three

118 20 91
                                    

Düğün gününe 5 gün kala, Harry dekorasyonları tamamlamak üzere düğün salonuna gitmişti. Sabahın erken saatinde Natalia ile biraz alışveriş ve fikir sonrası Harry düğün salonuna, Natalia ise kız arkadaşlarıyla gelinlikçiye gitmişti.

Harry, elinde ki istek listesini tutarken etrafında çalışan adamları yönlendirerek. Bir sağa, bir sola dönüyordu ve her şeyi kontrol etmeye çalışıyordu. Son 2 saattir bu şekilde ayakta durduğu için yorulduğunu hissedip oturduğu sırada Jack onun yanında belirdi.

Harry, Jack'e dönerken arkasından bir adam daha Jack'le beraber içeriye girmişti. Harry, Jack'le bir kaç şey konuşup masalar üzerinde ki kırmızı-yeşil dekorasyonları gösteriyordu. O sırada arkada ki mavi gözlü adam etrafı incelemeyi bırakmış onlara yöneliyordu.

''Gerçekten çok uğraşılmış gözüküyor fakat hala eksik var Jack.'' dedi arkada ki adam. O sırada mavilerini karşısına çevirmişti. Ve karşısında gördüğü ünlü tasarımcı Harry Styles'la şoke olmuştu, mavileri de bunu doğrular şekilde kocaman açılmıştı.

Jack, o sırada unuttuğunu hatırlayıp özür dileyerek kafa sallamış ve yanında ki adamı işaret etmişti. ''Harry, tanıtmayı unuttum çok özür dilerim. Bu benim kuzenim Louis, düğünde nikah şahidim olacak.''

Jack, kenara çekilirken ismi Louis olan dudaklarını birbirine bastırarak yarım yamalak gülmüş ve ingiliz aksanıyla hızlıca konuşmaya başlamıştı. ''Memnun oldum Harry, medyada her zaman karşıma çıkıyorsun. Tasarımların ilgi çekici, seni yüz yüze görmek benim için hoş oldu.''

Harry dalgınca, onun mavilerinin içine bakarken elini sıkarak memnun olduğunu belirtmişti, tamam Jack'in nikah şahidinin böyle yakışıklı bir ingiliz olacağını tahmin edemezdi. Bu beklenmedik bir şeydi... O sırada aklına Natalia'nın geçen gün ki 'Belki de beklenmedik bir zamanda karşına doğru biri çıkar' lafları yankılandı.

Ama bu daha ilk defa gördüğü biri için söylenebilecek bir şey değildi ki o kişi; her ne kadar şirin bir ingiliz aksanı, kusursuz ve benzersiz masmavi gözleri ve tapılası bir fiziğe sahip olsa dahi... Harry kafasında ki düşüncelerden kurtulurken Jack, Harry'e döndü ve onunla beraber Louis'de kafasını çevirdi.

''Pekala, Harry ben hazırlığın nasıl gittiğini görmek için uğradım Louis'de stajını erken bitirdiği için gelmek istemişti, bu arada o da grafik tasarımı okuyor.'' Saatine bakmıştı. ''Benim gitmem gerekli şu anda halletmem gereken bir kaç şey var, sana kolay gelsin. Louis'yi burada bırakıyorum yardımcı olacağını umuyorum.'' Jack göz kırpıp arkasını dönmüştü, ve hemen salondan çıkmış asansöre gitmişti.

O sırada Louis, ellerini birbirine sürterken yine aynı yarım gülüşle Harry'e dönmüştü. Harry, şu anda onunla yalnız kalması bir şans diye düşünmüştü.

''Eee Louis nasıl gidiyor grafik tasarımı?''

Louis, bu soruyla Harry'e yaklaşmış ve salonu turlamaya başlarken bir yandan da soruya cevap vermişti. ''Aslında güzel kendime uygun bir iş seçimi, stajlar biraz yorucu olsa da ben bu döngüyü seviyorum. Konseptten anlarım ve dizayndan da bu yüzden bugün sana yardım edebilirim..''

Bir süre, dönüp Harry'e bakmıştı ve ardından kendini düzeltmişti ''Yani tabii ki de düşüncelerini beğenmediğim için değil sen ünlü bir tasarımcısın uzun bir geçmişin ve güzel çalışmaların var bu konu hakkında, ama fikirlerimiz birleşirse hem senin için daha kolay, hem de daha dikkat çekici olur diye dedim.''

Harry, gamzelerini göstererek sırıtmış ve Louis'le beraber ilerlemişlerdi ''Her neyse ne... Gerçekten burada biraz daha işleri yalnız ve tek başıma yürütsem kafayı yiyecektim. Beni takip et.''

Mistletoe | Larry StylinsonWhere stories live. Discover now