23|Helikopter

647 53 9
                                    

Pelin Eroğlu
-2 hafta sonra-

"Bildiğim güzel bir yer var,haftaya idman çıkışı götürürüm seni."Magdalena başını sallayıp beni onayladığında tırnakları hakkında konuşmaya devam etti.Onun konuşması çalan oyuncu değişikliği sesi ile kesilirken Stefano beni yanına çağırdı."Ay gidiyorum ben."Boynumdaki havluyu çıkarıp belimdeki hırkamı bench'e attığımda hızla yardımcı hakemin yanına koştum.Bu sırada Stefano,Bojana gelene kadar bana taktik verme imkanı bulmuştu.

"Frantti öne geldiğinde arkada olursan çizgiye yakın dur.Altı veya yedi metrede dursan hemen üstüne top gelir zaten,ha bir de Jordan sende.İyi takip et."Başımı sallayıp dediklerini son kez süzgeçten geçirdim ve önüme gelen Bojana ile gülümsedim.Bana gülümseyerek ellerini kalçama koyduğunda bende aynısını yaptım ve hakemin düdüğünü bekledik.

"Çapraza dikkat et,gerçi oyunu okuman çok zor olmuyor ama."Bana dediği şeyin ardından gülümseyip göz kırptığında güldüm.Düdüğün çalmasının ardından kalçalarımıza vurduk.O yedeklere,bende servis bölgesindeki yerime giderken taraftar tezahüratlarını çoğaltmıştı.Bugün yedeklerde kalmamın iki sebebi vardı;Birincisi,parmağımda hali hazırda yeni bir çatlak olmasıydı.

İkincisi ise;Geçen haftaki Allianz maçında evimizde galip olsak da bir türlü tempo tutamamamdı.Dürüst olmak gerekirse gerçekten o maç bok gibi oynamıştım ve ne yaparsam yapayım maç içindeki performansımı düzeltememiştim.Neyse ki Stefano beni bu durumdan kurtarıp almıştı da iki set boyunca yedeklerde oturmuştum.Mağlup olmaktan bin kat iyiydi açıkçası.

Topu elime aldığımda içimdeki heyecan artarken topu elimde biraz çevirerek sektirdim.Düdük çaldığında son kez topu ellerim arasında döndürerek adımlamamı yaptım ve elimdeki topu havaya iterek sağ kolumla yüklendim.Topu sol köşeden attığım için top direkt beş numaraya gitmiş oyuncu topu dışarıya gidiyor sanmıştı.Topu bıraktıklarında top çizgide dururken sevinçle ortaya geldim ve takımca bunu kutladık.Tekrar aynı heyecanla servis kullandığımda topu karşılamışlardı.Cansu pasını iki numaraya attığında çaprazda bekleyerek topun bana gelmesini umdum.Tamda istediğim gibi top kucağıma geldiğinde hızla üç numaraya açık bir manşet almıştım.Gizem hızla koşup manşetle Mile'ye pas attığında sert smaçlarından biri ile bir sayı daha almıştık.

rastlantı

Barış Alper Yılmaz

Colley ayağımdaki topa uzandığında ayağının bileğimin biraz üstüne gelmesi ile kırmızı kart alması için biraz sendeleyerek yere düştüm.

Birazdan kastım biraz havada takla atmak olmuştu ama olsun.

Kendimi yerde bulduğum anda tribünlerden isyan haykırışları gelmeye başlamıştı.Takım arkadaşlarımdan bir kaç tanesi ve hakem yanıma geldiğinde inandırıcı olması adına bileğimi tutarak acıyormuşçasına yüzümü buruşturdum.Okan hocaya uzaktan baktığımda gelmem adına elini sallamıştı.

Oyuncu değişikliği olduğunda yedek kulübesindeki yerime geçerek montumu üzerime geçirdim.Zaten uzatmaların da sonuna gelmiştik.Beşiktaş'ın bu saatten sonra maçı döndürmesi imkansıza yakındı.

"Barış,bir şey göstereceğim ama endişelenme tamam mı?"Kerem'in dediği ile suyumu içmeyi bırakarak kaşlarımı çattım.Pelin ile maçlarımız aynı günde,aynı saate denk gelmişti.Neredeyse maç boyu tamamen aklımdaydı ve maçın ne durumda olduğunu merak ediyordum.Kerem de telefonunu montunun cebine gizlice sıkıştırmış bir yandan maçı izliyordu.Malum yedek kulübesinde telefon bulunması yasaktı.

RASTLANTI | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin