YOB 12.

6.1K 340 14
                                    

"Sevinmelisin, seni rahatsız eden bi odun Doruk Güngör olmayacak."

Son kez bana bakarak,

"Hoşçakal Bücürüm.."

Eline bavullarını alıp, arkasını dönüp gitti, bir kaç metreden sonra tekrar bana bakıp, uzun sürmeden tekrar adımlarını hızlandırdı.

Gidiyordu.
Doruk Güngör, gidiyordu.

________1 gün sonra________

Yorgundum. Ağlamaktan bitkin bi haldeydim. Neden, niye ağlıyorum bilmiyordum, ama onun olmayışı, fazla garip hissettiriyordu.

Sevinmeliydim, başım bi beladan uzak artık diye, yada, o büyük sırlı karanlıklara bürünmüş gizemli adam yoktu.

İremler beni bilmem kaç kez aradılar, tabikide neden odaya gelip sormuyolar diyeceksiniz biliyorum, ama malesef odayı kitleyip arkasına olabildiğince eşya koydum bu yüzden içeri giremiyorlardı.

Yanlız kalmak istiyordum, ilk defa korkmadan yanlız kalmak.

Çocuktum, 5-6 yaşında falan. Evimiz vardı, çiftliğimizle beraber çok şirin gözüken bi evimiz.Çiftliğimizde atlarımız vardı, ve ben hergün atıma binmek için can atardım. Şimdi ise ata binemiyorum,yada cesaret edemiyorum. Ben küçükken, çiftliğimizde yangın çıkmıştı, ve 10 dan fazla atımız ölmüştü. Benim atımla beraber. Yangın çıktığında ben atımı içeri koyuyordum ki o sıra, alevlerin arasında kalmıştım. Kaçamıyordum, olduğum yerde yere çöküp ağlıyordum. En son itfaiye gelip söndürdüğünde hemen beni dışarı aldılar. Ailem ağlıyordu, annem hıçkırıklara boğulmuştu, ve ben baygındım. İçerde çok kalmış olacağım ki, nefes darlığından 3 gün yoğun bakımdaydım. Psikolojim bozulmadı değil, ailem hergün başka bir atla geliyor,hediyeler alıyor, neşemi yüksek tutmaya çalışıyordu. Ama beni hiç anlayamamışlardı, benim onlara ihtiyacım vardı, sevgilerine, yanımda olmalarına. Onlar hep iş güç  işindeydi. Hiç gerçek bi kızlarının olduğunu öğrenememişlerdi. Bende en son İremle aynı eve taşınmıştım.

En son bu depresyon dolu hayattan çıkmak isteyip telefonumu açtım. Ulan hayvan gibi mesaj atıyolar.

Anıl;
-Kızım nerdesin sen!
-Emin ol elime geçmek istemezsin Doğa!
-Doğa aç şu telefonu!
-O kapıyı kırıp parçalarıyla sana vurmayan en adi orospu çocuğu!

İrem;
-Kızım nerdesin ya
-Çok merak ediyoruz
-Gül gibi çocuğu da kaçırdın zaten!
-Tamam anlarım sen istemiyosun bari bana verseydin kızım ya
-Neyse konumuz bu değil
-Telefonu açınca direk beni arıyosun!
-Yoksa bütün ifşalarını twitter hesabına atarım!

Can;
-Doğa çok merak ediyoruz kızım açsana telefonunu
-Anıl delirmiş durumda buraya gelmelisin!

Ya insanı bi rahat bırakmıyolar, bi aşk acısı çektirmediniz be!

Ne dedim ben? Hayır hayır, aşk acısı falan çekmiyorum. Yok çekiyorum. Tövbest! Ne fesatsın Doğa.

Ben söylenirken, kapıdan bana seslenen bi ses duydum.
Bu Anıl değildi, İrem de değil, Can da olamaz, Berkenin sesi daha yumuşak, Berranın ki daha kadınsı.

O zaman onlar değilse, kapımdaki kim?

YAZ OKULU BELASI.                                          #Wattys2018Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ