Bu atıp durmakta olan kalbimin kuşu.
Ilık nefesi göğüs kafesimin yağmuru.Biraz önce üstümdeki pijamanın eteklerini kavradı. Gözleri uykuluydu, biraz daha konuşmuştuk. Ne konuştuğumuzu inanın hatırlamıyorum. Gözlerim parlıyordu, ondan daha uykusuzdum ve heyecanla, çok fazla özlemle öyle izliyordum ki yüzünü, eğer yüzüme bakacak olsaydı onun da uykusu kaçardı, emindim.
Ten tene uyumak istediğini söylemişti.
Çünkü canımın sızısı,
tenin tenimin yuvası.Bütün odam Jungkook kokuyordu. Boğazının gerisinden gelen o pürüzlü derin sesi, sıcak parmakları tenime değdiğinde benim yutkunmamı sağlayacak kadar heyecan vericiydi.
Elbette, o karşımda bu denli yorgunken bile ondan etkilenebilirdim.
Kollarımı havaya kaldırdım. Usulca kumaş parçasını başımdan çıkarıp yere bıraktı.
Islak gözleri buğulu da olsa parlıyordu şimdi. Parmaklarının tersini usulca çıplak omzumdan başlayarak kollarıma doğru okşarken fısıldadı."Sadece sana bakmak bile,"dedi ve yutkundu. "Sana bakmak bile savaşı kazanmış gibi hissettiriyor."
Sert göğsünün üstündeki ellerimi teninde kaydırarak yanaklarına taşıdım. Yanakları yumuşacıktı, dokunuşumla gözlerini kapattı ve, "Ne savaşı..."dedi kendi kendine. Ardından mırıldandı yorgun bir biçimde, "Çoktan ölüp cennetle müjdelenmiş gibi hissettiriyor."
"Çok yorgunsun."diye mırıldandım kirpik uçlarıma kadar onun için özlemle titrerken. Başımı omzuma doğru eğip kapalı gözlerine baktım. "Ama ben seni öyle özledim ki, beni öpmeni istesem bencillik etmiş olur muyum?"
Belimdeki elini yanaklarına dokunan elimin üstüne örttü ve burnundan yavaş bir nefes vererek gülümsedi. Yorgunlukla solgun dudaklarına düşen bu tebessüm beni de gülümsetti. Gözlerini açtığında, "Aklımdan bir saniye çıktığın yok senin."dedi ve ardından beklemediğim bir şekilde yatakta kayarak sırt üstü uzandı.
Ben de şaşkınlıkla bir anda kendimi onun kasıklarının üstünde otururken buldum. Jungkook bu afallayışıma gülümsemeye devam etti ve elimi tutup avucumun içine yumuşak bir öpücük bırakarak başıyla yastığın boşta kalan ucunu işaret edip, "Uzan hadi yanıma, doyayım sana."dedi.
Bir anda çocuklar gibi mutlu olduğumu hissettim. Gözlerim parladı ve kocaman gülümserken hızla Jungkook'un yanına uzandım. Yatağım ikimiz için de dardı. Bu nedenle Jungkook'un yastığın üstüne uzattığı koluna başımı koyup yüzümü ona doğru döndüm. Bacağımı onun bacağının üstüne atıp iyice güçlü gövdesine doğru sokuldum. Üstümüze nevresimi de belimize kadar çekmeme Jungkook da yardımcı olduktan sonra nihayet burun buruna gelerek başımızı yastığıma koyabilmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kill My Pain ⚘ rosékook
FanfictionO güzel gözlerin süsler her bir gecemi. İnan hiç boğamadım ellerimle hepsini. Yalandı her kelimen, kandırdın beni. Bu kabustan uyansam yine de değişmem hiçbir şeye seni. Üzülme kül kelebeğim. Bugünü atlatırsak, Yarın diye bir şey yok. "Ben seni kend...