1|Yetenekli Birileri

3.6K 67 10
                                    

Pelin Eroğlu

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

Pelin Eroğlu

Çalan telefonumla sinirle yattığım yataktan kalktım ve ekranda yazan isimle sakinleştim.Sakinleşmemi gerektiren bir isimdi malum.Nefesimi düzenleyip telefonu açtığımda hoparlöre alarak mutfağa su içmeye gittim.

"Efendim Duru?"

"Şeyda'nın evine gidiyoruz,çabuk."

Konuşmama izin vermeden telefonu kapattığında derin bir nefes verip bir bardak suyu içtiğimde odama dönüp üstüme bir hoodie geçirdim ve rastgele bir spor ayakkabımı giyerek arabamın anahtarını alarak dairemden çıktım.

Gece'nin 1'i olduğu için hiç trafik yoktu bu yüzden Şeyda'nın evine yaklaşık 10 dakikada varmıştım.Rezidansın otoparkında Nazlı ve Duru'nun arabasını gördüğümde onların çoktan vardığını anlamıştım.

Asansöre bindiğimde 37. katın tuşuna bastım ve sıkıntıyla ulaşmam gereken kata gelmeyi bekledim.Şeyda benim kardeşimdi,öz olanından.

Sonunda kata vardığımda hızla cebimden çıkardığım anahtar ile dairenin kapısını açarak ardımdan kapıyı kapattım.

Salondaki sesleri takip ederken Nazlı ve Duru Şeyda'nın önünde diz çökmüş ellerini tutuyorlardı.Şeyda ise omuz silkip duruyordu.

"N'oluyor burada?"

Şüpheyle çıkan sesime karşı üçünün de gözü bana çevrilmişti.Şeyda beni gördüğü gibi kalkıp bana koştuğunda önce biraz korksamda sonrasında bana sarılan kollarına karşılık vererek bende ona kollarımı sardım.Omuzundan kızlara bakarken "ne oluyor" dercesine göz kırptım ve onlarda omuz silktiler.

Şeyda şu sıralar depresyonda sayılırdı.Çok güvendiği ve evlilik planları yaptığı sevgilisi ile ayrılmışlardı ve bu her şeyin başlangıcı olmuştu.İkisi 7 yaşından beri birbirlerine aşıklardı.Bu olanlar ile eğitimi de epey bi hasar görmüştü.Kazıya kazıya ulaştığı hukuk fakültesinde 1. iken ilk 10 öğrenci arasından çıkıvermişti.

Bunların hepsi 1 ayda olmuştu ve ben kardeşime yardım edemeyecek kadar zamana mahçuptum.

"Şeyda..güzelim ne oldu sana?Anlatmak ister misin ablana?"

Şeyda dediğim ile omuzumun üstünden kafasını çekip gözlerimizi eşitlediğinde kan çanağına dönmüş gözleri kaşlarımı çatmamı sağladı.

"Odana geç,gözlerini kapat kestir biraz.Geleceğim."

Başını hemen olumlu anlamda salladığında dudaklarımı birbirine bastırarak omzunu sıvazladım ve onu odasına gönderdim.Ardından kapıyı kapatırken sıkıntılı bir nefes ile kızlara döndüm.

"Mutfak?"

Sorduğum ile Nazlı ve Duru birbirine bakıp başlarıyla onayladılar.

"Kesinlikle mutfak."

RASTLANTI | Barış Alper YılmazTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon