valentine

245 25 48
                                    

kaza anlarında yaşanılan şeylerin, hissedilen duyguların ve vücudunuzun her bir kısmında hissettiğiniz kasılmalar, acılar tam olarak ifade edilemez. çoğu deneyimin aynı olması sebebi ile akla ilk gelen duygulardan biri korkudur. endişe korkuyu takip ederken üçüncü olarak acıyı hissedersiniz. ilk saniyelerde hissettiğiniz korku ve endişeden dolayı belki de bacağınızın kırıldığını bile saniyesinde anlayamazsınız. duygular ortak bir noktada buluşsa bile her insanın acıya verdiği tepki farklı olduğundan dolayı fiziksel olarak acı aynı hissedilmez.

taehyun bilinci kapanmadan birkaç saniye önce buğulanmış gözlerinin ona arkadaşı soobin'in koşarak kendisine yaklaştığını gösterebilmesi sebebi ile acıyan göğüs kafesinden derin bir nefes vermişti.

soobin hem kendisi, hem sevgilisi yeonjun hem de en yakın arkadaşı taehyun defalarca kez ufak tefek kazalara karışsalar bile hiçbir zaman bilinçleri kapanacak kadar ciddi kaza yapmadıklarından, hissettiği korkuyu arkadaşının iyiliği için onun yanına gidene kadar kontrol etmekte çok zorlanmıştı. parmaklarının ucuna kadar korkudan uyuşmuş olmasına rağmen taehyun'un acı dolu ağlayışlarını duyduğu için kendini kaybetmemişti. yeonjun onları hastanede endişe ile beklerken soobin ile beraber iki ambulansta çıkmıştı. her şey o kadar hızlı gelişmişti ki beomgyu'nun adını tanımadığı çocuklardan korku dolu bir sesle duyunca yeonjun'a yaklaşıp yeğenini nereden tanıdıklarını soran teyzesine açıklama yaparken bile birkaç dakikasını harcamıştı yeonjun.

şimdi ikisi hastanenin acil girişinde sessizce, korku dolu gözleriyle giriş kapısına bakarken soobin ise hayatının en kötü deneyimlerinden birini yaşıyordu.

zar zor geldiği ve ambulansları yönlendirdiği hansil parkının girişinin biraz ilerisinde taehyun'un canı gibi sevdiği asfalta düşmüş motorunu görür görmez gözyaşlarını daha fazla tutamamıştı. taehyun ile olan tüm anıları gözünün önünden geçerken motorunu hızlıca durdurup yerde hareketsiz bir şekilde yatan ikiliye koşarken ambulans sesleri kulağına kabus gibi geliyor, karnı korkudan kasılıyordu. taehyun'un onları bırakma fikri o kadar acıydı ki soobin yere, arkadaşının yanına kendini atıp nefes aldığını fark edene kadar kendisi de nefes alamamıştı.

sonra her şey hızlıca gelişmişti.

küçük erkek kardeşi gibi gördüğü taehyun'u sağlık ekipleri sedyeye alıp ilk ambulansa götürürken, soobin onun peşinden gidemedi. her ne kadar onunla olmak, yanında olmak istese de beomgyu'yu da burada tek başına bırakamadı. taehyun'u ambulansa koyarlarken, yerde beomgyu'nun birkaç adım uzağında, dizlerinin üzerine çökmüş bir şekilde görevlilerin ona yaptığı ilk yardım müdahalelerini izlemişti. taehyun'un beomgyu'nun nefes alamadığını düşünmesi kısmen doğruydu. beomgyu'nun yavaşlamış kalp atışları ve aldığı kısık nefesler ilk yardım sırasında tamamen kesilmiş, şok cihazı ile ise tekrar yerine gelmişti. soobin korkudan kafayı yemek üzereyken onunla beraber ambulansa binmişti.

hastaneye yaklaşık on dakika uzaklıktalardı ve bu süreçte beomgyu'nun kalbi zar zor dayanmıştı. ambulanstan inerken taehyun'un bindirildiği ambulansın dibinde ağlayan yeonjun'u görür görmez ona seslendi ve beraber sedye ile acile götürülen çifti arkalarından izlediler.

"soobin," yeonjun'un korku dolu sesi kulağına dolarken gözünden düşen yaşı elinin tersiyle sildi. "ölmeyecekler değil mi?" sevgilisi kolunun altında ağlarken öyle masum ve endişeyle sormuştu ki durumu ciddi olan beomgyu'nun bile iyileşeceğine inanmak istedi. "ölmeyecekler."

onlar kapı önünde beklerken yanlarına gelen beomgyu'nun teyzesi ve babasını durumları hakkında bilgilendiren doktoru can kulağı ile dinlemişlerdi. kendileri de taehyun'un yakınları olarak hemen oraya adımladılar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

babylon, taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin