İLHAM PERİSİ (Kitap Olmuştur, Tanıtım Bölümleridir)

*27*

*********

Kapıda şeytanı görür görmez cdyi elimden nasıl fırlattığımı bilmiyordum! Dergileri ise mümkün olan en büyük hızda ama hatrı sayılır bir gürültüyle arkaya, yataktan aşağı attım!

Üstüne bir de hızla yataktan kalkarak utanç dolu kırmızı yüzümle, sanki odanın sahibiymiş gibi ona hesap sordum.

"Ne işin var burada!?"

Elleri ceplerinde yavaşça yürüyerek odaya girdi ve,

"Sanırım bu soruyu benim sormam gerekiyor," dedi tek kaşını kaldırarak.

Evet, onun sorması gerekiyordu; çünkü burası onun odasıydı.Tabii ki konuyu değiştirdim.

"Beni nasıl buldun?"

Ses tonum huysuzdu.Suratım ise nemruttu, emindim.

"Bugünkü kırmızı elbisen çok eski modaydı ve ayrıca kıçını daha büyük göstermişti.Artık sana gönül rahatlığıyla dev göt diyebilirim.Şimdi üzerinde olanlarla ise erkek gibi görünüyorsun.Üstelik tişörtün arkası koca kıçın yüzünden havaya kalkmış," deyip dalga geçer bir edayla sırıttı piç.

Gözlerimi devirip,

"Burada olduğumu nereden biliyorsun demek istiyorum ukala," dedim ben de sert bir sesle.

Yüzüme bakmadan biraz daha yaklaşıp, yatağın kenarıyla oynarken,

"Bu yatakta bir çok anım var," deyip çapkınca bana baktı.

İstemsiz şekilde bakışlarından kaçmak için başka bir yöne çevirdim başımı.Odanın neresine baktığımı bilmiyordum bile.O ise gittikçe özel konulara giriyordu.

Bir şey hatırlamışçasına başını yukarı kaldırdı ve,

"Bir gün yine eve bir kız atmıştım," deyip yatağa oturarak devam etti.

"Kız neredeyse yatağımı kıracaktı; ama yine de vahşi bir geceydi."

Ondan uzaklaşmak adına yatağın diğer tarafına yürüyüp,

"Özel vahşi gecelerin beni ilgilendirmiyor," dedim ve yere attığım terbiyesiz dergileri, ben odadan çıktıktan sonra görmemesi için ayağımla yatağın altına ittirdim.

Görmemeliydi...

Sırtüstü yatağa zıplayıp uzandı.Çapkın gülümsemesi yüzünden silinmemişti.

"Neden iki kişilik yatağım olduğunu merak etmiş olmalısın diye konuya açıklık getirmek istedim.Tek kişilik yatakta rahat sevişilmiyor."

Bu oda güney cephesi miydi? Sıcaktı sanki...

Biraz hava almalıydım!

Kapıya doğru yürürken,

"Nereye gidiyorsun? Beraber uyuyacağımızı sanıyordum," deyince hızla arkamı dönüp ona baktım sinirle.

Bu kez yüzünde dalgacı bir sırıtış vardı ve ben ayağımın altıyla ağzının ortasına yapıştırmak istiyordum!

O sırıtışı silmek için,

"Seninle uyuyacağıma Luther'la uyumayı tercih ederim!" dedim; ama anında pişman oldum.

Neden böyle bir şey söylediğimi bilmiyordum! Hoşlanmadan sonra aptal kızlar gibi saçma şeylerle onu kıskandırma evresine de geçtiğime göre durumum vahimdi!

Ani bir hareketle yatakta doğruldu ve küçümseyen bakışlarla,

"Luther mı!? Ondan hoşlanıyor olamazsın Hell!" deyip yataktan kalktı.