İLHAM PERİSİ (Kitap Olmuştur, Tanıtım Bölümleridir)

*24*

İyi okumalar :)

*********

Fil ve ben birlikte takılmaya çalışırken, şeytan, elleriyle saçlarımı düzeltmeyi kendine görev edinmiş gibi yere, yanıma oturarak büyük bir dikkatle saçlarımı düzeltmeye devam ediyordu.

Bense sarhoş yüzünü, alkolden kaymış gözlerini ve yüzündeki o dalgacı sırıtışını inceliyordum.

"Şurayı da düzelteceğim," deyip yüzümdeki bir tutamı geri itti.

Alkollü nefesi, saçlarımda dolanan bakışları ve parmaklarıyla kendimden geçmeme sebep olmadan önce bana baktı.Gözlerini baygın bir şekilde kapatıp açtı. Yüzümü incelemeye başlamıştı.Bir süre öylece kalarak,

"Sinir bozucusun Helen..." diye fısıldayıp, yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"Ama güzelsin..." dedikten sonra elleri saçlarımın arasından kaydı ve tüm vücuduyla yere düşüp, anında sızdı!

Aptal gibi son cümlesine takılırken, öylece sırıtkan suratımla kalakaldım! Güzel olduğumu söylemişti!

Hayır o bir sarhoştu.Kimbilir beni kim olarak görmüştü! Adriana Lima?

Yere düşen ve orada uyumaya başlayan şeytana bakıp, başımı iki yana sallayarak yavaşça ayağa kalktım.Odama gitmeli ve uyumaya devam etmeliydim.Bu şeytan da yerde zıbarsındı!

Bir iki adım atıp durdum.Onu odasına taşımalı mıydım?

Hayır, lanet olasıca herif beni yere atmıştı! Ona yardım etmeyecektim!

Birkaç adım daha attım.Yine durup ona baktığımda, bacaklarını göğsüne çekmiş, iyice uyku pozisyonuna girip, yere yerleşmişti.

Hayır, şirkette beni nasıl korkuttuğunu hâlâ unutmamıştım!

Arkama bakmadan yürümeye devam edip odama girdim.İnşallah üşütürdü de bağırsaklarını bozar, sabah tuvaletten çıkamayıp beni erkenden uyandıramazdı!

Yatağıma girdim.Viski benim de uykumu getirmişti.Gözlerimi kapadım ve iyice yatağa yerleştim.

Ding!

Aklıma gelen şeyle gözlerim açıldı! Oda! Anahtar!

Hızla yataktan indim; ama yuvarlanarak indiğim için yine yuvarlanarak yataktan düşmeyi başardım.Sonuçta inmiştim değil mi?

Yerden sapasağlam kalkıp salondaki şeytanı kontrol ettikten sonra odasına süzüldüm.Bugün oradaydı ve kapıyı kilitleyip giysi odasına çıkışını görmüştüm.Bu durumda anahtar, bugün giydiği pantolonun cebinde olabilirdi.

Sessiz adımlarla giysi odasına girdim.İşte oradaydı! Bugün üzerinde olan ve katlı bir şekilde rafta beni bekleyen pantolona doğru heyecanla yürüdükten sonra arkama bakıp, salonu dinledim.Ses yoktu.Pantolonu raftan alarak iki cebine de elimi soktum; ama anahtar yoktu.

Lanet şeytan! Kesin donuna sokmuştu anahtarı!

Elimi donuna da sokamazdım ya!

Pantolonu eski haline getirip odadan çıkarak salona geldim.Ellerim belimde şeytanın başında durduğumda, onunle ne yapacağımı düşünüyordum.Bir an bakışlarım belden aşağısına takılınca, gözlerimi kırpıştırıp başımı başka yöne çevirdim.

O an, kendimi şeytanın önünde eğilmiş, elimi baksırına sokmuş, anahtarı arar bir halde hayal etmiştim lanet olsun!

Tanrım! Ellerimle saçlarımı karıştırıp, aklıma başka düşünceler getirmeye çalışınca, bu kez de saçlarımı düzeltişi gözümün önüne geldi.