Bölüm 2: "Avenoir."

413 49 129
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Avenoir: Hatıralara dalıp kafanda döndürüp durmak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Avenoir: Hatıralara dalıp kafanda döndürüp durmak.

“16 yaş her şeydir; 16 yaş aşık olmak, nefret etmek ve kahkahalarla gülmektir. 16 yaşım her şeyimdi yıldız gözlü adam, 16 yaşım sendin. Bütün okul günü konuşmasak bile eve birlikte yürüdüğümüz için bana aldığın çilekli dondurmaydı 16 yaş. Şimdilerde çilekli dondurmanın tadını unuttuğum vakitlerdeyim. Bana sormadan aldığın o dondurmaların ardındaki tebessümünü aradığımdan belki, bir daha kimsenin bana çilekli dondurma almasına izin vermedim. Basketbol antrenmanlarında bitirdiğin suyun şişesini kafama atmandı 16 yaş. Yine de yıldız yıldız bakan gözlerinin içi gülüyordu beni güldürdüğünde. Bana öylece bakıp gülümsediğinde sana yemin ederim gökyüzünde bir yerde bir yıldız benim avuçlarıma kayıyordu. Fazla gençtim, seni gereğinden fazla sevdim; fazla kördün, benim sevgimi hiçbir zaman göremedin.” -R.

Yine oluyordu.

Yine anılarımın kuyusuna düşüyordum, o tebessümlerin tadını alıyordum ve yanaklarım ıslanıyordu her zaman olduğu gibi.

Açık penceremin hemen bitişiğindeki çalışma masamda oturuyor, masa lambamın ışığıyla bir sayfayı daha onunla dolduruyordum. Elimdeki kalemi bırakmadan ıslanan yanaklarımı elimin tersiyle kurulamaya çalıştım. Sakince burnumu çektiğimde gözlerimi zifiri karanlık geceye çevirdim. Beyaz tül perdem rüzgarın dokunuşuyla sakince hareketlenirken, masama kadar ışığı düşen dolunayı izledim buğulu gözlerimle.

Ah aptal, her yerimde izin var.

Gözlerim hızla yeniden dolmaya başlarken güçlükle tekrar yutkundum ve, “Şu rüzgar bile kokunu bana getirmiyor. Ona da mı küsmeliyim?” diye kendi kendime mırıldandım. Çenemden yuvarlanan bir damla, eskiz defterimin boş sayfasına düşmüştü.

Kesik bir iç çekip başımı eğdim ve kağıdın üstüne hızlı hareketlerle her kıvrımını zihnimin en ücra köşelerinde sakladığım bedenini resmetmeye başladım aniden. Kurşun kalemin ucunu artık o kadar ustalıkla hareket ettiriyordum ki, özleminde ressam olma yolu bana görünmüştü. Dudaklarımı birbirine bastırıp büyük bir özveriyle bugün çamurlu suyun içine düşen güllerimi toplayışını resmettim.

Kill My Pain ⚘ rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin