7|Yanık

1.2K 60 1
                                    

Pelin Eroğlu

Alışık olduğum salonun koridorlarından bekleme odasına ulaştığımda koltukta oturan Barış'ı aradım.

Yoktu.

Kendi kendime boşlukla bakışırken derin bir nefes aldım."Gerizekalı mı bu?.."

Tam arkamı dönüp gidecekken açılan kapıyla bakışlarımı oraya çevirdim.Takımımızın fizyoterapisti Uğur abiydi.

"Heh Pelin,seni arıyorum kaç saattir."Yanıma ulaştığında 'noldu' dercesine kafamı salladım.

"Noldu ki Uğur abi?"

"Bacağındaki yanık için çağırdılar revire.Biliyorsun nerede olduğunu,az gitmedin."Dediğine burnumdan gülüp başımı sallayarak onayladım ve revire çıkan koridora yürümeye başladım.

"Şortunu giy de git!"

"Okey!"Son kez Uğur abiye bağırdığımda koridora tekrar çıkıp revirin otomatik kapısından içeri girdim.Çantamı koltuğa bırakıp altımdaki taytı çıkardığımda bol şortumu giyerek sedyeye oturdum ve doktoru beklemeye başladım.

Bir kaç dakika sonra kapı açıldığında bakışlarımı oraya yönelttim.Gördüğüm kişiyle omuzlarım düşerken karşımdaki adam ise gülümseyerek önüme doğru yürüdü.Benim ise ağzımdan histerik bir gülüş kaçtı.

"Pes ya,gerçekten pes.Gün geçtikçe daha da şaşırıyorum."Sedyeden inip çantamı omzuma taktığımda gitmek için kapıya ilerledim.Barış beni belimden arkaya çekip kapıyı kilitlediğinde hayretle ona baktım.

"Ya Barış manyak mısın sen?Açsana şu kapıyı!"Kapının anahtarını odanın bir yerine atıp beni sedyede ittiğinde sessiz olmam için elini dudağına koyuyordu.

"Sakin..sakin ol ya bi,ne bu gerginlik?Zorla tutuyoruz sanki."

"Evet!"Bacaklarım sedyeye değdiğinde dengemi koruyamayıp oturdum.Barış tam önümde durup ellerini sedyenin iki yanına koyduğunda susup ona baktım.

"Ne istiyorsun Barış?Neden uğraşıyorsun benimle?"Sorduğum soruyla gözlerimin içine uzunca baktı ve geri çekilerek arkasındaki dolaptan uzun arayışlar sonucu bir krem bulup yanıma geldi.

"Şortunu yukarı çeker misin biraz?"

"Barı-"Sözüm Barış'ın soğuk ellerinin bacağıma değmesiyle kesilirken irkildim.Yanık bacağımın üstündeki kumaş parçasını kıvırdığında gıdıklanmadan duramamıştım.

Elindeki kremi açıp parmağının ucuna fındık tanesi kadar sıktığında bacağıma dairesel hareketler ile uygulamaya başlamıştı.

"Özür dilerim,benden nefret ettiğin her an için."Kremi sürerken çatık olan kaşlarına diktim gözlerimi.

"Senden nefret etmiyorum Barış,nereden çıkarıyorsun bunları?Sadece tatsız anlarımız oldu."Derin bir nefes verdiğinde dudaklarımı dişlemeye başladım.

"Bilmiyorum Pelin..Tuhaf birisin,sinirlisin,gözlerin bazen çok nefret dolu bakıyor.Gerçi seninle toplasan 5-6 kere göz göze geldik.Bu da 7."Başını kaldırıp gözlerime baktığında yutkundum.Ben miyim sinirli?

RASTLANTI | Barış Alper YılmazWhere stories live. Discover now