Bölüm 15: "İstiridyemin Siyah İncisi."

343 47 566
                                    

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Parmaklarım arasında ipince kumlar vardı ve yavaşça kayıp gidiyorlardı avuçlarımdan

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Parmaklarım arasında ipince kumlar vardı ve yavaşça kayıp gidiyorlardı avuçlarımdan. Ne ben onları tutabiliyordum, ne de onlar bana tutunabiliyorlardı; bir şekilde sadece kayıp gidişlerini seyredebiliyordum. Gitmelerine izin veremezdim ama avuçlarımda sıkıştırırsam onları, ezilip giderlerdi.

O kumlar bizzat benim canımın sızısı olan adamdı. Onu tutamıyordum ve daha da acısı o da bana tutunamıyordu. Gitmesine izin vermemeliydim ama sıkmamalıydım da inci tanelerini, elimden kayıp gitmesini istemiyordum.

Ben bu işin içinden çıkamıyordum.

Olduğum yerde kanım donmuş bir vaziyette boşluğa kilitlenen gözlerim ve aralanan dudaklarımdan dahi dökülmeyen kelimeler, onun varlığına küskündü. Hissettiğim bıçağın ucu bu kez iyi bilenmişti.

"Hassiktir..." diye mırıldandı Lalisa direkt telefonu yüzüne kapatmış Taehyung'u umursamadan benim donmuş gözlerime odaklanırken. "Rosie, bana bak."

Gözlerimi istediği gibi gözlerine çevirdiğimde, arkadaşımdan bile utanmıştım bunu bana yaptığı için. Çünkü daha beş dakika öncesine kadar yüzümdeki gülümsemeyle onu anlatıyor ve düzelmekten bahsediyordum, iyileşeceğimizden bahsediyordum.

"Yalan söylemiş, Lalisa." diye mırıldandım ve yüzüm bir anda acıyla kasıldı gözlerimdeki yaşları tutmaya çalışıyorken.

Lalisa bir anda ne yapacağını bilemeden bana sarıldı. Kollarım ona karşı bir tepki göstermezken, kaşlarımı kaldırıp sakince yutkundum ve bir gerçeğin farkına yeni yeni varıyormuşçasına konuştum. "Çocukmuşum gibi kandırdı beni, ayakta uyumuşum."

"Hayır, hayır, hayır..." dedi Lalisa kafasını iki yana sallayıp benden uzaklaşırken. Gözlerinde gördüğüm endişe bile şu an kasılıp durmakta olan yüreğime etki etmedi. "Bir yanlış anlaşılma olduğuna eminim, Taehyung bana yalan söylemez, ona sorarız."

Bana umut vermek ister gibi konuşmaya başlaması sadece canımı yakıyordu. Bir anda o kadar agresifleşmiştim ki, bana onu savunacak ses bir rüzgar dahi olsa öfkeyle püskürebilirdim, basit bir davranıştı veya değildi; bunun umrumda olduğu söylenemezdi.

Kill My Pain ⚘ rosékookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora