Louis, feci bir baş ağrısıyla uyandığında kolunda ki sızı ile duraksamıştı. Gözlerini açıp yavaşça içeriye baktığında, hastanede olduğunu görmüştü.
Gözleri içeride gezinirken alçıda ki koluna ve seruma bağlı olan diğer koluna bakmıştı.
Tek bir eliyle başını ovalarken, sağ kolunu kaldıramıyordu. Oda da kimse yoktu, dün gece merdivenden düşmesinden sonra ki yaşanan hiç bir şeyi hatırlamıyordu.
Kapının açılmasıyla, dikkati dağılırken açılmakta olan kapıya bakmaya başlamıştı.
Kapı ağır bir yavaşlıkla açılmış ve odaya giren adam da şaşkınca göz gezdirmişti.
''Harry?''
Harry, dikkatli ve üzgün bir şekilde Louis'yi izliyordu ''Louis, sonunda uyandın. İyi misin?''
Louis, öfkeli bakışlarını Harry'e dikmiş kısık kısık nefes almıştı. ''Hayır, değilim. Senin burada ne işin var? İngiltere de olman gerekmiyor mu? Hatta ben burada hastanedeyken, o sarışın kadınla tekrar el ele görüntülenirsin.''
Harry, anlamsız bakışlarını Louis'de gezdirmişti ''Louis, bir dinle beni-''
''Hayır, Harry seni dinlemeyeceğim buraya geliyorsun, aşka ve insanlara olan güvenimi kaybetmişken, beni seninle bir şeyler olabileceğine inandırıyorsun. Sonra oraya dönüyorsun ve başka biriyle görüşmeye başlıyorsun bunun neresini dinlemeliyim söyler misin? Senin için bu kadar önemsiz olabilir ama ben önemsiyordum.''
Harry, gözlerini ondan çekip derin bir nefes almıştı ''Bak, senin bilmediğin bir şey va-''
''Evet, bilmediğim şeyler olduğunu fark ettim. Neyse ki dün magazin sayfalarından hepsini öğrendim, yoksa böyle gizli saklı işlere devam edecektin.'' Louis, olduğu yerden sinirli bir şekilde hareket etmeye çalışmıştı, ama ağrıyan kolu ona güçlük çıkartınca yenilgiyle yerine geri sinmişti.
Harry, onun yanında ki koltuğa oturup sol elini avucunun içine hapsetmişti. Louis, geri çekmeye çalışsa da Harry buna izin vermemişti. ''Beni dinlemeni istiyorum Louis. Eğer içinde hala benimle ilgili cevapsız sorular varsa dinle lütfen bana bir şans ver.''
Louis, hiç bir tepki vermeden Harry'e bakmaya devam edince Harry en sonunda konuşmaya başladı ''Sana daha önce söylemediğim için özür dilerim, bende yakın tarihte böyle bir şey olacağını bilmiyordum menajerim sonra haber verdi..''
Louis, kaşlarını çatmıştı ''Ne saçmalıyorsun?''
Harry, derince bir iç çekmişti ''Bak o kadınla el ele görüntülenmem planlı bir şeydi. Bu magazin dünyasında ki her ünlünün yaşayabileceği bir şey. Buna sahte ilişki deniyor, ben ve ekibim planladığım tasarıma başladık ve ben Olivia ile el ele görüntülendim. Bunu gündeme gelmek için yaptılar, hangi saatte nasıl görüneceğimizi her şeyi önceden söylüyorlar. Çünkü onun yakında bir filmi çıkacak ve benimde tasarımım, herhangi bir şeyle gündeme gelmemiz lazımdı ikimizin de. Bunu ben seçmiyorum, onunla aram da duygusal bir şey yok Louis.''
Louis, anlamsızca Harry'e bakmıştı ''Güzel yalanmış.'' kafasını çevirmişti, dolmaya başlayan gözlerini Harry'nin görmesini istemiyordu.
''Louis, yalan değil gerçekten-''
Louis, onu durdurmuştu, dolu olan gözlerini umursamadan bakışlarını ona getirmişti ''Biliyorum, bu yalan değil şu anda Olivia ile sahte bir ilişkidesin bunu sen istemedin anladım. Ama aylar öncesine kadar Olivia ile gerçek bir ilişkin vardı, onu seviyordun ama o seni terk etmişti çünkü seni hala Adam'a aşık sanıyordu. Natalia bana her şeyi anlattı. Sen şu anda ona bir şeyler hissetmiyorsun, ama sonuçta daha önce hissetmişsin yarın veya sonra ki bir gün hissetmeyeceğinin garantisi ne söyler misin?''
YOU ARE READING
Mistletoe | Larry Stylinson
FanfictionBütün klişe aşk hikayelerini unutun... bu tam size göre!! 🎄 Güzel kıvırcık saçları ve enerjik yapısıyla her zaman dikkat çeken başarılı tasarımcı Harry Styles, New York'a, yakın arkadaşının noel düğününü düzenlemesinde yardımcı olmak amacıyla gelir...