talk fast

214 23 14
                                    

beomgyu kendi kafasının içinde çok fazla sorunla başa çıkmaya çalışıyordu ve bunlardan onu en çok zorlayan ise insanlara güvenmekti.

şu an içinde oluşan güvensizlik kang taehyun'a, gecelerini güzelleştiren çocuğa karşı değildi aslında. göğsünü yırtıp çıkmak istercesine hızlı atıyordu kalbi lunaparkın önünde beklerken arkadaşını. ona kasırgadan çıkarken mesaj attığında birileriyle derdini paylaşmak istiyordu fakat kendisini kai ile tanıştıranın tam da mesaj attığı kişi olduğunu hatırlamıştı mesaj attıktan sonra. beyninde şimşekler çakarken neler döndüğünü anlayamadığından kafası allak bullak olmuştu ve  sadece durup arkadaşını beklemeye başladı. o geldiğinde bazı şeyler daha fazla otururdu kafasında.

jeongin ile burada çalışmaya başladığında tanışmıştı ve gözüne tatlı biri gibi gelmişti. kısa süre sonra ailevi sorunlardan dolayı işten ayrılsa da arada mesajlaşmışlardı. bir senenin sonunda ise geri döndüğünde jeongin'i özlediğini, ona çoktan alıştığını ve en yakın arkadaşı olduğunu düşünmüştü beomgyu. öyle çok arkadaşı olmadığından en yakını olarak onu bellemesi de komikti biraz beomgyu için..onu neredeyse tanımıyordu bile. onu tekrar gördüğü gün yanında kız kardeşi olduğunu söylediği kızlaydı. lunaparkta çifte mesai yapıyordu arkadaşı jungwon yerine ve şansa bakın ki kore'ye döndükleri gün lunaparka gitmek isteyen kardeşini de jeongin oraya getirmişti. beomgyu nedenini bilmediği bir şekilde jeongin'in onu görmek için bahane ürettiğini anlamıştı. ayak üstü birkaç dakikalık konuşmalarında kardeşine içi sıcacık olmuştu ve kız kardeşi elindeki ayıcıkla zıplarken, jeongin bir beomgyu'ya bir kız kardeşine bakmış, lunaparkın tekrar işçi arayıp aramadığını hızla sormuştu beomgyu'ya.

"bilirsin burası her zaman yardıma muhtaç," gülerek onu onaylamıştı jeongin, "haklısın. buranın kalabalığı bir başka gerçekten."

o günden sonra jeongin birkaç gün içinde tekrar lunaparkta beomgyu ile çalışmaya başlamıştı ve geçen seneye nazaran çok daha hızlı bir şekilde kaynaşmışlardı. beomgyu onu okuldaki gibi tanımayan biri olduğu için mutluydu ve arkadaşını kaybetmek istemiyordu. özel hayatları hakkında bugüne kadar pek bir bilgi paylaşmamıştı ikisi de fakat bugün çok farklıydı.

beomgyu arkadaşını beklerken aynı zamanda geçmişleri düşünüyor, gözünden kaçan bir şey olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.

"beom!" jeongin'in karşı kaldırımdan gelen sesini duyunca kızarmış burnunu kaşıdı beomgyu. arkadaşı gülümseyerek titrek sokak lambalarının aydınlattığı sokakta hızla ona geliyordu. endişe ile dudaklarını ısırdı beomgyu. belki başka biri olsaydı "ufak bir kasaba, birbirlerini tanımaları çokta büyük bir tesadüf" diyebilirdi. fakat beomgyu tesadüflere, mucizelere ya da şansa inanmazdı. trajedi dolu hayatı ona tam tersini öğretmiş; insanların kötülük yapmak için sebebe ihtiyaç duymadıklarını ve acımasız olabileceklerini birinci elden göstermişti.

arkadaşı yanına ulaştığında onun ufak sarılmasına karşılık verdi. "kusura bakma bu saatte getirdim seni buraya." bir ayakkabısının ucunu diğerinin arkasına vururken jeongin'in kolunda hissettiği temasıyla kafasını kaldırdı. "hey.. sorun değil, lunaparkta yeni kapanmıştı mesajını aldığımda, yarı yola bile ulaşmamıştım henüz." jeongin hep böyle miydi diye düşündü beomgyu. onunla tatlı tatlı konuşurken, ona nazik davranırken bugüne kadar içine hiçbir şüphe tohumu düşmemişti fakat şu an hareketleri ona istemeden de olsa samimiyetsiz gelmişti.

"jeongin.." bir adım geri giderken arkadaşının yüzünün düştüğünü, tedirgin olduğunu fark etti beomgyu. belki de ona açıklamasına fırsat vermeden çok fazla yükleniyordu kendi içinde? belki de gerçekten her şey tesadüftü. ne olursa olsun beomgyu arkadaşına inanmayı o kadar çok istiyordu, arkadaşını kaybetmeyi o kadar istemiyordu ki biraz sonra onu sorgulayacağı için kendini kötü hissetti. "doğruyu söylediğin sürece arkadaşın olarak kalmaya devam edeceğim. söz veriyorum. sadece.." dayanamayıp jeongin'in anlam veremeyen bakışlarından kaçırdı gözlerini. "sadece bana doğruyu söyle."

babylon, taegyuWhere stories live. Discover now