*26*

22K 1.6K 335
                                    

Arkadaşlar bu bölüm için çok beklettim biliyorum :( İnanın istemeyerek oldu. Dün yayımlayacaktım ama elektriklerim kesilince yazdığım bölümün yarısı silindi malesef ve yeniden yazmak zorunda kaldım.

Ayrıca çok yoğun iki hafta geçirince haftada bir bölüm oldu ama bu haftadan sonra haftada iki bölüm yayımlamaya çalışacağım söz :)

Öpüyorum sizleri :)
Beğenmeniz dileğiyle...

***********

Güzel mi kokuyordum?

Onun duş jelini kullandığımı anlamamış olmalıydı.Aksi halde bana "benim altın tozlarından yapılma duş jelimi kullanmaya nasıl cürret edersin" derdi.

Bu arada güvenliğin ayak sesleri gittikçe yaklaşıyordu ve yakalandığımız takdirde şimdiden hapishanedeki günlerimin kabusları gözümün önünde belirmeye başlamıştı!

Ayak sesleri yaklaşınca, şeytan da tedirgin bir şekilde bana bakmayı kesip, geniş müze salonuna baktı.Gözlerimi kapadım.Güvenlik, şeytanın koca kafasını görebilir ve yakalanabilirdik!

"Gidiyor..." diye söyleyince, gözlerimi açtığımda çapkın bir şekilde gülümseyerek bedenini bedenimden çekti.

Böyle daha iyiydi...Ama keşke gülümsemeseydi...

Kendimi toparladım ve yakalanma korkusuyla endişe içinde,

"Buradan çıkmalıyız! Tanrım neden sana uyuyorum ki!?" deyip etrafıma baka baka hızla geldiğimiz yöne doğru yürümeye başladım.

Niye gülüyordu pislik?

RAMON

Lanet olasıca güvenliğe susmasını ve gitmesini işaret etmeseydim, tüm planım alt üst olacaktı! Ama kabul etmeliydim, işini iyi yapıyordu dev piç.Zaten bir ara müzeme gelip denetleme yapacaktım.İyi olmuştu bu gizli giriş...

Rahat durmuyor olabilirdim.Aslında istediğim şey; bugünün stresini atıp, eğlenmekti.Ve pijama beni eğlendirmek için biçilmiş kaftandı.

Aslında onu lanet olası Lut'a karşı uyarmama rağmen yine de inatçı davranışını cezalandırıyor olabilirdim de.

Lut götünün kazanmasına izin vermeyecektim!

Sonunda isyan edip, çıkışın nerede olduğunu dahi bilmeden yürümeye başlayan pijamaya yetişerek kolundan tuttum.

Sessizce,

"Nereye gidiyorsun?" diye sorduğumda, gözlerini kocaman açarak,

"Güvenliğe gidip buraya gizlice girdiğimizi ama aslında hırsız olmadığımızı anlatmaya!" deyip gözlerini devirdi ve,

"Tanrım! Nereye gideceğim tabii ki çıkışa gidiyorum lanet herif!" diyerek yine yürümeye başladı.

Bense olduğum yerde özellikle bağırıp,

"Ama çıkış bu tarafta," diyerek farklı bir yönü gösterince, panikle bana dönüp,

"Lanet olsun! Sessiz ol! Yakalanacağız!" diye sessizce kızarak, ben tam yine bir şey söyleyecekken yanıma koşup ağzımı kapadı.

"Bura-"

Yüzündeki endişe bende gülme isteği uyandırsa da gülmemi bastırdım ve elini ağzımdan çektim.Yeterince korktuğunu anladığım için burasının bana ait olduğunu söyleyecektim; ama şansını kaybetmişti.

"Sakin ol.Son bir şeye bakıp gideceğiz."

Belki bakmak istediğim şeyi gördüğünde bana ağzına geleni sayacak ya da önüne geleni fırlatıp, arkasına bakmadan kaçacaktı; ama yine de onun o halini görmek istiyordum.

İLHAM PERİSİ (Kitap Olmuştur, Tanıtım Bölümleridir)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin