Bölüm 14: "Rengi Olmayan Yalanlar."

432 54 571
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Gözlerde yürek gizlenir miydi? Eğer böyle değilse ben nasıl senin gözlerinden yüreğinin ellerini tutabildim?Bugün beni eskiden hep buluştuğumuz yürüyüş yoluna götürdün! Evet tam şimdi bunu tarihe not düşüyorum!Hem de ilk kez motoruna bindim, o ka...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Gözlerde yürek gizlenir miydi? Eğer böyle değilse ben nasıl senin gözlerinden yüreğinin ellerini tutabildim?
Bugün beni eskiden hep buluştuğumuz yürüyüş yoluna götürdün! Evet tam şimdi bunu tarihe not düşüyorum!
Hem de ilk kez motoruna bindim, o kadar inat etmeme rağmen bir adım geri atmadın ve beni yanına almak için resmen sürükledin! Aish, şimdi tekrar düşündüğümde bile kalbim patlayacakmış gibi hissediyorum.

Benimle konuşurken bir sigara yaktın. O izmarit şimdi benim masamın üstünde. Muhtemelen bana sapık diyeceksin... Durum sandığın gibi sayılmaz canımın sızısı; benim değemediğim dudaklara o değdiği için, senin izin üstünde olduğu için saklayacağım onu da mavi güllerimin yanında. Üstüne tarihi yazmak istedim ama çok sağlam ezmişsin, bunu denesem ellerimde paramparça olurdu muhtemelen.

Söz verdiğin gibi evime beni motorunla bıraktın. Dürüst olacağım, sana çok kızıyorum o motorla başından büyük belalara bulaştığın için, ama üstünde daha ateşli görünen kimseyi görmediğime yemin edebilirim. İtiraf etmeliyim ki seni motorunun üstünde yeni kestirdiğin saçlarınla gördüğümde içten içe sağlam bir küfür savurdum, dudağımın içindeki eti ısırdım. Kahrolası bir güzelliğin var, bütün bunlara rağmen senin gözlerin yaşından çok daha yaşlı bir adamın gözleri gibi bakıyor. Sanırım bunun sebebini asla anlayamayacağım... Ama bana anlatabilirsin! Sen eski günlerdeki gibi olmadığımızı düşünsen de, ben hâlâ o Roseanneyim Jungkook, bundan emin olabilirsin.

Fazla mutlu olduğumda gülümsemekten sayfaları yazmakta zorlanıyorum. Bu defteri ağlayarak doldurmaya o kadar alışmışım ki, bu bana çok tuhaf geliyor.

Bugün beni gülümsettiğin günlerden biriydi.

Hem bana söz bile verdin! Sen beni dinledin! Kahretsin, beni dinledin, buna inanabiliyor musun? O cehennem çukuruna gitmeyeceğini söyledin bana ve içim o kadar rahatladı ki, omuzlarım bile kuş kanadı gibi hissettirdi. Sen sözünde duran bir çocuksun, seni tanıyorum.

Bacağındaki yara epey iyileşmiş olmalı, iyi görünüyorsun. Zaten sen acı çeksen de kimseye söylemezsin, ama görüyorum, daha iyi yürüyorsun. Bir de artık hiç çıkarmadığın deri ceketin var... Keşke giymemeni söyleyebilsem. Çünkü onunla fazla baştan çıkarıcı görünüyorsun ve bu edepsiz hisler benim aklımı çok rahatsız ediyor, beni zorluyorsun.

Kill My Pain ⚘ rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin