16|Stres

867 60 5
                                    

Pelin Eroğlu

Stres.Yirmi iki senelik hayatımda bir an olsun yanımdan ayrılmamıştı.Okula başladığımda,elime ilk kez voleybol topu değdiğinde,biriyle ettiğim her hangi bir tartışmada,arkadaşlıkta,ailede,aşkta.

Bir hissin birine bu kadar sadık olması ürkütücüydü.Bir an olsun ondan ayrılmaması,onun düşünce ve hareketlerini yönlendirmesi insanı geriyordu.

Şimdi tekrar bu duyguları yaşıyordum,ne yapıcağım hakkında bir fikrim yoktu.Önceliğim ne olmalıydı?İkinci adımım,üçüncü adımım ne olacaktı bilmiyordum.Plansızdım,hazırlığım yoktu,ne hissettiğimin bile açıklaması yoktu kafamda.

"Abla,iyi misin?"Şeyda'nın sesi ile kendime gelirken kavradığım direksiyon simidini bırakıp derin bir nefes aldım ve arabadan indim.Şeyda'nın arkamdan geldiği bilinci ile haataneye doğru yürürken içim içimi yiyordu.

"Nergis Eroğlu hangi odada acaba?"Danışmana sorduğum anda kimlik istemesi ile çıkartıp kimliğimi verdim."Buyrun Pelin hanım,dört yüz altmış yedinci oda,onuncu kat."

Tedirgin halimle olabildiğince gülümseyip teşekkür ederken adımlarımı hızlandırarak Şeyda ile beraber asansöre bindik.Kata ulaştığımız anda açılan kapıdan çıkarken hızla annemin olduğu odayı bulup kapıyı çalıp içeri girdik.Kısa koridorda ilerledikten sonra yatakta yatan annem gözüme çarptığında gözlerimin dolmasına engel olamamıştım."Anne."

Yanına gittiğim gibi kollarımı onu rahatsız etmeyecek şekilde boynuna sardım ve sarıldım."Kızım tamam bak iyiyim,boşuna geldiniz buraya kadar."Annemden ayrılırken bu sefer gelip Şeyda sarılmıştı."Anne saçmalama,aklım çıktı yemin ediyorum.Nasılsın şimdi?"

"İyiyim kızım iyiyim,babanızı gördünüz mü gelirken?Büfeye inmişti."Başımı olumsuz anlamda sallayarak reddettim.

Annem ben antrenmandan döndükten sonra büyük bir talihsizlikle kalp krizi geçirmişti.Tabi bu hepimizi paniğe sokmuştu ve Şeyda ile uçak bileti aramayı es geçerek arabaya bindiğimiz gibi gelmiştik.İki gün hastanede tutulacağı haberini alınca da annem taburcu olana denk İzmir'de kalacaktık.

"Nasıl oldu anne ya?Sağlık problemin de yoktu ki senin."Oturduğum yerden destek verircesine annemin elini tuttum."Gün yapmıştık sitedekilerle,akşam ortalığı toplarken oluverdi bir anda kızım."

"Başımıza gelen her şeyin altından şu kadınlar çıkıyor zaten arkadaş.."Ben annemin duymaması içirken ağzımın içine söylendiğimde Şeyda duyup kıkırdamıştı.

"Yavrum hadi gidin sizde,bakın yılbaşı akşamı bugün.Arkadaşlarınızla zaman geçirin biraz,ben iyi olurum."Annemin dediği ile ona hayretle baktım.Şeyda'nın da benden pek bir farkı yoktu."Anne saçmalama ya,bak ne güzel işte ailecek geçiririz yılın son saatlerini.Hem hep beraber gireriz yeni yıla."Şeydayı onaylayan gözlerle anneme baktığımda bu halimize gülümeyerek ikimizin de yanağından öpmüştü.

"Abla Barış arıyor."Şeyda koltukta duran telefonumu işaret ettiğinde hafifçe kafasının üstüne vurdum."Kızım 'Barış' değil,'Barış abi' de şu adama."Şeyda oflayıp bana göz devirirken bende çalan telefonumu alarak odadan çıktım.

"Efendim Barış?"

"Naber Pelo?Sesin soluğun çıkmıyor kaç saattir."Dediği ile dudaklarımı dişleyerek cevap verdim.

"Ya haber veremedim ben sana,annem kalp krizi geçirdi.Bende apar topar çıktım İzmir'e geldim."Barış'ın şaşırdığına dair bir ses kulaklarımı doldururken dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Çok geçmiş olsun,yapabileceğim bir şey var mı canım?"

Canım mı demiştin Barış?

"Ha..Saol,çok saol.Şu anlık bir şeye ihtiyacımız yok.Sen nasılsın?Neler yaptın?"

RASTLANTI | Barış Alper YılmazWhere stories live. Discover now