu an sana düştüm ama gitmezsen İbocan'la birbirimize düşeceğiz seni oyalıyorum diye." dedim gülerek.

Dudaklarını öne bükerek ofladı. Beklemediğim tepkiyle ona baktım, etrafı kolaçan edip parmak uçlarıma yükselerek dudaklarımı onun dudaklarına bastırdım. Şokla donup kaldı, geriye çekilmek için hareketlenmiştim ki elini belime sararak beni kendine çekti, bedenlerimiz birbirine temas etmişti. Dudaklarını dudaklarıma daha sert bastırarak öpmeye başladı, özlemini çıkarmak ister gibiydi. Alt dudağımı nazikçe emmeye başladığında elimde olmadan kısık sesle inledim.

Nefes nefese geriye çekildim, kafamı utançla Ayaz'ın göğsüne gömdüm. Ayaz kısık sesle güldüğünde bende gülümsemeden edemedim. Bu an kalbe zarardı. Sakinleşene kadar sessizce konuşmadan bekledi. Rujumun dudaklarımın dışına çıktığını hissettiğimde elimi dudaklarıma götürüp temizlemek istemiştim ama Ayaz benden önce elini dudaklarıma götürdü, baş parmağını dudağımın etrafında yavaş yavaş hareket ettirerek temizlemeye başladı. Parmağı dudağıma her temas ettiğinde nefesimi tutuyordum. Dağılan rujumun tamamen temizlediğine emin olduğunda benden uzaklaştı.

"Ehe." deyip salak saçma gülümsedim. "Beni annem çağırıyor ben gidiyorum. Görüşürüz." dedim. Bindallımın eteklerini tutup içeriye kaçtım...

Rezalettteee!!!

Kına için tuttuğumuz mekanda çalan son ses halay müziği ile kıvırta kıvırta gelen Nalan ablaya aynı şekilde oynayarak karşılık verdim. Kına da sadece kadınlar olduğumuz için içimizdeki kurtları dökmenin tam sırasıydı!

Nalan ablanın yanına geçtim, çalan halay müziği ile ritme göre hareket etmeye başladık. Halayın başını Nalan abla çekiyordu. O kadar iyi oynuyordu ki ona ayak uydurmaya çalışmak bile iki kat efor sarf etmekti. Sonuç olarak ayaklarımız şişene kadar halay çektik.

SON AN | Texting ✓Where stories live. Discover now