Bölüm 13: "Gül Dikenlerinin Sarhoşu."

321 42 510
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yüreğime gözlerinin sardığı dikenli sarmaşıkları vardı, tenime dokunan parmak uçlarının altından bir parça zehir damlardı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yüreğime gözlerinin sardığı dikenli sarmaşıkları vardı, tenime dokunan parmak uçlarının altından bir parça zehir damlardı. Dudaklarının arasından dökülecek olan tek bir kelimeye titrerdim, onun bir kelimesinin yüreğime kurşundan başka bir şey olmayacağını bilerek.

Paramparça edilen umutların esiriyiz hepimiz, bir köşemizde her daim geçmişin acı tebessümünün tuvalini taşıyoruz. Benim tuvalimin renkleri onun tenindendi, dudaklarının kırmızısından gökyüzü, saçlarının koyuluğundan gece, gözlerinin ışığından yıldızlarım vardı. Tuvalimde o vardı ve renkler birbirine karışıyordu.

Ama bilirsiniz, gerçeğin hep zihnimizin içinde yarattığımızdan daha zalim bir tarafı vardır. Ardı ardına o yüzünü görüyor olsam bile gidemiyor oluşum yüreğimin kana kana onun yüreğine susamasıydı. O endamı gözlerimi kamaştıran bedeninin varlığını gözlerimle görsem yeterdi, bilemedi.

Elimdeki akustik gitarın akorlarını ayarlarken, oturduğum sıranın üstünden nota okuması yapıyordum. Kampüs tamamen boştu, repertuar odasında yalnızdım. Eve gitmemek için adeta kendimle bir savaş veriyordum. Eve gitmemek için, çiçek dükkanının önünden geçmemek için, onu görmemek için, şarkılarda anımsamamak için, aklımda dolanıp durmasına engel olmak için... Böyle uzayıp giden bir listem vardı ve neredeyse hepsinin ucu Jungkook'a çıkıyordu.

O gecenin üstünden günler geçmiş olmasına rağmen yüreğimin yorgunluğu dün gibi taze bir şekilde omuzlarımın üstündeydi. Cümlelerinin ağırlığını kaldıramayıp kollarından kaçışım, kendimi eve nasıl attığımı bilmeden hıçkıra hıçkıra sabaha kadar ağladıktan sonra ertesi gün boğazımın acısıyla uğraşmak alışkın olduğum şeyler değildi. Beni ilk kez bu kadar ciddi şekilde etkiliyordu ve ben gün geçtikçe ona kapılmaktan başka bir şey yapamıyor olduğum için içten içe kendimi bitiriyordum.

Lalisa'nın zorlama sorularıyla o gecenin sabahında olanları anlatmamın ardından günlerce ondan bile kaçıyor oluşuma ben inanamıyordum. Neredeyse bir hafta olacaktı ve köşe bucak beni tanıyan herkesten kaçıyordum. İçine girdiğim bu karmaşıklığı derslerimle ilgilenerek, şarkı söyleyerek gidermeye çalışsam da, daha da fazla yorulmaktan başka bir şey yapamıyordum.

Kill My Pain ⚘ rosékookWhere stories live. Discover now