*4*

21.5K 1.9K 391
                                    

Merhaba arkadaşlar :)

Giriş bölümlerimiz bu bölümle sona erdi :) Bundan sonra "come on savaş!" diyeceğiz :)
Bakalım kim galip gelecek? ;)

Ayrıca bölümler kısa diyen arkadaşlar oluyor.Evet bölümleri bilerek çok uzun yazmıyorum; çünkü Bir Deniz Kızı Hikâyesi gibi 733 sayfa olmasını istemiyorum :)

Keyifle okumanız dileğiyle :)

Seviyorum ve öpüyorum sizi :)

@burcudemet in Düğüm ve Yaz düşü hikâyelerine baktınız mı? Komedi mi istiyorsunuz? :) O zaman koşun ;)

*****************

"Hey hadi uyan!"

Kolum uyuşmuştu ve sağ yanağımda bir ıslaklık hissediyordum.

"Tanrım! Ne kadar çirkin uyuyorsun!"

Çirkin?
Ah evet çirkindim...

Yanağıma akan salyalarımı sildikten sonra diğer tarafıma döndüm.

Yanlış rotaydı!

Kaliteli granit döşenmiş yer tarafından aldığım sert darbeyle, acı içinde gözlerimi araladım.

Yere çakılmıştım!

Yerimde zorlukla doğrulurken, gözlerimi ovaladım.Uyumadan önce, uyandığımda her şeyin eski haline dönmesi için deli gibi dua etmiştim. Görünen o ki dualarım kabul edilmemişti! Başımı kaldırmamla şeytanın sinir bozucu ve itici suratı yine karşımdaydı!

"Neden hâlâ buradasın!?"

İşte şimdi işin zor kısmı başlıyordu.Kendimi kabul ettirmeye zorlamalı, aşağılık bir şantajcı gibi davranmalıydım!

Sinirli oluşuyla cesaret edemeyip zaman kazanmak için,

"Tuvalete gitmem gerek."diyerek ayağa kalktım.

"Salyalarını mı yıkayacaksın?Buldog gibi salyaların var."dediğinde istemdışı elim yüzüme gitti ve ardından hızla tuvalete yürüdüm.

Tipsiz ukala! Sanki onun vücudunda tükürük bezi yoktu!

Neden onu daha az sinir bozucu yazmamıştım ki!?Tüm suç bendeydi lanet olsun!

Olduğum yerde durdum ve dönüp ona baktım şaşkın bir şekilde.

Oradaydı işte!

Canlıydı ve karşımdaydı!

Konuşuyor hatta fazlaca sinir bozucu konuşuyor, yürüyor, yaşıyordu! İşin en ironik kısmı ise kendi yarattığım kitap karakterim bile benimle dalga geçiyordu!

Ah tanrım!

"Bana öyle bakma kes şunu! Ama sen de haklısın gözlerini alamaman senin suçun değil." deyip ellerini beline koydu sinirle.

Kızgın sesi beni kendime getirir getirmez, hızla tuvalete yol aldım.Aptal gibi durmuş ona bakmam benim hatamdı!

Elimi yüzümü yıkadım.Ardından bir gündür ayağımdan çıkarmadığım babet terliklerimi çıkarmak aklıma gelebilmişti.Bazen dağınıklığımı ve üşengeçliğimi seviyordum.İlk kez işe yarıyordu bu huyum.Eğer evimde temiz olmak adına yatmadan önce çıkarsaydım, dün her yere çıplak ayakla gitmek zorunda kalacaktım!Ama bu pijamalar ve terliklerle ne kadar uzun süre kalabilirdim bilmiyordum.Yeni kıyafet ve ayakkabı, içerideki şeytan adamdan asla istenmezdi ki ona çoktan yüz dolar borçluydum!

Belki bir işe girmeliydim.Neden olmasındı?Ama nereye?Üstelik buraya nasıl geldiğimi bilmediğim gibi, nasıl ve ne zaman geri döneceğimi bilmiyordum.Döneceğim bile meçhuldü.Acaba dönecek miydim?Dönebilir miydim?

İLHAM PERİSİ (Kitap Olmuştur, Tanıtım Bölümleridir)Where stories live. Discover now