YOB 19.

5K 275 46
                                    


Ben mutfağa doğru koşarken kapı çaldı.

Daha sabahın 9u, bu saatte kim gelmiş olabilirdi?

***

Tahmin etmesi zor olmamalı, evet oydu, Anıl kapıdaydı. Sinirden ne yapacağını bilmiyordu, onu ilk defa böyle görüyordum. Ne istiyordu ki benden? Bebek gibi dizinin dibinde oturacağımı mı? Hem ireme karışmazken, benim üstüme bu kadar gelmesi, neyse ya.

"Neyin var Anıl?"
"Sen yoksun! Kahretsin, o adama aşıksın, dimi?"

Sarhoştu, göz altları morarmıştı, ilk defa bu kadar kötü gözüküyordu.
Bağrışmalarını duyan Doruk aşağı indi, belimden sarıldı,

"Derdin ne senin?" diye Anıl'a sordu.

"Onunla beraber mi uyudun lan! Beraber oldun mu onla Doğa?"
"Anıl ileri gidiyosun, bana çocuk muamelesi yapmayı kes! Derdin ne senin onu söyle?"
"Sana aşığım lanet olsun! Aşığım sana duydun mu? Herkes duysun, Ben Doğaya Aşığım!"
"Orospu çocuğu! Biliyodum ben!"

Dloporuk Anılı öldüresiye dövüyordu. Ben hala şoktaydım, nasıl olabilirdi bu? Aklım almıyordu. Bildiğim tek şey, çok kötü hissettiğimdi.

"Doruk yapma!"
"Öldüreceğim seni piç kurusu! Benim olana yan gözle bakmak ha? Ölümün benim elimden olacak Anıl!" 

Kolundan tutup geri çektim, Anılı iyi benzetmişti, içim acıyordu, tarifi yok bunun. Yıllarca abi kardeş olduğunuz kişi, size aşıkmış yıllardır. Ben artık kime güveneyim ya.

İçeri girdiğimizde Doruk,

"Bidaha o piçle konuşmayacaksın Numarasını sil, yazmayacaksın! Onun ölümü benim elimden olacak! Lan ben sana demedim mi! O sana aşık! Anlamıştım bunu! En baştan beri bizi desteklememesinden belliydi! Orospu çocuğu!"

"Doruk yeter", diyerek odaya çıktım. Sadece ağlayıp, uyumak istiyordum. Annem hep, uyuyunca geçer derdi, uyuyunca geçmesini istiyordum. Eskisi gibi, geçmeliydi, geçmeli.

Doruk yanıma geldi, beni kendine çekerek belimden sarıldı, onu çok seviyordum, yıllar sonra, birine aşık olmuştum.

"Geçecek güzelim, geçecek", diye kulağıma fısıldadı.

"Geçer mi sence?"

"Geçer güzelim, hadi uyu bücür"

Sesiyle uykuya dalmıştım, bana sarıldığında çok huzurlu hissediyordum, fazla huzurlu.

Biz neydik? Bilmiyordum, ama arkadaştan fazlaydık, bunu farkedebiliyordum. Beni gerçekten sevip sevmediğini bilmiyordum, sadece mutluydum, yıllar sonra fazla mutlu.

Uyandığımda Doruk yoktu, aşağı indiğimde şarkı söyleyerek yemek yapıyordu, itiraf etmeliyim sesi çok güzeldi.

Ellerimle kulaklarımı kapayıp yanına gittim,

"Oha sağır oldum galiba"
"Oho soğor oldom golobo, uykucu fare seni"
"Ahahaha çok komiksiniz bay odun, midem açlıktan ne yapacağını şaşırmış bi halde, ne zaman yemek yiyeceğiz?"
"Orda duracağına gelip yardım etsen 10 dakikaya yiyeceğiz Doğa"

Yanına gittim, gittiğim an beni kendine çekerek dudaklarıma yapıştı. Ellerimle itmeye çalışamıyordum bakın çalıştım demiyorum çalışamıyordum çünkü imkansızdı. Ayrıldığında,

"Eyvah makarna gitti!"
"Ya ben demiştim ama ya, ne yiyeceğiz biz şimdi bay beceriksiz?"
"Karşılık verirken öyle demiyordun ama" diyerek sırıttı, "Neyse hadi pizza söyleyelim."

***

Pizza geldiğinde kapıya koştum, arkamdan Doruk geldi, parayı ödeyip içeri geçtik.
Yemek bittikten sonra film izleyecektik, o seçerken bende yediklerimizi kaldırıyordum.

O an bi sancı girmişti, pizzadan olamazdı, yoksa, bu, ya hayır ama, düşündüğüm şey olamazdı değil mi?

YAZ OKULU BELASI.                                          #Wattys2018Where stories live. Discover now