tesadüfen buldu gözlerim gözlerini .hiç korkmadım seni sevmekten. o gün yüreğim senin oldu. işte o gün adın yüreğim oldu.
yağmurlu bir gündü. bu trabzona da hep yağmur yağar. her bir damlayı indiren meleklerin arasından gördüm yüzünü. bin pırtanlata taksalar sana belki öyle parlamazdın. gözlerimi alamadım büyülü gözlerinden. akıyor sanki zaman sende. dondum, gözlerim dakikalarla yarıştı sana bakarken. çığlıklar atıyordu kalbim, yürüyüşüne ritim tutturmuş esiyordu en sevdiğim mevsimin şarkıları kulağımda.kahverengi mi gözleri ela mı karar veremiyordum. hüzün vardı gözlerinde. kirpiklerine gözyaşları bulaştırmış bir hüzün. başını kaldırdı, kaşlarının altından bana baktı. hayır hayır o bana bakmadı. bana baksa kalbimi orada kaybedecektim. gözleri bana mı kaydı yoksa? hayır hayır gözlerinde kendimi görsem şaşkın bakışlarla donakalıp gözlerinde kendimi kaybedecektim. bana bakmadı yine de giderken benden bir şeyleri götürmüş olacak ki eksik yürüyordum. aklım hala ondaydı. arkamı dönmeyi istesem de dönemiyordum. saçlarımın arasından gözlerim çıkmış olacak ki zihnimde görüntüsü yürümeye devam ediyordu. uzun boyu kumral teni vardı. saçları önlerine kadar kısa önleri uzun ve geriye taranmıştı. ne kalın ne ince denecek kulağının bitiş yerine kadar bıraktığı faulleri vardı. pespembe dudakları hayata küsmüş olacak ki çenesindeki çizgilere kadar bükülmüştü. karşımda bu dudakların konuştuğunu hayal ettim. sen karşımda konuşurken gözlerim dudaklarınla gözlerin arasında gidip gelirdi. kocaman elleri arasında kaybolan telefonunda kaç kızın numarası vardı kim bilir? ben rehberine girmek istemezdim kalbine girmek isterdim. kendimi kalbindeki zindanlarda zincire vurmak isterdim. kimsenin bulamayacağı zindanlarda kimsenin kıramayacağı zincirlere.kaç yar eskittin o zindanlarda? kimlerin zincirlerini ellerinle çözüp yüreğinden kovdun? ya da kimler, sen gitmesin diye etrafına çin seddi ördüğün halde ilk fırsatta kaçtı geride yıkıntılar bırakarak yüreğinden. o yıkıntılardan mavi unutma beni çiçekleri olan bir bahçeye sıcak,portakallı kek kokulu bir yuva yapmaya hazırım oysa. izin ver aç kapılarını yüreğinin ben sebepsiz verdim sana yüreğimi. yüreğinle takas et yeter.
